28 Mayıs 2021 Cuma

4358

Hayat sanki giderek zorlaşıyor, giderek tatsızlaşıyor gibi son birkaç senedir; elbet ülkenin içinde bulunduğu halin de bunda büyük payı var. Hayatta aldığımız sorumlulukların artmasının, vaktin ve enerjinin azalmasıyla yetişememe halimizin bunda bir payı var. 

Nerede kaldı o tasasız gençliğimiz... Biz hala o biz miyiz?

4357

 (27 MAYIS PERŞEMBE)

Kayıp bir gün; yakın geleceğe dair endişeler ve şu an olduğumuz halden memnuniyetsizliğim, üstüne üstlük artık kolayca tükenen enerjim bugünü sildi süpürdü...


26 Mayıs 2021 Çarşamba

4356

(26 MAYIS ÇARŞAMBA)

Demek birkaç ay geçtikten sonra oluyormuş. Başta bir türlü alışamamıştım bu fikre, kendime ait gibi gelmemişti bu durum.

Dillendirmiyordum, hatta insanlara söylemiyordum benden fazla sevinirlerse kendimi suçlu hissederim diye. Hala da biraz çekiniyorum herkesin öğrenmesinden.

Aynaya bakmaktan kaçıyordum, değişmeye başladığımı görmek istemiyordum. Hala korkuyorum bir gün bakıp da kendimi göremem diye.

Ama artık hayal kurmaya başladım; keyifli taraflarını da aklıma getirmeye başladım zorlukların yanında.

Konuşabilmeye başladım.






























4355

 (25 MAYIS SALI)

Bugün kan vereceğim için birazcık heyecanlıydım; çabucak oldu bitti, şimdi sonuçları merakla bekliyorum.

Sonbaharda yardıma ihtiyacımız olacağı için şimdiden düşünmeye başladık, bugün biraz araştırıp önce umutsuzluğa düştüm. Sonra biraz rahatladım; umarım istediğim gibi hallolur. Alınacak, ayarlanacak öyle çok detay var ki hangisinden başlayacağımızı bilemiyorum. Hayatımız baştan aşağı değişecek dedim ya!

Evin şekli, eşyaların yerleri değişmesi gerekecek; belki artık daha az eşya ile yaşamamız da... Önümüzdeki 1-2 yıl boyunca neleri yapamayacağımı düşündüm bir; birlikte en çok keyif aldığımız şeylerden uzun süre ayrı kalmış olacağız. Bakalım bu yeni düzene nasıl alışıp kendimizi nasıl besleyeceğiz...

4354

 (24 MAYIS PAZARTESİ)

Bütün bu leş kokulu keşmekeşin içinde çırpınan bu toprakların güzel insanları,

Batı'nın aklının ermeyeceği kadar öngörülemez topraklardayız; yere düşmüş ölmek üzereyken kimsenin beklemediği hızla yerden kalkan bir halkın mirasçılarıyız. 

Doğu'ya indirgenemeyecek çeşitlilikte binbir yüzlü bir deviz- "bu cehennem, bu cennet bizim."*

Bittiğimiz yerden başlamışız, yittiğimiz gün dirildiğimizi yazar tarih.

Geçer elbet bu ıstıraplı günler, hep birlikte yine, yeniden başlarız!


- * Nazım Hikmet, Bu Memleket Bizim


23 Mayıs 2021 Pazar

4353

Evimizi, hayat rutinimizi, zamanımızı, iletişim biçimimizi ve bakış açımızı yeni baştan düzenleyeceğimiz bir döneme giriyoruz yavaş yavaş... Hep birlikte yeniden doğar gibiyiz adeta ve zor olacak, ama umuyorum güzel olacak.

4352

 (22 MAYIS CUMARTESİ)

Keyifli bir hafta sonu kahvaltısı hazırladık; erken uyanıp meditasyon yaptıktan sonra arkadaşlarımız için krep pişirdik. Aylardır bir araya gelmemiştik ve ben haftalardır keyifle bir sofraya oturmamıştım. Kadehler tokuşturuldu, güzel haberlere içildi. 

