30 Mayıs 2019 Perşembe

3628

Hızlı bir güne şahane rüyalardan uyandım.
9 saat uyumuşum dün gece; çok ağladıktan sonra gelen o huzura benzer boşluk duygusu içinde...
İlk hatırladığım rüyada sanki bir Avrupa şehrindeydim; doğası çok güzel dağlık bir kasabanın yüksek tavanlı loş bir taş binasında, içerideydim. Bir sınıf gibiydik, yahut konsere gelmiştik bilmiyorum ama tam karşımdaki geniş pencereden nefis manzarayı izlerken piyano çalıyordu.
Sonraki rüyamda yazı kokladım, tekne turuna çıkıyorduk sanki; denizlere açıldım- mis gibiydi.
Artur'daymışım gibi hissettim uyandığımda: bembeyaz bir sabaha hafif bir rüzgarda, çocuk gibi hafif...

29 Mayıs 2019 Çarşamba

3627

Ne konuşacağım acaba terapide diyordum, bir de baktım babamdan bahsedip ağlıyorum...

28 Mayıs 2019 Salı

3626

Bugüne daha iyi başladım, yazın havada sabah erken saatlerde ve geceye doğru bambaşka kokular oluyor beni çocukluğuma götüren...
Hava aşırı ısındı birden bire yaz geldi; Mayıs ama sanki Temmuz gibi. Umarım tüm yaz bu kadar bunaltıcı geçmez.
Gündüz bir ayakkabıyı boyadım, sağlıklı yeni bir tatlı tarifi denedim ve biraz gündemi takip ettim.
Akşamüstü arkadaşımız uğrayınca yemek yapmaya koyuldum ve hava biraz serinleyince kedilere mama su bırakmak için çıktık. Mahallemiz yine iyi, Erenköy'e kadar yürüyüp yollardaki suları tazeledik, çöpten kaplar bulup su doldurduk. Bir sürü yeni yavru var ortalıkta ve hepsinin yaşayamayacağını düşündükçe üzülüyorum.
Aklımın bir kenarında hep aynı şey var hala, umarım zorunu kolaylaştırabilirim, bir şekilde...

3625

(27 MAYIS PAZARTESİ)

Bu hafta bitirilmesi gereken birkaç ayakkabı siparişi var, bayram tatili öncesi kargolanması gereken. Bir yandan çok hızlı motive çalışmam lazım, bir yandan çok da içimden gelmiyor sanki.
Aklımın kenarında hep aynı şey, içimde bir burukluk...
Yine de bazen sabahın erken saatlerinde havadaki yaz kokusu beni sevindiriyor.

27 Mayıs 2019 Pazartesi

3624

(26 MAYIS PAZAR)

Son günler karışık geçti biraz; uykusuzluk, huzursuzluk, rutinin bozulması...
Bu pazar tek dileğim biraz açık havada nefes almak, çimene basıp rahatlamak.

Kahvaltıya canım peynirli yumurtalı ekmek çekince, üşenmeyip fırından çavdar ekmeği aldım. Sabah evdeki işleri toparlayıp çiçekleri suladım, öğlen mis gibi bir kahvaltı sofrası kurdum.
Evi temizleyecek veya egzersizlerimi yapacak enerjiyi bulamadım kendimde.
Akşamüstü sahile inip günün en güzel saatlerini serinleyen havada çimenle basarak geçirdim.
Bir bira açıp, birkaç parça dinledim ve çınara konan serçeleri seyrettim...

26 Mayıs 2019 Pazar

3623

(25 MAYIS CUMARTESİ)

Dün gece aldığım kötü haberle epey sarsıldım, şoke oldum.
Hiç beklemediğim bir zamanda geldi, içime çok dokundu.
Gece bölük pörçük çok az uyudum ve sabah ağladım biraz.

Daha geçen gün konuşuyorduk, ölen kedilerle bir yerde buluşma ihtimalimiz var mıdır diye...
Bu acıyı atlatmak mümkün değil belki, ama bir şekilde dönüştürmek gerek, bir şeyler yapmak zorunda içindeki duygularla.

