28 Kasım 2018 Çarşamba

3444


3443

Ben olmak istiyorum
Sen ol istiyorum

Kar düşerken pencere kenarındaki iki sandalyenin birinde
Fırtına çıkınca sahili döven dalgaları seyrederken yan yana
Kıvrılan dar taş sokaklardan inerken hızla el ele
Aklına bir şarkı geldiğinde tekrar dinlerken, yine
Sabaha kadar konuşmak için terasta, dolunayda

Seninle olmak istiyorum
Aşk olsun diyorum

27 Kasım 2018 Salı

3442

(26 KASIM PAZARTESİ)

Anlat bakalım, nasıl baş ediyorsun acıyla?
Belli ki sen uçurumların dibine kadar gelebilen, zifiri karanlığın ta içine bakabilen birisin. Ama düşmüyorsun... Yoksa senin kanatların mı var?
Nasıl dayandığını bana da öğret, çünkü ben çok zorlanıyorum... Özellikle de bu aralar. Doğduğumdan beri aslında ait hissetmiyorum bu dünyaya ve hep çekip gidesim var. Senin gibi biri nasıl hayatta kalıyor, söylesene sırrını.
Hani demiştin ya; Fuzuli zamanındaki aşklar yok artık, diye. Ben hala o aşkların peşindeyim, iflah olmadığım anlayacağın. Hala anlam arıyorum anlamsızlıklar dünyasında. Sahtelikler arasında bir gerçek kırıntısı peşindeyim. Güzel vücutlar boş suratlar, sık sık dinliyorsun o şarkıyı. Sen de kalabalıklar arasında bir anlam arıyorsun belki de. Paylaşınca azalıyor mu yalnızlığın?
Ben o aradığım anlamı bazen bir sokak kedisinin gözlerinde, bazen uzun uzun baktığım bir resimde, bazen de çalmaya çalıştığım notalarda buluyorum. İzini sürdüğüm anlama senin yüzünde rastladım.
Sanırım sana aşık oldum... Korkma, çünkü ben korkmuyorum. Senden klişe beklentiler içine gireceğimi, beklediğimi bulamayınca hırçınlaşıp sana trip atacağımı sanıyorsan... Sakın böyle düşünme, ben bu duyguyla ne yapacağımı bilmiyorum şu an, ama güzel şeylere dönüştüreceğim. Tek bildiğim; senin yanında çok iyiyim.

25 Kasım 2018 Pazar

3441

Son aylarda içimde büyüyen ama yüzleşmeyi ertelediğim krizi bugün yaşadım sonunda, acı çektiğimi hissettim.
Bir türlü kurtulamadığım bu hisle baş edemedim gün boyu, her şey yeniden iyileşsin istedim, ama olmadı.
Bir süre böyle sanırım; gelgitli ve huzursuz devam edecek. Hayatımda bir şeyler devrildi ve hiçbir şey yerine oturmuyor.
Eskisi gibi olsun istiyor muyum emin değilim yine de, bir yandan o rahatlığı özlüyorum elbette ama bir yandan beni kapana kısılmış hale getiren de bu eski düzendi.
Kendimi hapsettiğim düzeni yıkmak istedim, çünkü beni olmadığım biri gibi davranmaya zorlayan durumlardan bunalmıştım artık çok.
Ama şimdi de ne yapacağımı şaşırmış haldeyim, yeniden bir düzen oturtana kadar bocalayacağım gibi görünüyor.
Fazla kendimi kaptırmadan hayatımdaki güzel şeyleri çoğaltarak devam etmek en iyisi.

Ne istiyorsun?
Ne istiyorsun?
Ne istiyorsun Rana?

3440

(24 KASIM CUMARTESİ)

Hayat bana sormadan devam ediyor, durmuyor, beni de peşinden sürüklüyor.
Durup düşünmeye fırsatım da yok, düşününce de zaten her şey üzerime çöküyor.
Devam etmek en iyisi galiba, sadece bana iyi gelen şeyleri yaparak ve güzelliklere tutunarak ilerlemek, ne olacağını zamanla görmek en doğrusu...

24 Kasım 2018 Cumartesi

3439

(23 KASIM CUMA)

Uykusuzluk ve huzursuzlukla erkenden başladım güne, sanki hayatım birden anlamsızlaşacak ve bomboş kalıverecek korkusu...