Emirli'de günler nasıl geçiyor anlamıyorum, biraz bahçe havası, biraz köpekler kediler derken akşam oluveriyor. Mangal yakılıp kavun kesilip rakılar doldurulunca o rahatlığı hatırladım, o keyif hissini...

Sonbaharı düşündükçe biraz geriliyorum; öğrenmem gereken o kadar çok şey var ki, organize etmemiz gereken, önden planlamamız gereken... Bazen hepsini boş verip geldiği gibi yaşamak istiyorum, kendiliğinden olsun her şey diyorum, bu kadarı beni yoracak gibi geliyor. Tüm enerjimi, vaktimi ve kaynaklarımı aktardığım bu "hayatımın en önemli meselesi"ni bakalım nasıl kotaracağım?


22 Mayıs 2021 Cumartesi

4351

 (21 MAYIS CUMA)

Yogayla başladım bugüne de, dünküne göre pratiğim daha kolay geldi ve daha iyi yapabildiğimi hissettim. Kahvaltının ardından kuaföre attım kendimi; aylardır ihmal ettiğim saçlarım kendine geldi. Eski tanıdıklarımla sohbet de iyi geldi. 

Günün işlerimi toparlayıp market alışverişimizi yaptıktan sonra Emirli'ye yola çıktık. Bugün yağmurlu ve serin, arkadaşlarımız hafta sonu bizimle olacağı için heyecanlıyız. Onlara vereceğimiz güzel haberlerimiz de var!


21 Mayıs 2021 Cuma

4350

 (20 MAYIS PERŞEMBE)

Bu sabah erkenden uyandım, aklımda hala dün düşündüklerim, konuştuklarım ve konuşamadıklarım vardı... 3 ay sonra ilk defa yoga matına geçecek cesareti buldum kendimde, mucizevi bir şekilde dünden beri iyi hissediyorum. Uzun aradan sonra biraz zorlansam da, ilk yoga dersimi bitirdiğim için mutluydum.

Bütün gün eski halime yakın bir enerjiyle işlerimi hallettim, yeniden ayakkabı siparişlerime hevesle geri döndüm, midem son aylarda hiç olmadığı kadar iyiydi. Yeni bir döneme girdiğimi hissediyorum artık...


4349

 (19 MAYIS ÇARŞAMBA)

Hayat, ne tuhaf ve ne manidar ki; hep en ihtiyacım olan anlarda karşıma en ilham verici insanları çıkardı. 

35 yıllık yolculuğumun şimdiye kadar birkaç mihenk taşına denk geldim; her biri kendimi acımasızca sorguladığım zamanlarda bir ilahi cevap gibi önüme çıkıverdiler. 

Bir terasta geceden sabaha kadar konuşulanlar hayatımı değiştirdi, gerçek miydi emin olamadığım deneyimler bana yıllar sonra kendimi hatırlattı-hepsi için minnettarım.

Bugün de böyle bir milat oldu; hiç beklemediğim bir telefon son haftalarda kendimi içine düşmüş bulduğum çukurdan çıkardı.



4348

 (18 MAYIS SALI)

Eğer bir uçurumun kenarında duruyorsan, bir adım daha atmanı öğütleyen hocalara selam olsun!



4347

 (17 MAYIS PAZARTESİ)



18 Mayıs 2021 Salı

4346

 (16 MAYIS PAZAR)

Son gün bahçe işine kalkıştık; çalılar söküldü, depo düzenlendi, yapılacak iş daha çok ama, biraz daha düzgün oldu evin önü hiç olmazsa.

Komşunun bahçesinden verdiği pırasalarla zeytinyağlı yemek yaptım, canım çekti ama ne yazık ki midemi çok yaktı sonrasında. Gitmeden evi biraz temizleyelim dedik, benim enerjim yetmedi süpürüp silmeye. 

Sütümüzü yumurtamızı alıp yoğurt mayaladık, arabaya hazırladığımız birkaç çantayı önden yerleştirdik. Yatağa girerken mide ağrısı dayanılmaz boyuttaydı, artık pes etmiş hissediyordum. Biter diye beklerken sanki daha da artmış gibiydi rahatsızlıklarım ve ben keyif aldığım hiç bir şeyi yapamadığım gibi, çalışamıyorum da, yoga veya yürüyüş de yapamıyorum her zaman, diye düşündükçe gücüm tükendi. 