Bugünü annemle gezmeye ayırmıştım, ruh gibiyim ama, yine de açık havada yürümek iyi geldi biraz. Birer kahve içip sohbet etmek, güneşi görmek, birlikte etrafa bakmak...
Akşamüstü ev işlerini yaptım biraz; yemek, çamaşır bulaşık derken 2 saat uyuya kalmışım.

Gece piyanomu çaldım, bir film izledim ve uykumun arasında dahi hep Veysel'i düşündüm, içim acıdı.

3622

(24 MAYIS CUMA)

Bugün 2 haftadır ara verdiğim seramik atölyesine gittim; uykusuzluğuma ve çok iş birikmiş olmasına rağmen, iyi ki de gelmişim. Herkes çok tatlı burada, nasılsa bir şekilde harika insanların bir araya toplandığı bir yer olmuş.
Biraz yavaş çalıştım, ama iş çıkardım yine. Akşamüstü eve döndükten sonra hiç durmadım, yemek yaptım. Bir yandan akşamki konsere son anda dahil olmak isteyen arkadaşıma yer ayarladım. Hızlıca hazırlanıp çıktım ve Kadıköy'e gittim.
Konsere ancak yetiştim, ama geç başladı. Bu mekanın sahibi fazlasıyla girişken konuşkan sempatik bir çocuk; beni de tanıyor sosyal medyadan. Ara sokakta eski bir köşkün bir odasına milyonluk Steinway yerleştirmişler, ortam çok hoş...
Kitle karışık; çocukları ile gelen de var, elit orta yaşlı grup da, Kadıköy gençliği de. Heyecanla beklediğim Schubert Stændchen parçasını yanlış anons edince hemen düzeltiyorum; "Hayır, Alman dili edebiyatı okumadım ama Almanca biliyorum. Leise flehen meine Lieder" Nasıl anlatayım bu parçaya takıntılı olduğumu...?
Belli ki benim kadar derinlikli ve hassas ruhlu olmayan bu piyanist, kendi bestesini çaldığında ne kadar da temperaman, diye düşünüyorum, ne kadar farklı...
Beni asıl etkileyen, ardından çıkan diğer piyanistin mitolojiden esinlenerek adlandırdığı kendi besteleri oluyor. Ne kadar naif ve yetenekli bir adam bu.
Konsevartuar öğrencisi çocuklar da şahane, gerçekten gurur duydum, bu genç yaşlarında öyle zor parçalar çaldılar ki.
Arada arka bahçede birer kadeh şarap ve sigara içip müzisyenlerle tanıştık, bestekar Tanman ve basist arkadaş, kendini daha iyi ansons etmesi gerektiğine inandığım  Ali...
Çok içinde olmak istediğim bir ortamda olduğumu hissettim, büyülendim ve bu insanlarla daha fazla vakit geçirmeye karar verdim. Kesinlikle gereksiz ve boş arkadaşlarımla takılmaktan iyidir.

İnsanlar neler yapıyor gördükçe bir yandan kendimi çok geride hissettim, hemen eve dönüp piyanomu çalmak istiyorum!


3621

(23 MAYIS PERŞEMBE)

Perşembeden beri yazmıyormuşum; her şey biraz karıştı çünkü son birkaç gündür. Sağlıklı huzurlu bir rutin tutturmuştum, çalkalandı yine bir hayatım...
Piyanoda bu kez hareketli ve neşeli bir dans parçası çalmaya başladım ve gittikçe kendime güvenim artıyor. Son zamanlarda daha kendime dönük düşündüğümü fark ediyorum, daha az heyecanlı ve gerginim sanki. Kendimi merkeze alarak hareket ediyorum artık, sanırım iyi bir şey, ama bazen o aklı bir karış havadalık halimi de özlüyorum.
Misafir kedilerin durumu beni içten içe üzüyor, alacağını söyleyen kişi arazi olmuş ne yazık ki. Evde temizlikte filan zor oluyor, bizimkilerle anlaşamadıkları için sürekli hır gür çıkıyor, birbirlerine girecekler diye kapatıyorum bu sefer de çıkmak istiyor ağlıyorlar. Ne yapacağımı şaşırıyorum bazen ve geceleri kaç kere uyanıyorum onlar yüzünden. Yine de onları geri vermek hiç istemiyorum.
Biraz kendi başıma kalıp dinlenmek, gezmek istiyorum bu hafta sonu.

23 Mayıs 2019 Perşembe

3620

(22 MAYIS ÇARŞAMBA)

İlk terapi seansıma gittim bugün; bir süredir aklımdaydı erteliyordum, artık başlamam gerektiğini düşündüm ve başladım sonunda.
Biraz gergindim tabi giderken, ama çok rahatlatıcı bir kadınla karşılaştım. Kendinden örnek veren açık, samimi biri olduğunu görünce ben de açıldım, içinde bulunduğum durumu anlattım.
Daha yeni başladık, umarım bana iyi gelir ve zihnim berraklaşır. Kısa zamanda yol alıp netleşmeyi umut ediyorum...
Çıkışta bir süre aklımda dönüp durdu konuştuklarım, biraz zamanımdan çalacak belki bu terapi süreci ama bir şekilde yetişeceğim artık. Bu hafta çok hızlı geçti; bir yandan diyet ve sporu devam ettirdim ve kilo vermeye başladım-çok mutluyum bunu başardığım için-bir yandan bir sürü farklı işi halletmeye çalıştım. Cuma akşamına da geçen aylardan beri aklımda olan piyano konserine yer ayırttım, istediklerimi bir bir yapıyor olmak bana güç veriyor.

21 Mayıs 2019 Salı

3619

Dünkü sorgulamalara, umutsuzluklara rağmen bu sabah başım ağrıyarak da olsa güçlü uyandım. İnadına oluyor bazen yaşamak...
Sabah yogamı yaptıktan sonra kendime güzel bir kahvaltı tabağı hazırladım, öğlene kadar piyano çaldım. Sonra biraz çalıştım ve bugün gidecek ayakkabıları hazırladım, dükkana bırakıp annemle biraz dışarı çıktım. Bir kahve, azıcık sohbet, biraz da vitrin gezmek iyi geldi. Kırmızı cat eye gözlüklerim oldu, yazın neşe getirecek...
Döndükten sonra da müşteri adaylarına eskizler yaptım, yemekten sonra hem yürüyüş yapmak hem de spor ayakkabı denemek için tekrar çıktım. Uzun ve keyifli bir gündü, gece bunalımlarına rağmen.

20 Mayıs 2019 Pazartesi

3618

Her şey daha iyiye gider gibi derken tam da, hiçbir şey henüz düzelmedi, bunu anlıyorum şimdi. Belirsizlikler devam, uzaklıklar devam, korkular ve kaygılar devam...
Beni anlayabilen biri varsa dünyada, o da benle yaşamıyor!

19 Mayıs 2019 Pazar

3617

Her şey biraz daha iyi gibi sanki, son günlerde, yoksa ben kendimi mi kandırıyorum?
Güven ve samimiyet, heyecandan feda edenlerin kandırmacası mı sizce...?
Düşünüp duruyorum bunları işte...

3616

(18 MAYIS CUMARTESİ)

Kendimi toparlamaya başladığımı hissediyorum; her anlamda... Daha yolum epeyce var, ama istediğim her alanda kendimi geliştirmeye başladığımı görüyorum.
Günlük yoga ve yürüyüşlerimi ihmal etmiyorum, daha sağlıklı besleniyorum, genelde daha sakinim ve zamanı daha verimli kullanarak çalışıyorum. Bu hafta piyanomun başında daha uzun vakit geçiriyorum ve geciken ayakkabı siparişlerimi tamamlıyorum.

Temizlikte korkup dolabın üstüne tüneyen kedi beni gerdi bugün, saatlerce her yerde onu aradım. Kanepelerin altına ve hatta çamaşır makinesinin içine baktım, ya bulamazsam diye kendimi yedim bitirdim. Sonrasında rahatlamak için sahile inmek istedim, bir bira açtım gün batımına karşı...

18 Mayıs 2019 Cumartesi

3615

(17 MAYIS CUMA)

Uykusuzluktan mı moralsizlikten mi bu kadar güçsüz düştüm bilmiyorum, ama bugün çok zor geçti. Kendimi zorlayıp yine de yapılması gereken her şeyi yaptım: alışveriş, ev işleri, dükkan, muhasebeci ziyareti, akşam yemek, kediler derken pestilim çıktı. Eşkiya'yı seyredecektim, uyuya kaldım.