Kendimi zorlayarak kahvaltı ettim, hatta muzlu kakaolu muffin bile pişirdim. Umut çok başka bir şey gerçekten, insana yaptıramayacağı şey yok...

Kendimi zorlayarak evden çıktım sonra, seramik atölyesine gittim. iyi ki de gitmişim, bergamotlu çay demleyip sohbet etmek iyi geldi; seramik hocam da Queen fanı çıkınca yeni bir arkadaşım oldu gibi hissettim.

Çok gelgitli devam eden ruh halimi gerilere bir yere iteleyip günü mümkün olduğunca verimli geçirmeye çalıştıysam da, seramikten başka bir iş yapamadım pek. Yine de mutluyum; arkadaşlarımın yılbaşı hediyeleri acayip güzel oluyor!

Akşamüstü evde temizliğin bitmesini ve başka bir şeyi daha beklerken piyano dinledim biraz. Sonunda her şeyin hala bitmediğini anlayınca rahatlayabildim, kendimi öyle kasmışım ki bırakıverdim akşam. Yemek yedim, dizi izledim ve güzel bir uyku çektim...

23 Kasım 2018 Cuma

3438

(22 KASIM PERŞEMBE)

Tam anlamıyla kayıp bir gün.
Kayıp hissediyorum.

21 Kasım 2018 Çarşamba

3437

Bekliyorum, evrenin bir bildiği vardır ve bana güzel sürprizler hazırlıyordur diye bekliyorum...
Ben de bir mucize olduğumdan, bir mucizeyi hak ediyorum diye bekliyorum...
Bir şeyi çok istersen olmuyor diyenlere inat, çok isteyince olduğunu biliyorum.

3436

(20 KASIM SALI)

Erkenden kalktım ki işlerimi yetiştireyim; akşama kadar da bir sürü şeyi sığdırdım bugüne.
Piyanomu çaldım, siparişlerimi düzene koydum, ayakkabı boyadım...
Akşamın yorgunluğuyla uykuya daldım ve huzursuz bir rüya gördüm.

Acaba giderek yetmiyor mu bazı şeyler, eskiden sevindirenler artık üzüyor mu?
Düşüncelere sarmasam da harekete geçsem, hiçbir şeye takılmadan ileri gitsem istiyorum!

19 Kasım 2018 Pazartesi

3435

Bugün benim doğum günüm,
-hiç öyle hissetmiyorum aslında.
Sabah her zamanki gibi uyanıp yogaya başladım, sonra kendime güzel bir kahvaltı hazırladım.
Eski bir arkadaşım kutladı, eskiden tanışıp etkilendiğim bir çocuk yazdı, dayım aradı bir de.
Akşamki yemek planını iptal ettim, hava da zor zaten, içimden gelmedi bir yere gitmek için hazırlanmak.
Annem uzun zamandır sıkılıyordu, onu yemeğe götürdüm, ikimize de iyi geldi.
Bu sene de böyle olsun bakalım, böylesine ihtiyacım varmış demek.
Kendime yaratıcılıkla dolu üretken bir yeni yaş diliyorum o halde; istediğim tüm projelerimi gerçekleştirmeye fırsat bulduğum dolu dolu geçen bir yıl başlasın.
Big bang çarpışmalarıyla savrulduğum galaksiler bana yeni dünyalar versin, yıldız tozuna bulandığım ışıl ışıl günlerim gecelerim olsun...!

3434

(18 KASIM PAZAR)

Bugün tabi hafiften after trip modundayım; hem akşamdan kalma bir yorgunluk var hem bir parça huzursuzluk...
Yağmurlu soğuk sonbahar havasında enerji toplamakta zorlanıyorum, kendimi mütemadiyen sorguluyorum.
Öğleden sonra evde kalmamak için dışarı atıyorum kendimi, dede ziyaretini bahane ediyorum.
Dedem artık bebek gibi oldu; bembeyaz saçları masmavi gözleri ve sessiz sakin oturuşuyla hafifledi, küçücük kaldı-içimi burkuyor. Bir yandan da bizler yaşlanınca onun gibi olsak şükür, diyorum.
Akşam eve döndükten sonra konuşmaya başladık; hep aynı konular dönüyor ve çıkış yok gibi gelse de, bir yandan da konuşmak her zaman iyidir, bilemiyorum ikilemli düşünüyorum sürekli...
Nilüfer dinleyip ağlamak istiyorum, kendimi bırakamıyorum.
Tam bir sonbahar yaşıyoruz, yaprak dökümü, toprak altına inme vakti...