Ağlayarak uykuya daldım, hiçbir şeyi kalmamış bir insandım ben.

4345

 (15 MAYIS CUMARTESİ)

Bahçede meditasyonla güne başlarken, midemin yanmasını yok sayıyorum bir süre. Ağrı yokmuş gibi davranıyorum, kahvaltıdan yarım saat sonra bazen geri geliyor ne yazık ki. Fiziksel bir acı çekerken iyiymiş gibi davranmak, bunu görmezden gelmek ne zormuş...

Bugün biraz çalıştım, burada bitirmeyi planladığım ufak işleri yaptım. Akşamüstü komşularla mangal yapmayı planlamıştık, hızlıca köz meze hazırlayıp gittik. Bu sefer de içki içemeyince artık sırrımızı açıklamaya karar verdik. 

Tabi içtenlikle sevinenler, bunca zaman bize aklınca laf çakmaya çalışan dedikodu meraklısı komşularımızın şaşkınlığı, hepsini gördük. Sağ olsun benim gibi zorlanarak geçiren en yakın komşum bana çorba bile getirdi. 


15 Mayıs 2021 Cumartesi

4344

 (14 MAYIS CUMA)

Kendimi kesinlikle biraz daha iyi hissediyorum son günlerde, ama yine de tam normale dönebilmiş değilim elbette. Hızla değişen vücuduma alışamadım henüz ve beni korkutuyor, çabucak yoruluyorum ve sık sık yiyorum. Henüz yogaya başlayacak cesareti bulamadım ve meditasyonu düzenli yapamıyorum.

Bu ay sonuna doğru artık daha da düzene girmesini umuyorum hayatımın, daha kolaylaşmasını... İşlere geri dönüyorum bu hafta yavaştan ve ne kadar ihmal ettiğimi görüyorum. Çalışmaya halim yoktu hiç, kafamı toplayamıyordum bir türlü. Biriken siparişleri boyamam ve kargolamam gerekiyor şimdi, ben ilgilenmedikçe satışlar da düştü bu ay.

İnsanlara uzaklaştığım bu dönemde, uzaktan bakıldığında daha net görüldüğünü fark ediyorum bazı şeylerin...

13 Mayıs 2021 Perşembe

4343

Bayram hediyesi olarak büyüklerimize haberi verdik, hepsi çok sevindi tabi. Anneannem inanamadı bir türlü, çok komikti. Dedem fenalaşır gibi oldu, ağlamaya başladı, artık onlara günlerce konuşulacak mevzu çıktı!

Komşularla güzel bir bayram kahvaltısı yaptık çardakta, neyse ki bu açık havamız var...

4342

(12 MAYIS ÇARŞAMBA)

Kahvaltıdan sonra kendime biraz bakım yaptım ve çok hafiflemiş hissediyorum şimdi. Artık her şeye aşırı dikkat etmek yerine biraz daha canımın istediğini yapabilirim gibi geliyor, önemli olan kendimi iyi hissettiren şeylerden mahrum kalmamak sanırım- yani çok da katı kuralları yok bu işin.

Bayram alışverişi için markete, kasaba uğradık ve dönüşte yine köpekleri doyurduk. Mahalle inanılmaz kalabalık ve dükkanların önünde sıra vardı. Bu kez bizden evvel göl tarafında bir sürü kemik bırakılmıştı, neyse ki. 

Eve döndüğümüzde yanlışlıkla kaynar su bacağıma dökülünce biraz sarsıldım, hava da birden ısınınca başıma güneş geçti sanırım- akşam titreyip üşümeye başladım. Pestil gibi uyuya kaldım yine...

4341

(11 MAYIS SALI)

Sabah biraz keyifsizdim, herhalde stresliydim içten içe. Erkenden uyandım, uykumu alamadım. Toplanıp hızlıca çıktık, bir de eve geldik ki her yer tertemiz. Komşumuz kedilere bakmakla kalmamış, evi de süpürmüş anlaşılan. Nasıl teşekkür edeceğiz bilemiyorum...

Çok da iyi oldu, böylece benim doktor öncesi dinlenmeye vaktim kaldı, biraz uyudum. Randevumuza vaktinde geldik, ama öyle kalabalıktı ki epey geç girebildik. Zaten cadde insan doluydu, hafta sonu kalabalığı gibi bir sokağa çıkma yasağı!

Doktor komedi bir amcaydı, yoga yapabilir miyim diye sorunca bahçede çapa yapmamı tavsiye etti. Benim durumum biraz riskli olduğu için gergindim başta, uzun süre bakıp bakıp bir ses çıkarmadı. Sonunda bir sıkıntı görmediğini söyledi, rahat bir nefes aldık. 

Yine de riski en aza indirmek için yurtdışı testlerini denesek mi diye düşünüyoruz şimdi, karar veremiyorum. Bayramdan sonra kendi doktoruma danışacağım, umarım her şey yolunda gider. Dönüşte kendimi fazlasıyla yorgun hissediyordum, yemekten sonra uyuya kaldım.

10 Mayıs 2021 Pazartesi

4340

2 gecedir üst üste rüyalarıma gelen benim güzel Hocam, sırf ikimizin bildiği bir sırrı paylaşıyoruz seninle-hatta senden habersiz!

"Kendini bulmak için, kendin sandığın her şeyi yitirmen gerekir önce" 35 yıldır sabır ve özenle inşa ettiğim bu Rana deden duvar yıkıldığında, geriye ne kalacak? 

Korkuyorum Hocam, senin sakinliğine, bilge bakan gözlerine sığınıyorum...

4339

 (09 MAYIS PAZAR)

Kendime biraz yabancılaştığımı hissediyorum son aylarda, belki birkaç senedir... Eskisi gibi görünmediğimi, eskisi gibi hissetmediğimi düşünüp kederleniyorum-yaşlanmak mı bu?

Bazense içimde hala 15 yaşımdaki benim sanki! 

Aradığım her şey ve bulabileceğim her şey, sadece şu anda ve burada. Hatırlatmak istiyorum...

8 Mayıs 2021 Cumartesi

4338

Ben o Rana'yım; orta okulda Kara Kitap'ı okumasıyla hayatının ilk miladını yaşayan ve Şeyh Galip'e kafayı takan, Hüsn-ü Aşk'ı okuyabilmek için Farsça'yı söken...

Edebiyattan dönem ödevi alırken kendine muhabbet kabilesinde geçen bu mistik aşk öyküsünü seçen ve "mumdan gemilerle ateş denizlerinde yüzmek" alegorisini gecelerce düşleyen...

Hiçlik makamına ermenin gizemlerine dalarak yaşıtlarından ayrı vakit geçirmeyi tercih eden, daha 14ünde ölmeden evvel ölmenin nasıl olacağını merak eden...

Lisede aptal bir arkadaşının evindeki kütüphanede tesadüfen eline alıp bir sayfasını okuduğu küçük mavi kitapla hayatı değişen; yerde bir elmas bulmuşçasına kitabı cebine atıp ganimet bilip eve götüren... Okurken elleri titreyen, aklı şaşan, nefesi kesilen, geceleri uyku tutmaz olan ve artık yalnız olmayan... 

Sonraki yıllarda o adamın 28 yaşındayken yazdığı müthiş ilk kitabını okumaya başlayan ama her sayfasında bilmediği onlarca isimle karşılaşınca mecbur mitoloji sözlüğü ve antik Yunan trajedyalarını okumaya başlayan, sonunda bu kitabı okumaya henüz hazır olmadığını kabul eden... Acaba onun 28inde yazdığını ben 28ime gelince okuyabilecek miyim, diye kendine soran...

Ben işte o Rana'yım; bir yandan Doğu felsefesini hep içinde taşıdığını hisseden ve Doğu'ya ait olduğunu sezen, öte yandan Batılı bir düşünürün hayaletiyle yıllarca ahbaplık eden... 100 yıl evvel ölmüş ölüleri en yakın dostları sayan o kız benim işte.

4337

 (07 MAYIS CUMA)

Bu sabah bahçede kahvaltı masasında, Bay Bıyıklı'nın izinden Sils-Maria'a yolculuk etmeyi hayal ettik: zirvelere tırmanan tehlikeli patikalarda yürümek için cesaret ve dağ havasına dayanmak için kondüsyon diledik.

Belki İtalya'ya uçup oradan trenle, belki evden arabayla çıkıp, Bay Bıyıklı'nın müze-evini ziyaret etmeden dönmeyecek şekilde planlayarak birkaç gecemizi bu küçük İsviçre köyünde geçirmeyi planladık. Nerede kalacağımızı araştırıp sezonluk fiyatlarına baktık.

İmkansız görünmeyen bir hayal! Gerçekleştirmek dileğiyle...

4336

 (06 MAYIS PERŞEMBE)

17 günlük tam kapanma sürecini burada geçirmeyi istememin en büyük sebebi, köydeki köpekleri beslemekti. Kimse bir şey getirmezse ölmeye mahkumlar çünkü, ama beni çok sevindiren, bizden başkalarının da yiyecek bırakmaya gelmeleri oldu. Bazen ciğer bazen mama bazen ekmek, fark etmez- birileri daha onları dert edinmiş kendine. Ne yazık ki her gün her bölgeyi beslemek mümkün olmuyor, gün aşırı besleyebiliyoruz. O kadar çoklar ki, yetişemiyoruz... Ufaklıklar su tankından su içemiyorlar, boyları yetişmiyor, onlara ayrıca küçük kaplara her gün su koymaya çalışıyoruz. Bir tek beni düşündüren, 2 gün İstanbul'da kaldığımızda suları olacak mı?

Köpekleri beslemeyi görev edinmiş olmamızın haricinde, gün aşırı göle yürüyüş yapıyoruz. Hem mis gibi çiçek kokuları içinde, hem de yemyeşil doğada yapayalnız özgürce yürümek öyle güzel ki... Maske yok, insan yapımı hiçbir şey yok görünürde.

Akşamları bazen komşularla bir araya geliyoruz, bu sefer de parfe yaptım. Tek sıkıntı; çalışamıyorum pek. Çok daha çabuk yoruluyorum ve buradaki sandalyelerde sırtım ağrıyor. Öte yandan sanırım bir süre işe ara vermek de iyi geldi bana...

6 Mayıs 2021 Perşembe

4335

 (05 MAYIS ÇARŞAMBA)

Sonunda bu öğleden sonra masa başına oturup ayakkabı boyayabildim, uzun sürmese de çalıştım ilk defa.

Çok yakın arkadaşımın son günlerde içinde bulunduğu ruh hali beni fazlasıyla meşgul ediyor bu aralar, sanırım onu anlayabiliyorum ama acaba anladığımdan farklı bir hal mi diye de merak ediyorum bazen... Bazıları normalin dışında ve kaygı verici buluyor, bu durumun tedavi edilmesi gerektiğini düşünüyor terapistler. Hayatını ve işini devam ettiriyorsa, her şeyi daha fazla algılamasının sakıncası ne olabilir ki?

Normal kavramı üzerine düşündükçe hayatıma giren insanları da hatırladım ve deliliğin ne kadar ince bir çizgi olduğunu fark ettim. Anda mevcut olduğunu iliklerine kadar hissetmek herkese nasip olmuyor, tadını çıkarmak ve herkesin hayrına bir şeylere dönüştürmek güzel olurdu...

4334

 (04 MAYIS SALI)

Buranın ritmine iyiden iyiye alıştık artık; sabahları kuş sesleriyle uyanmak, her gün köpeklere su ve mama bırakmak maksadıyla yürümek, tertemiz havayı solumak ve akşamları bazen komşularla sohbet etmek...

Baharın en güzel zamanını belki pikniğe gidemeden, sahillerde gezemeden geçiriyoruz ama, burada olmak da ayrı güzel doğrusu. 

Tek sorun; haftalardır bir türlü çalışamıyorum ben. Kendimi veremiyorum, biraz da çabuk yoruluyorum eskisine göre. Biriken siparişlere hızlıca geri dönüp gecikmeden tamamlamam lazım.


