(23 TEMMUZ PAZAR)
Nefes aldırmayan bir sıcak basıyor ortalığı öğleden sonraları, burada bahçede bile hava öyle ağır, yoğun ve nemli. Kızlar uyurken bir kadeh blush içiyorum bahçede, eski tadı yok hiçbir şeyin sanki. Bu eksik bir şeyler var hissinden kurtulamıyorum.
Kızlara havuz dolduruyoruz böyle günlerde, ne yapsınlar parka bile gidilmiyor sıcaktan. Eve döndükten sonra Espresso'yu veterinerden aldık; çiş yapmış kokuyordu, ıslaktı. Hali içime dokundu, bir güzel silip temizledim. Kızım çok hasta ama iyileşecek.
Chögyam'ın kitabında Aşk bölümünü okurken ilk duyduğum gün aklıma geldi; şalede otururken dinlemiştim senin sesinden, Tara. Açık iletişimden bahsedişini hatırlıyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder