28 Şubat 2011 Pazartesi

615

...

614

(27 ŞUBAT PAZAR)

Endişeleri dostların yanında 2'şer saat ile attığım gün:

Epeydir doğru dürüst iki lafın belini kıramadığımız eski dost ile 2 saat

Uzaklardan, çok uzaklardan gelmiş, özlediğim bir dost ve sevgilisi ile 2 saat

Bir süredir zaman ayıramadığım için üzüldüğüm, güvendiğim bir dost ile 2 saat

Bugün çiçek almadan geldiğini görünce, çaktırmadan montunun altına baktım,
Ellerini cebine götürdüğünde heyecanla bekledim, cebinden mi çıkaracaksın diye
Gecenin sonunda beni eve bırakmak için benle birlikte bindiğin minibüste
İkimizden başkası olmayınca bir an, minibüsü kapattın sandım-ta ki
Belediyenin ordan kadının teki binene kadar! Vallahi ne yalan söyleyeyim-
Hayal kırıklığına uğradım, neyse-bir dahaki sefere 3 çiçek alırsın olur biter!

613

(26 ŞUBAT CUMARTESİ)

"Ben de gururumu senin için ayaklarım altına aldım!" dedin isyan eden sesinle.
Düşündüm bunun üzerine...

Düşündüm, sen de gururunu kırmıştın benim için, anladım.
Aylar sonra bir kadına hayatının baş köşesinde en rahat koltuğu vermenin
Senin için ne kadar zor olduğunu anladım...

Bir arkadaşımla geçirdim ertesi günü, konuşurken ellerine baktım-
Seninkileri neden sevdiğimi hatırladım, seninkiler daha büyük
Tutuyorlar beni sımsıkı, sarıyorlar, okşuyorlar, güçlüler, sahipler...
Düşündüm, senin beni tutmanı her şeyden çok sevdiğimi anladım.

27 Şubat 2011 Pazar

612

(25 ŞUBAT CUMA)

Taksim'in ortasında öpmek istemiştim seni...





25 Şubat 2011 Cuma

611

(24 ŞUBAT PERŞEMBE)

Ben bugün
aylar sonra ilk kez
-yoksa yıllar sonra mı-
birine,
çok özel birine,
korktuğum halde
affedemediğim halde
hissederek
inanarak
gülümsemesini isteyerek
...
tüm varlığımı
avcuma alıp
"seni seviyorum!"
dedim...

610

(23 ŞUBAT ÇARŞAMBA)

Bana benim cümlelerimle kendini anlatan, epeydir konuşmadığım eski bir arkadaşın karşısında oturmuş,onu dinler ve bir yandan da kendimi anlamaya çabalarken içimi kemiren huzursuzluk; sen aramızdaki anlamsız ve sinir bozucu sessizliği bozmaya cesaret edip, kapıdan çıkmadan hemen önce bana sarılınca geçti...

Geçti...

22 Şubat 2011 Salı

609

Bir şey içime sinmiyor-

Maskelerden, oyunlardan, saklanmaktan, korunmaktan, kaçınmaktan, savunmaktan, saldırmaktan yorulmuşum, yanında tüm bunlara ihtiyaç duymayacağım, beni dinlendirecek birini arıyorum aslında...

21 Şubat 2011 Pazartesi

608

Aslında düşündüm de, şanslı bir insanım ben..

20 Şubat 2011 Pazar

607

Benim için yaptıklarının farkındayım.

Şaşırıyorum, gözlemliyorum, biriktiriyorum, biraz zaman alıyor ama; yavaş yavaş, usul usul inanıyorum...

606

(19 ŞUBAT CUMARTESİ)

"Sen beni elimden tutup yerden kaldırdın" dedi, "Şimdi tam ben ayağa kalkmışken elimi bırakıyorsun..." Kanepedeydik.

Ben elini bırakmayı hiç istemiyorum oysa, diye geçirdim içimden.

"Beni bunlardan mahrum etmek istiyorsun!" dedi küskün çocuk sesiyle, kucağıma yatırmış ensesinden tadarken.

Seni bu zevklerden mahrum bırakmaya hiç niyetim yok, diye düşündüm gülümseyerek.

"Hadi, yatağa git." dedim neşesiz sesimle, "Ben de gelirim sonra..."
"Niye gideyim ki yatağa!?" diye itiraz etti-"Sevdiğim kadın burada!"

Sevdiğin kadın seni seviyor, dedim içimden.


Elinden tutup kaldırdım, yatağa götürdüm.

18 Şubat 2011 Cuma

605

İşte! Beklenen gün: tomurcukları donduran buz rüzgarı...

17 Şubat 2011 Perşembe

604

Neden bütün gün yüreğim ağzımda dolaştım bilemiyorum.

Bildiğim şeyler ise:
1. Son haftalarda tutturduğum "şey"in bozulmasından, daha beteri "boşa çıkmasından" ölesiye korkuyorum...
2. Çok saygı duyduğum birine fazlasıyla geç kalmış bir teşekkür borçluyum...

16 Şubat 2011 Çarşamba

603

İçimi kaplayan bu zift-başıma üşüşen bu şeytanlar-
İçeride mi, dışarıda mı?
Bir bilsem...

602

(15 ŞUBAT SALI)

"Saçlarımı kestiğini yazdın mı?" diye sordu, gözlerimi şaşkınlıkla açtım.
"Yazmadıysan alınırım!" dedi, "Bütün gün benimle birlikteydin-Günün en önemli olayı o değil miydi?"
Gülümsedim. "Merak etme,"dedim, "Yine senle ilgili bir şeyler yazmışımdır...!"

---------------------------------------------------------------------------------
Bugün tüm endişelerimi bir kenara itip, birlikte _aramızda öpüşmemizi engelleyen bir masa olsa bile_ 1400lerden kalma taş binada sessiz sakin yemek yemek çok iyi geldi...

"Aklına koyduğun her şeyi yapabilirsin sen-elbette!"diye cesaretlendirmelerin de...

Vapurda omzuma yaslanmış uykuya dalarken seni alnından usul usul öpmek de...

Planladığımız gibi geçmeyen bir akşam hakkında; "Sorun değil- ben sadece senle olmak istiyordum zaten..." dediğini duymak da...

Bana son 3 hafta çok iyi geldi, "Elini tuttuğum adama artık güvenmek istiyorum." demiştim ya hani, işte artık sanki....
...

14 Şubat 2011 Pazartesi

601




Baharı erken getiren ağaçların tomurcukları hep dalında mı donar?

Bu sabah serçelere özenmiş hafiflikle uyandım,
Bahar gelmiş gibi erkenden tomurcuklandım,
İçimde buz gibi bir rüzgar esmekteydi bir yandan-
Çiçeklerimi açmadan donduracak diye korkuyordum...


13 Şubat 2011 Pazar

600

Bahar Rüyası

Çikolatayı kaşıklıyordum, bir çift göz beni izliyordu
Gözlerimi yumunca yüzler, kahkahalar, iç çekişler...
Bir anlık ferahlık, yemyeşilin ortasına serilişler...
Çok güzel bir rüya gördüm-ayılamıyorum!
Çikolatayı kaşıklıyordum,bir çift göz bana gülümsüyordu

12 Şubat 2011 Cumartesi

599

Şimdi
Birazcık suratımı astım diye hemen endişeyle büzüldü dudakların.
"N'olur bozulmasın!" dedin,
Soğuk duruyorum diye öfkeyle karışık bir korku kaplayıverdi içini.
Sebepsiz değildi soğuyuşum, söylediklerin itmişti beni ama yine de-
Bozulmasından öyle korkuyordun(m) ki...

Sonra
"Bir öpücük ver" diye isteyince, "Sonra" dedim, buna
"Ben sana ne zaman sonra dedim!" diye kızdın, haklıydın
"Beni istediğini söyle" dedin, seni istememem mümkün mü?
"Sabahki gibi istediğini söyle!" dedin ısrarla talep ederek,
Sana demek istedim ki: "Korkma-seni hala seviyorum,
Seni hala istiyorum, hiç bir şeyi kaybetmiş değilsin."

Daha Sonra
Sonrası yine teslim oldum sana,
Yine ılık yerlerine başımı koydum
Yine kanepeden kalkmadan yaşamanın,
Bütün gün kucak kucağa uyumanın
Dünyanın en güzel şeyi olduğunu anladım...



598

(11 ŞUBAT CUMA)

"Bir şişe şarabın durduğu masa aramızda olmasa şimdi hemen öperdim seni!" dedim-
Kalkıp öptü beni.

Güzel şeyler:

Onu öperken gözlerimle gülümsemek güzeldi,
Onla planları değiştirmek, saklanmak, kaçmak güzeldi,
Çikolatalı sufleyi kaşıklayınca akan ılık çikolatayı ona yedirmek güzeldi,
Birlikte yatağa girmek ve yorgun olduğumuz halde sevişmek güzeldi,
Sabaha karşı uyanıp da yastığımda kolunu bulamayınca korkup
Uykulu gözlerle içeri gidip somurtarak yanına uzanmak ve maç izlemek güzeldi...