17 Mayıs 2019 Cuma

3614

(16 MAYIS PERŞEMBE)

Tam bir kördüğüm halim.
Ne yapsam olmuyor sanki, hepsi korkutuyor beni...
Temelli çekip gidesim var!

15 Mayıs 2019 Çarşamba

3613

Uyandığımdan beri başım ağrıyor, öğleden sonra iyice zonklamaya başladı.
Bu hafta aşırı verimli bir robot gibi hissediyorum; duygularımı geri plana aldım ve yapmam
gerekenleri hızla art arda yapıyorum. Hafta sonuna kadar bitirmem gereken 2 çift ayakkabı vardı, bir tanesinin sahibi darlayıp duruyor beni. Gelmeyecek de etmeyecek de, fenalık getirdi. Biraz stresliyim onun yüzünden, bir yandan yeterince piyano çalışamadığım için içim rahat değil. Seramikteki projemi de ihmal etmek istemiyorum, ben her şeye nasıl yetişeceğim?!
Akşamüstü bir kahve içmeye dışarı çıkıp yürümek iyi geldi, biraz açıldım ve akşam boyamaya devam ettim. İçim biraz huzur buldu ki uyuyabileyim...

14 Mayıs 2019 Salı

3612

Bu hafta o kadar işim var ki, sanki herkesten fazla meşgulüm!
Bir yandan içimdeki huzursuzluk tırmalayıp duruyor, sabaha karşı uyandırıyor...
Kötü rüyalarda hatırlatıyor ertelediğim düşlerimle bastırdığım hislerimi.

Güne taze bir kahvaltı salatası ile başladım, sabah yogamın ardından. Gönderileri hazırlamak çok uzun zamanımı aldı, gereksiz prosedürler saçma detaylarla uğraştım durdum. Yeni değiştirdikleri sistemde bir türlü eskisi gibi yapamadım, ama bundan sonra daha kolay olur umuyorum.

Sinirli ve sabırsızdım bütün gün, öğlen dükkana uğradıktan sonra yürüyüşe çıktım. Ama hava öyle sıcak o kadar sıkıntılıydı ki fazla devam edemeden mola vermek zorunda kaldım. Buz gibi limonata diriltti, parktaki kedileri doyurmak sevindirdi beni.

Dönüşte ancak müşterilere cevap yazıp işleri yoluna koydum. Bir de çamaşır makinesi arızası ve telefonumun ekranının olmayacak şekilde kırılması çıktı şimdi. Akşamüstü piyano çalacak vaktim oldu, yeni parçaya başladım biraz. Yine Bach ama bu kez hareketli.

İçimde bir yerler kırık dökük, bir buruk kekremsi...

13 Mayıs 2019 Pazartesi

3611

Dünden beri yavaş yavaş kendime geliyorum, içimdeki akşamdan kalma sıkıntısı ve kontrol kaybetme paniğini ancak atabiliyorum... Hala biraz gergindim bugüne başlarken, aklımda korkularım vardı. Sanırım küçücük bir şeye fazla umutlarımı bağladım, muhtaç olduğum şeyleri yükledim ve durumum bu. Daha fazla güçsüz düşmeden toparlanmak için terapiye başlamam gerek.

Gün o kadar telaşlı geçti ki; evdeki işleri yoluna koyup dışarıdaki randevuma ancak yetiştim, oradan çıkıp tekrar masa başındaki işlere geri döndüm. Derken akşam oluverdi, yemekten sonra ayakkabı boyamaya devam ettim. Bu hafta böyle, bir de arkadaş grubumuzla topluca diyete girdik, haydi hayırlısı!

12 Mayıs 2019 Pazar

3610

Epeydir olmamıştım böyle, sanırım geçen Haziran'da Kaş'tan beri. Ama o rahatlama duygusuyla içilmiş şarabın sarhoşluğuydu, bu ise bastırılmış duygular içinde içilen rakının çarpması...

Hatırlamak istemiyorum- ne yaptımsa yaptım, ne dedimse dedim, düşünmek istemiyorum artık.
Biraz sessizliğe gömülmeye ihtiyacım var belki, bilmiyorum neden-ama anlarsın sen beni...

3609

(11 MAYIS CUMARTESİ)

Ben susayım, o konuşsun...

