29 Aralık 2022 Perşembe

4933

(24 ARALIK)

Emirli'de yine güneşli bir hafta sonu; kış gelir gibi yapıp geri kaçıyor bu sene. Kızlara yemek yapmak, evi temizlemekle geçiyor gün. Son 1 aydır içinden çıkamadığım kasvet duygusu, anlamsızlık fikri benden yavaş yavaş uzaklaşıyor gibi... Yeniden bana iyi gelen şeylere geri dönmek istiyorum; yoga ve meditasyona, piyano çalmaya, sangha ile buluşmalara, kitap okumaya... Bit yola girmiş olduğumu hatırlamak ve uzaktan bakıp büyük resmi görmek iyi gelecek bana zorlandığım zamanlardan geçerken. Pratiğimden uzak kaldığım günler daha da zorlaştırdı her şeyi, sebep ne olursa olsun motivasyonumu ve disiplinimi geri kazanmak zorundayım.

4932

(23 ARALIK)

Eminönü malzeme alışverişi günü.

Bir zamanlar sıkıcı gelirdi, ertelerdim hep buraya gelmeyi. Artık nadiren karşıya geçebildiğim için buraya gelmek bile gezme gibi geliyor. En sevdiğim cafede bir cappuccino içerek ödüllendiriyorum kendimi her gelişimde. 

Aradığım malzemeleri bulmak da heveslendirdi beni, şimdi heyecanım sönmeden sıcağı sıcağına yeni fikirleri uygulamak gerekiyor...

4931

(22 ARALIK)

Kızlara bir kaç şey aldım bugün, çok keyifli geliyor onlar için alışveriş yapmak. Kendim için bir şey yapamamak, istediklerimi istediğim anda alamamak bazen zorluyor-kabul. Yine de onlara aldığım her şey heyecanlandırıyor beni. 

4930

(21 ARALIK) 

Yıl sonuna yaklaşırken işimle ilgili heyecanımı yeniden kazanmış olmam umut veriyor bana; sadece "yapmam gereken" bir iş değil, "yapmak istediklerim" de var şimdi. Bir sürü yeni model fikri art arda aklıma geliyor, not alıyorum, ama istediğim hızda ortaya çıkmıyor. Biraz yavaş da olsa, sanırım Ocak ayında çoğunu hayata getirmiş olacağım. Önümüzdeki senenin daha hareketli geçeceğini tahmin ediyorum; satışlar arttıkça biraz daha yorucu oluyor ve ben hazır hissediyorum.

4929

 (20 ARALIK)

Kasabanın bunaltan atmosferini, Türkiye'nin dönüştüğü bataklığı harika anlatan bir film izledik bu akşam. Bir yandan dışarı çıkmak iyi geldi belki, bir yandan da içim sıkıldı-çünkü izlediğimiz her şey gerçeğin ta kendisiydi. Bir kez daha neden burayı terk etmediğimi, yahut terk edemediğimi sorguladım. Bir kez daha burada bu insanlarla ne işim var, neden buraya geldim diye sordum, cevap alamadım.

24 Aralık 2022 Cumartesi

4928

(19 ARALIK)

Hava zehir gibi, zemheri vaktindeyiz ve öksürüğüm hala geçmedi.

Diş dolgusu korktuğum kadar zor bir işlem değilmiş. 

Yıl sonuna yaklaşırken herkes gibi benim de aklım hesap kitapta; yeni yılda nasıl altından kalkacağım, ayakta durabilecek miyim...? Hayatım sanki giderek sadece işleri nasıl yetiştireceğim ve ödemelere nasıl yetişeceğimi düşünmekten ibaret oldu. Neden böyle bir hayat kurguladım kendime, nerde yanlış yaptım ya da herkes böyle mi- hiç bilmiyorum. Bildiğim hayatım, son 5 yılda bambaşka bir şeye evrildi ve sanki güzel şeylere yer kalmadı gibi geliyor. 

4927

(18 ARALIK)

Dün bahar gibiydi, bugün kış geldi resmen. Kızlar uyurken çalıştım biraz, bilgisayar başı düzenleme işleri enerji emiyor. 

19 Aralık 2022 Pazartesi

4926

(17 ARALIK)

İlk defa belki de, Emirli'ye gelir gelmez temizlik yapmak zorunda değilim ve bu harika bir lüks. Kızlarla birlikte buraya gelip gitmek, her seferinde iş yapmak zorunda olmak ve hatta sadece onları yukarı aşağı taşımak bile yeterince zorluyor. Bugün birazcık keyfini sürelim, hava muhteşem, parkta kızlar çok eğleniyor...