10 Şubat 2011 Perşembe

597

Bazen, dilimin ucuna kadar getirip de söylemeye cesaret edemediğim, içimde birkaç serçe bir anda havalanmış gibi bir telaş uyandıran, aslında çok da basit, küçücük bir isteğimi, karşımdaki adam ben dile getirmeden yerine getiriverince, aylardır sessizce beklediği bisiklet kendisine bir sabah tesadüfen alınan çocuklar gibi seviniyorum :)

9 Şubat 2011 Çarşamba

596

Tersten masal:
Karanlık ormanın ortasında yüzyıllarca gizlendim... Issızlığımı damıttığım mutlak sessizlikte tek başıma dinlendim... Sisli kasveti dağıtacak en ufak bir böcek kımıltısına, bir ördek sesine tahammülüm yoktu... Hareket eden her şeyi yedim.
Arada bir, nadiren de olsa talih perisi benden yana olur ve bir, bazen iki çocuk gönderirdi... İşe yaramaz can sıkıcı küçük veletler!_ama kanları sıcacıktı... Yüzlerce yıl gençleştiriyordu bir yudumu... Ciyaklamalarına aldırmadan kestim.
Günlerden birinde soluk tenli(en berrak kan onlardadır) iki şımarık velet kapımda bitti... Kokularını onlar henüz böğürtlen toplamaktayken almıştım... Hiç korkmadan çikolata kapımdan ısırdılar-pis kertenkeleler! Onları cici büyük anne maskemle karşıladım ve sofraya davet ettim.
Aç köpekler gibi zıkkımlandılar, özenle hazırladığım marzipanlı çikolataları, çilekli tartları, zencefilli kurabiyeleri silip süpürdüler... Sinsice, ağında bekleyen örümcek kadar sabırla izledim yiyişlerini, kahkahalarını dinledim... Pamuktan bulutlara yatırdım gece çökünce ikisini, ılık ellerinden öperken iştahla yutkundum... Onlar uyurken kazanımı kaynatmaya koyuldum.
Gölgeler ülkesine yolculuğumun ortasında, o iki örgülü sarışın cadaloz kız kapıyı açtı-sefil tosbağa! Dehşetle açılan gözlerini büyüyle bağladım ve onu kendime köle yaptım... Aptal abisini ise kafese tıktım, her gün beslemeye karar verdim-ki semirip ağzıma layık olsun diye... Çelimsiz parmaklarını her sabah üşenmeden kontrol ettim.
Bu sabah elime olgun meyvalar gibi sulu ve yumuşak, tombul bir parmak değdi... Beklediğim ziyafet akşamı geldi... Cehennem fırınımı harlıyorum... Dişlerimi biliyorum... Tozlu raflardan çıkardığım yüz bin yıllık tarif kitaplarını karıştırıyorum... Bu gece 8973 yaşıma geri döneceğim.

8 Şubat 2011 Salı

595

"So baby won’t you please open the door
And let me in until we can forget all
Just you and me
Forever downtown in the city
My love, my dear, my sweet baby
I need to see, to feel, to breath
Your touch, your kiss, your smile, your lips..."

Belimde gezinen ellerini avcum içine aldığım
Omzuma usulca yaslanan başından öptüğüm
Parmaklarını alıp göğsümde gezdirdiğim
En ufak kıpırdanışlarımda sana dokunduğum
Kulağına fısıldamak için her eğilişte kokunu aldığım
Hediyen olan yüzüğü takan elimden öptüğünde
Bu gecenin bu kadar tatlı geçmesine inanamayarak
Etrafı aydınlatırcasına ışıkla gülümsediğim gece...


7 Şubat 2011 Pazartesi

594

Son anda ertelenen toplantının günümü serbest bırakmasının tadını çıkardım...

593

(06 ŞUBAT PAZAR)

Ev yapımı bira denedim-
Efes'e 10 basar!
Hatta Gusta'dan bile güzeldi!

Acaba yapanın tadı mı geçmişti?

592

(05 ŞUBAT CUMARTESİ)

1.
İki kız iki Cuba Libre içip
İki klüpte dans ettiler
Gece sabaha yaklaşırken
İkisi de eve dönmek istiyordu

2.
Bir kız bir dolmuşa, ardından
Bir taksiye atlayıp bir adama gitti
Gece sabaha göz kırparken
Birlikte bir yatakta uyudular


5 Şubat 2011 Cumartesi

591

(04 ŞUBAT CUMA)

Kısa ziyaretler:

Bugün kısacık da olsa sana sarılmak çok iyi geldi...

Bu akşam kısacık da olsa senle konuşmak çok iyi geldi...

3 Şubat 2011 Perşembe

590

Düşünmeye vaktim kalmayacak kadar meşgul olduğumda, acı çekmeye de fırsatım olmuyor...

1 Şubat 2011 Salı

588

Hızlı yaşamak bana göre
Takılmadan akmak bana
Kahkaha atmak bana göre
Durmadan yürümek bana
...
..
.
!