4 Mayıs 2021 Salı

4333

 (03 MAYIS PAZARTESİ)

Bugün daha da iyiyim artık, kendime geldim, hatta kendimi hatırladım diyebilirim. Rana kimdir, kimlerle karşılaştı bu hayat yolunda, neler yaşadı deneyimledi bu yaşına kadar-hepsini içimde hissettim...

Bütün bu muhteşem deneyimler için ben de teşekkürle doluyum, devam ettikçe yeni harika deneyimlerin beni beklediğine eminim.

Kahvaltı sonrası bahçede Nietzsche ve Adorno üzerine okumak, sessizlikte kuş sesleriyle rüzgarın hışırtısını dinlemek paha biçilemez bir keyif. Galiba İstanbul'a dönmeyi istemeyeceğim hiç!


4332

 (02 MAYIS PAZAR)

Temizle temizle bitmiyor, sanırım bit yıldan fazladır ellenmeyen kenar köşeler hep bugüne kalmış. Biraz yoruldum ama, artık çok az bir yer kaldı. Havlular, masa örtüleri, nevresimler ütülendi yerine dizildi.

Midem daha iyi olmaya başladı, hatta kahve kokusu da rahatsız etmiyor artık. İnanılmaz hızlı bir değişim içindeyim ve çok daha iyi hissediyorum.

Covid atlatan yakın arkadaşımın kendini içinde bulduğu öforik ruh hali, bana da geçti ucundan. Aşık olduğumda nasıl her şeyi yapabilirim, her şey bambaşka görünüyor gibi hissediyorsam o da bu aralar aynı şekilde sanırım. Anlayabiliyorum onu çünkü ben de aynısını yaşadım; ne kadar harika bir esriklik hali biliyorum.

Her gün konuşuyoruz ve coşkusunu paylaşmak istediğini görüyorum, hayatına girmiş herkese minnetini aktarmak geliyor içinden. Dünya berbat bir yer, ama muhteşem insanlar da var yıldız çarpması gibi yoluma çıkıveren...

4331

 (01 MAYIS CUMARTESİ)

Resmen baharı görmeden yaz geldi; geçen hafta şömine yakmadan duramadığız bu yerde, bu hafta sonu en ince elbiselerle duruyoruz. Göle yürüyüş yaptık öğlen vakti, başıma güneş geçti sanki, dönüşte bayıldım kaldım.

Bugün de camlar silindi, zeytinyağlı yemekler pişirildi ve ortalık toparlandı. Köpekler beslenip suları tazelendi, keşke bizden başkaları da bizim kadar dert etse onları... 

Yavrular aşırı tatlı, umarım güzel ve uzun ömürleri olur. Araba kullanma denemelerine devam ediyorum bir yandan, hayat hep böyle geçse...

4330

 (30 NİSAN CUMA)

Bu evde de bahar temizliğine girmemiz lazım; aklımdaydı ne zamandır artık bu tatilde parti parti halledeceğiz. Önce alışveriş, süpürge ve baharlık giysileri çıkartmamız lazım. Nevresimler değişecek, yorganlar kaldırılacak, yazlık dolap düzenlenecek.

Akşamüstü çilekli dutlu tatlı yaptık, komşuların da geldiğini görünce sevindik, hep beraber yedik. Keyfim şimdiden yerine gelmeye başladı bile!

4329

(29 NİSAN PERŞEMBE)

Hazırlıklar, evin toplanması, hangi kediyi yanımıza alacağız, evde kalanları komşuya mı bırakacağız, markete sonra mı uğrasak, kasaptan kaç kilo tavuk alsak derken köyümüze varıyoruz. Sanki bu kapanma dönemi benim için de bir şeylerin değiştiği milat olacak gibi hissediyorum. Temiz havada rahatlayacağım kısa bir tatil gibi...

4328

(28 NİSAN ÇARŞAMBA) 

Son kargolar ve yetişme telaşıyla bu kapanmaya hazırlanıyoruz, umarım kendimizi topladığımız güçlendiğimiz bir 17 gün olur.