4925

(16 ARALIK)

Hava güzel, henüz kış gelmedi gibi, bugün için planladığım fotoğraf çekimi işlerimi hallettikten sonra bir kahve molası veriyoruz caddede. Gün içinde bir kahve, yanına üzümlü çörek-basit ama önemli lüksler her şeyi değiştirebilir.

Yeniden mutlu olmak mümkün mü? Etrafımızda her an süregelen, her yerde karşımıza çıkan ıstırap görüntülerine rağmen ve geleceğin barındırdığı tüm endişeli belirsizliklere rağmen- keyif alabilmek mümkün mü burada yaşamaktan?

4924

(15 ARALIK)

Yılın son haftaları, karanlıkta el yordamı temkinli ilerlemeye çalışarak, tüm olumsuzlukların arasında derin bir nefes alıp sakinliğimi korumaya gayret ederek geçiyor...

Eylül başında ne kadar hevesli olduğumu, nasıl da ışıl ışıl parladığımı anımsıyorum da-uzak bir anı gibi. Oysa daha 3 ay öncesi; yaklaşan günler için heyecanlıydım, güçlü ve karalıydım, doğru bir yolda ilerlediğimi hissediyordum. Ne oldu da bütün motivasyonumu kaybettim?

Aslında; sonbaharda çok beklediğim birkaç planın ertelenmesiyle enerjim düşmeye başladı, istediğim gibi gitmeyen günler sonrasında da umudumu, yaşama sevincimi tüketen kötülüklerle yüzleşmek ağır geldi. Ondan beri toparlanamadım, hastalık da üzerine geldi, gitmedi...

Bu dönem de geçecek elbet, hiç geçmeyecek gibi gelse de.

14 Aralık 2022 Çarşamba

4923

Kendimi sanırım yaklaşık 3,5 haftadır aralıksız kötü hissediyorum. 

Benim kendimi nasıl hissettiğim çok da mühim değil aslında, biliyorum. Ben kendimden başka varlıkların acısını da hissediyorum. 

Her nefesimde, her anımda ya bu dünyada, bu ülkede yaşıyor olmanın cezası gibi karşımıza çıkan durumların yarattığı öfke, tiksinti, kaygı, iliklerime kadar çektiğim acı... Başka bir şey yok, kızların tatlı gülüşlerinden anlık mutluluğundan başka...

Dünya tam bir yangın yeriyken, görmezden gelip keyif sürmek ahlaklı mı, erdemli mi, mümkün mü? 

Yine de neşeli yaşamanın bir yolu var mı, delirmeden, bencilleşmeden...?

13 Aralık 2022 Salı

4922

"Merhaba Hocam, nasılsınız?

Müsait olduğunuz birkaç dakikanız olduğunda, sizle paylaşmak istediğim bir şey var... 

Çok da önemli değil belki, ama size elimden geldiğince açık olmak istiyorum. 

Son haftalarda beni rahatsız eden bir durumu kendi tarafımdan anlatmak istiyorum size. 

Hani doğum günümden önce, benden bir playlist hazırlamamı istemiştiniz yolculuğunuz için, sonra size de bana bir liste göndermiştiniz- hatırlıyorsunuz değil mi? Bu beni çok mutlu etmişti; benden bir şey istemiş olmanız... O listeyi ben tekrar tekrar açıp dinliyordum arada ve her dinlediğimde gülümsüyordum... Birkaç gün sonra, bu listeye bir başkasını dahil etmiş olduğunuzu gördüm, olabilir, belki daha keyifli olur, dedim... Kısa süre sonra bu listeyi gizlediğinizi fark ettim, benim erişimim engellenmişti. 

Bu bana bir tık özensiz bir tavır olarak göründü ve açıkçası biraz kalp kırıcı geldi... Benimle alakası olmadığını tahmin ediyorum, inanın her olup biteni kendisiyle ilgili zanneden ahmaklardan değilim. Çok da büyük bir mesele değil, nasıl desem- benim gözümde lekesiz olan bir varlığın lekelenmesi oldu...

Aslında teşekkür borçluyum size; zira iyi bir pratik vesilesi de oldu bu bana. Benim lekesiz değerlendirmem de zaten "doğru görüş" değildi. Her neyse, sadece anlatmak istedim. Bilin istedim."

4921

(12 ARALIK)

Ne kadar çabuk pes ediyorum, hala öfkem ne kadar hazır patlamaya, sabrım kolayca tükeniyor zorlandığımda. 

Gece yarısı, bütün günün yorgunluğunun ardından öksürükten uyuyamayınca, yataktan kalkıp bilmemkaçıncı fincan ıhlamuru doldurduğumda "Usandım!" diye bağırdım.

Evin işlerini planlamaktan, her gün yapılacak yemekleri ve alınacak eksikleri düşünmekten, kendimi hasta olduğum halde doktora götürmeye vakit ayıramamaktan usandım.