18 Kasım 2018 Pazar

3433

(17 KASIM CUMARTESİ)

El boyama aşırı eğlenceli ve cool galaksi pastamla başlayan bol şampanyalı doğumgünüm, 30 days song challange ile devam etti...
 Yeni yaşıma yaratıcılıkla dolu bir giriş yaptım, big bang patlamalarıyla enerjisi yüksek bir yaş olsun!
 Dileklerim hep yıldızlardan, yıldızlara...
 Queen ve Adele'in şarkıları hemen her duruma uyabiliyormuş, bir de onu fark ettik.

16 Kasım 2018 Cuma

3432

Başucumda harika bir sürprizle uyandığıma göre, şanslıyım değil mi?

Bir soru daha;

Kuşlu tabaklar yapsam bugün, acaba gelgitlerim geçer mi?

3431

(15 KASIM PERŞEMBE)

Yine bir perşembe komedisi: mantoyla piyano çalan orjinal kızın ürkek parmakları, içinde yaşadığımız boktan dünyayı terk edip aramızdan ayrılan bir sokak kedisi ile bir eski okul arkadaşının anıları, iyi görünen merhametli insanların saldırgan hadsizlikleri, küçük güzel jestlere alıştırılmış bir adamın yüzündeki çizik izi... Sinemalarda

15 Kasım 2018 Perşembe

3430

(14 KASIM ÇARŞAMBA)

İlk defa keyfine vardım bugün piyano çalmanın, 1 buçuk aydır bugün ilk kez mantığını kavradığımı hissettim ve yapabileceğimi...
Öncelikle kafa sağlığı gerekiyor bu iş için de, her işte olduğu gibi aslında, sabah kahvaltıdan sonra piyanomun başına oturdum ve sadece önceki derste öğrendiğim parçaları tekrar etmekle de kalmadım, henüz öğrenmediğim bir parçaya da baktım biraz. Portenin üzerinde yer alan notaların sağ taraftaki ince seslere ve altında yer alanların sol taraftaki kalın seslere karşılık geldiğini keşfettim. Belki çok basit bir keşif, ama kimse bana öğretmediği için kendi kendime anlamış olmak hoşuma gitti, cesaret edip doğru çaldığımı da görünce çok keyif aldım.
Bu işin daha başındayım ve önümde ne kadar güzel bir yol var...

13 Kasım 2018 Salı

3429

Zor günlerde kendime küçük mutluluklar yaratıyorum: makrome deve tabanı yaprağı yapmaya başlıyorum, kahve demliyorum ve minik kekler atıyorum fırına. Balkonda çiçeklerime karşı kahve molası veriyorum, düşüncelere dalıp kaybolmamaya çalışıyorum. Güzel detaylara odaklanmaya çabalıyorum, piyanomun başına oturuyorum her gün ve her seferinde birazcık daha yol alıyorum. 

Kendime biraz Martin Eden'ı hatırlatıyorum aslında son zamanlarda...

12 Kasım 2018 Pazartesi

3428

Biraz hafta sonundan kalma kafa karışıklığı ile başladım bu haftaya, oysa ki doğum günüm yaklaşıyor, neşeli olmam lazım!
Güne egzersizle başlamak bana iyi geldi, kahvaltıdan sonra yine günlük rutinime başladım: müşterilere geri döndüm ve sosyal medya paylaşımlarımı yaptım. Ardından annemi bir öğlen kahvesine çıkardım ve dışarıdaki ufak işleri hallettik; kargolar verildi, tuhafiyeciden alınacaklar alındı.
Eve döner dönmez mutfağa girdim; aklımda ne zamandır bu yeni tarifi denemek vardı; balkabağı çorbası pişirdim. Tatlımsı enteresan bir tadı var, hoşuma gitti.
Piyanomun başına oturup geçen derste çalamadığım parçalara çalıştım; yavaş da olsa doğru çaldım ve bu hoşuma gitti. Kendime daha fazla güvenmeliyim kesinlikle, bu kadar da yüklenmemeliyim!
Birkaç hafta önce asla yapamam sandığım şeyleri yapıyorum işte; karınca duası gibi görünen notaları okuyabiliyorum, daha ne? Şimdi zorlandıklarımı da elbet ileride çalabileceğim.
Aslında içimdeki huzursuzluğun kaynağını biliyorum; konuşulmayan şeyler var, söylenemeyen sözler ve tam anlaşılamamak endişesi...
Bir süre daha böyle gidecek belki, ama aslında tıpkı piyano gibi, yeni bir şey öğrenmek gibi- bir yandan aklımızın gerisinde bir yerlerde işlemeye devam edecek ve biz içten içe konuşulmayanları da anlamaya başlayacağız kendiliğimizden...
Hep böyle tuhaf tesadüfler olacaktır, denk düşüremeyişler belki ama, geriden geriden de devam eden bir bağ, akılda kalan sözler, içte büyüyen düşler...
İletişmek böyle bir şey çünkü, değil mi?