3608

(10 MAYIS CUMA)

Ameliyattan çıkan anneannemi ziyaret edip pazar alışverişi yaptım, dün gece yine doğru dürüst uyumadığım için bugün pek enerjim yoktu zaten. Seramiği asmak zorunda kaldım, Ayşe de gelmeyince ev temizliği başa düştü. Hafta sonu arkadaşlarla planımız da vardı, yine yoğun günler bizi bekliyor...

9 Mayıs 2019 Perşembe

3606

(08 MAYIS ÇARŞAMBA)

Telaşlı günler, yoğun haftalar... Her zamanki gibi biraz, biraz her zamankinden hızlı bu aralar.
Bir yandan anneannemin ameliyatı, bir yandan acil teslim gönderilerin yetiştirilmesi, bir de içimde bahar çiçekleri...!

7 Mayıs 2019 Salı

3605

Dün öyle sıkıldım, öyle bunaldım ki... Herkes gibi, ama herkesten daha çok ben. Evde de ölüm sessizliği, içinde hapsolduğum bir karanlık... Ülke zaten malum, hepimizi içine sürükleyen bir girdap...

Bugün kendimi toparlamam kolay olmadı, biraz yürümek iyi geldi parkta. Kuş sesi, ağaç kokusu, kedi mırıltısı beni kendime getirdi. Yeniden umudumu kazanınca, Mayıs 7'sinde dilekler diledim; yenilenmeyi diledim, hafiflemeyi, rahatlamayı ve mutlu olmayı!

3604

(06 MAYIS PAZARTESİ)

Herif resmen, verdiğim oyların beğenmediği 1 tanesini iptal etmeye kalkışıyor!
Mafyanın bile bir raconu olur-yuh!
"Kanlı mı olacak, kansız mı?" diyordu domuz suratlı hocası ya, kanlı olacak gibi görünüyor artık.
Sonu Saddam gibi gelecek heralde bunun, bari burayı Irak yapmadan geberip gitse...

5 Mayıs 2019 Pazar

3603

Dolap detoksu, kışlıkları kaldırıp yazlıkları çıkarma, Yavuz Çetin festivali, Boğa yeni ayı, Hıdrellez... Hepsi aynı güne denk geldi; güzel tesadüf...
Bugünden sonrası bahar, demek.
Evrenden dilemek, istemeye cesaret etmek için harika bir gece!

3602

(04 MAYIS CUMARTESİ)

Sahilde Weishenstephaner içmek keyfimi yerine getirdi bu akşam...
10bin adım yürüyüp, %5.4 alkollü 2 bira içip, ardından zamanda yolculuk temalı paradoksal bir film izlememeli insan. Bayılıp kalıyor sonra.

3 Mayıs 2019 Cuma

3601

Ne zaman böyle oldum? Aynaya bakınca şaşırıyorum, ürküyorum bazen.
Umutsuzluk ve boş vermişlik arasında gidip geliyorum birkaç aydır, ama istesem yaparım-biliyorum.
Yeterince isteyememişim demek bugüne kadar.
Bugün dünden farklı olsun, yeni bir sayfa açayım tertemiz, yeniden başlayayım...

3600

(02 MAYIS PERŞEMBE)

Sac kavurmanın lezzeti, sıcak insanlarla tanışmanın iç rahatlığı ile birleşince tadından yenmez.
İyi niyetli, kendiyle yahut başkasıyla derdi olmayan anneler hepimize lazım.
Ben hayatımın bundan sonrasını samimi, güler yüzlü, güzel kalpli insanlar arasında geçirmek istiyorum.

3599

(01 MAYIS ÇARŞAMBA)

Yine bileğimin içine kelebek çizdiğim gençlik günlerime döndüm.
"Yenilenme ruhu beni bulsun, uçursun" yazardım ya hani...

1 Mayıs 2019 Çarşamba

3598

(30 NİSAN SALI)

Geçen günlerden sonra birazcık huzur bulabildim, uyuyabildim...
Kendimi parklara sahillere atasım var, hiçbir şey düşünmeden çimenlere uzanıp masmavi göğe bakasım var.
Bir çocuğun üflediği kulağa kaçan çiçeği kadar hafif olsam!