4920

(11 ARALIK)

Taşınma bugün gerçekleşiyor, aslında korktuğum kadar zor olmadı. Ben pek iyi hissetmediğim için kendimi çabuk yoruluyorum tabi, bu hafta sonu Emirli'ye gidecek halim de yoktu. Evde kalmak, kurabiye pişirip film seyretmek iyi geldi, ama yine hiç dinlemedim- kızlarla ilgilenmek zaten tam bir mesai. Azıcık yerlerde gezen moralimi toparlamış oldum... Çocukken hasta olup evde kaldığım günleri çok severdim, tembellik etmek hoşuma giderdi, şimdi pek öyle olmuyor. 

4919

(10 ARALIK)

Hastalığıma rağmen elimden geldiğince çalışmaya devam ediyorum; bir yandan siparişlerin detayları ve kontrolleri devam ederken, bir yandan fotoğraf çekimleri ve dükkan düzenlemeleriyle meşgulüm. Bu ara yapmak istediğim çok iş var ve dinlenmeye hiç vaktim yok, bir an önce kendimi toparlamam lazım. 

9 Aralık 2022 Cuma

4918

Her yılın sonunda olduğum gibi, ama her yıldan daha fazla kaygılıyım bu Aralık. İşimle ilgili, maddi konularda son derece gergin hissediyorum. Devam etmek ve geliştirmek istiyorum, telaşlı bir şekilde işime asılmak istiyorum, bir yandan hastayım ve zaten hep çok meşgulüm kızlarla. Daha iyisini yapabilme potansiyelim var ve neden ben yapmayayım ki? 2023 benim için KUKLA'yı çoğaltma, büyütme yılı olsun!


4917

(8 ARALIK)

2 haftadır süren ve zihnimi meşgul eden belirsizlik sona eriyor sanırım bugünden itibaren, yani bir tanıma bağlanıyor benim için. Nedenini nasılını çözemesem de, çözmek zorunda değilim-bir şekilde genel mesele netleşti gözümde. Geri çekiliyorum, başka yapabileceğim ne var ki? Birkaç gün evvelki kadar yenilmiş hissetmiyorum yine de, bu durum bana birkaç yıl evvelini çok hatırlatsa da... Sadece bir parça hayal kırıklığı, lekesiz olanın lekelenmesi...

7 Aralık 2022 Çarşamba

4916

Gece rahatsızlığımdan uyuyamadım ve bugün Vera da biraz hastalanıyor gibi. Aralık ayına son derece keyifsiz ve enerjisiz girdim, evi henüz yılbaşı dekoruna sokmadım bile. Etrafımdakilere ufak tefek hediyeler aldığım, kendime ışıltılı vitrinleri görme vakti tanıdığım, tiyatrolara bilet baktığım, hep aylık planlar yaptığım zamanları çok özlüyorum. 

4915

(6 ARALIK)

Bu hafta sonu hiç beklenmedik şekilde birden ateşimin yükselmesiyle başlayan hastalık hali, sanırım çabuk geçmeyecek. Bu hafta içi, arkadaşımla müze gezme planımızı da erteleyeceğim mecbur... Aynı şekilde, bu belirsizlik bu bekleyiş hali de, ne yazık ki kolayca geçmeyecek gibi. Uyku aralarımda, bazen gün ortasında iş arasında bile, her an aklımın bir köşesinde... Acı veren şeyle birlikte oturmayı pratik etmiş olacağım böylece, bu da böyle bir süreç.

4914

(5 ARALIK)

Çekimserdim bu akşam kitap kulübüne katılıp katılmamak konusunda, hasta olduğum için enerjim zaten düşük, kitabı hakkıyla okuyamadım ve bir de son günlerdeki durumu, biliyorsunuz işte... 

Hevesimi kaybettim, evet, bu kadar kırılgan olmasına şaşıyorum ben de. Bunun egosantrik bir durum olduğunu da biliyorum; sanki gözümde mükemmel olan bir şey lekelendi.

Yine de iyi ki kendimi zorlayarak katılmışım, az da olsa konuşmuşum, birazcık moralim düzeldi. Belki beklediğim şekilde değil, ama yine takdir edildiğimi hissettim. Belki cıvıl cıvıl ve ışıl ışıl olamam bu aralar, ama çok çökkün olmama da gerek yok aslında.

4 Aralık 2022 Pazar

4913

 Hastalıkla, ateşin titremeleri ve eklem ağrıları ile geçen gecenin ardından-garip ama iyi hissederek uyandım. Bedenim tam iyileşmedi tabi ki, hala az da olsa ateşim ve bolca ağrım var, halsizim. Her şeyin daha iyiye gitmesini beklediğim anda birden öbür yöne döndüğü bu 2 haftalık belirsizlik sürecindeki zihin halimi geride bıraktım. Ne olursa olsun bir sebebi var mutlaka, ben bilmesem de. Bu da geçici bir süreç ve beni yıkamaz, elbette devam edeceğim. Eskisi kadar keyifli değilim, evet, bu keyifsizlikle birlikte yaşayabilirim şimdilik. Sonra keyifli de hissedeceğim yeniden, biliyorum. 

Elimdeki gerçeklere baktığımda; değişmeyen bir iki tane var ve bu kadarıyla da çok şanslıyım aslında. Konuşmamı planlamaya çalışıyorum bugün, çocuklarla çalışmak imkansız gibi. Mitler hakkında konuşmak istediğimi biliyordum zaten, "Lethe ırmağı" ve "karşı kıyı bilgeliği"ni birleştiren ilham verici, doğal ve rüya gibi bir konuşma olsun istiyorum...

4912

(3 ARALIK)

Bugün Emirli'ye geldik ve sonunda hasta oldum. Doğum günümden beri giderek şiddetlenen bu kötü hissettiğim sürece girdim ve baktım 2 hafta olmuş. Üstesinden gelmeyi başaramadığım kadar büyük bir acıyla yüzleşmek zorunda kaldım bu süreçte önce, sonra en beklemediğim anda kaybettiğim bir şey oldu; tam umutlar kabarmışken umudu kaybetmek belki, en ihtiyaç duyduğum ilgi ve beğeniyi bulamamak... Fazlasıyla meşgul etti zihnimi son günlerde, nedenini bilememek ve belki de hiç öğrenemeyecek olmak. Bu sürecin bitmesini ve eskisi gibi olmasını beklemek, ama bilinmezliğin çıldırtıcı şekilde devam etmesi... Sonunda bu akşam ateşlendim, boğazım ağrıyor ve her yerim dökülüyor. Battaniyelere sarılıp titriyorum ve ağlamak istiyorum...

4911

(2 ARALIK)

Bu akşam dışarı çıkma planımız var; önce sinemaya yetişiyoruz, ardından yemeğe oturuyoruz. İranlı seri katil filmi bana çok ağır geliyor; aşırı gerçekçi boğma sahneleri ile geriliyorum. İçimdeki bu kasvet asla izin vermiyor tadını almamam yediklerimin, ya da sohbete katılmama. Yaşamak sırf sorun, bitmeyen mücadele ve nereye baksam acı, artık yorgun hissediyorum. Hayattan öyle kopmuş hissediyorum ki, temelli çekip gidesim var. 

Bir zamanlar gülebiliyordum, güçlüydüm ve maceraya atılmaya hevesliydim. Aslında her şey aynıydı o zaman da, yani koşullar değişse de temelde acı aynıydı, hayat aynıydı. Zevk alabiliyordum ama, yine de, hem de coşkuyla katılıyordum yaşama! O insandan öyle uzak hissediyorum ki şimdi, ölmüş gibi o Rana...

4910

(1 ARALIK)

Yeni aya girerken kendimi günlerdir gecelerdir berbat hissediyorum. Tam adını koyamadığım bir hal var üzerimde; korkunç haberlerle başladı ve kişisel bir durum eklendi. Kıskançlık, belirsizlik, bilinmezliğe tahammül edemeyen zihnin yazdığı senaryolar... Zihnimin içi karman çorman ve sisli, önümü göremiyorum. 

Nasıl oldu da her şey harika giderken birden değişti böyle? Çok motive ve güçlü hissediyorken, aramızdaki bağı her gün daha sağlam hissediyorken, ne oldu da birden koptuk?... Benim için bu kadar mı hayati imiş, senin tarafından görülmek? Kendime verdiğim değer, senin bana verdiğin değere mi bağlıymış? Bunu mu kırmaya çalışıyoruz şimdi peki- yoksa zaten hiçbir şey benim sandığım gibi değil miydi?


4909

(30 KASIM)

Kızları parka çıkardığım günler kendimi iyi hissediyorum, onlarla daha fazla vakit geçirmiş oluyoruz. Yoksa bazen bütün gün işe güce dalıp kendimi onlardan soyutlamaya çalışarak, tam anlamıyla işime de konsantre olamayarak geçiriyorum zamanımı. 

Göztepe'deki evin kiralanması, eşyanın taşınması, organizasyon derken bu sıkıntılı haftalara bir de bu iş eklendi. Son 1 haftadır sürekli, uyanık olduğum her an kötü hissediyorum kendimi. Sanki bir daha hiç iyi hissedemeyecek gibiyim. Bir şey oldu, bir şey değişti sanki, ama ne olduğunu tam bilmiyorum. Hayatla olan bağım koptu, bir perde arkasında yaşamaya mahkum gibiyim...