3427

(11 KASIM PAZAR)

Biraz bunalmış hissediyorum bu iki gündür; sanki her şeye çok çaba sarf etsem de ilerleyemiyorum, pek çok şeyi başarmak istesem de hızlı yol alamıyorum...
Bir yandan işimi büyütmek için uğraşıyorum, bir yandan kendimi geliştirmeye çabalıyorum ve tanıdığım herkesten fazla emek veriyorum hayata, her anlamda. Ama sanki bir türlü ilerleyemiyorum gibi geliyor, hırçınlaşıyorum ozaman da.
Yine böyle hırçın bir anımda birden fark ettim; aslında yavaş da olsa yol alıyorum, ilerleme kaydediyorum her seferinde, adım adım. Geriye dönüp baktığımda görmemek için kör olmak lazım nereden nereye geldiğimi. Biraz daha sabır, aslında iyi iş çıkarıyorsun, dedim kendi kendime...

10 Kasım 2018 Cumartesi

3426

Hayat devam ediyor işte, diyesim geldi.

3425

(09 KASIM CUMA)

Hayat üzerine üzerine geldiği zamanlarda,
bazen bir kaçış yolu da çıkıverir karşına,
hiç ummadığın bir yerde, hiç beklemediğin bir anda...

8 Kasım 2018 Perşembe

3424

Hayat çok enteresan-söyleyeceklerim bu kadar!

Tam Zeki Müren'le ağlayıp Müzeyyen'le coşma modundayım. Hakkımda hayırlısı...

3423

(07 KASIM ÇARŞAMBA)

Hiç planlamıyorken bugünü Kadıköy'de geçirdik; bir vernik almamız lazımdı, elbette başka bir sürü şey aldık. Ne zamandır kaybede kaybede tükenen küçük küpelerimin yerine 2. ve 3. kulak deliklerime takacak gümüş küpe arıyordum, bugün buldum. Gelmişken hardal tozu alayım bulunsun dedim, aslında vücut kremim de bitmişti, haydi şu bloknot tarzı eskiz defterlerinden de bir tane alayım derken... İşte günün özeti, eve döndüğümde nedense çok yorulmuştum.

Hayat benim için güzel sürprizleri hazırlıyor gibime geliyor, lütfen öyle de olsun-tamam mı?

6 Kasım 2018 Salı

3422

Sonunda bugün delirdik-analı kızlı sapıttık!
Neden nasıl diye sormayın, bugün biraz sıyırdık.

Sabaha biraz gecikmeli başladım, zira rüyamda cadı avına çıkmıştım. Egzersizlerimi yapıp kahvaltımı ederken aslında aklım başımdaydı... Ne zaman ki Queen dinleyerek ve avazım çıktığı kadar eşlik ederek banyoya stencil boyamaya başladım, o saatlerde delilik geldi bana. Benden anneme bulaştı.

Hayatın yüklediklerini, tüm aptal insanları unutmak için bir güzel deli taklidi yaptık bugün- oh canımıza değsin!

5 Kasım 2018 Pazartesi

3421

Notalar arasında kayboldum... Kafam karman çorman, içim dağınık.
Sol anahtarı fa anahtarı, diyezler bemoller, staccato legato...
Gece yarısından sonra delirip sabahlara kadar çalasım var!

4 Kasım 2018 Pazar

3420

Parkta kahvaltılar için son güneşli havalar, içim içime sığmıyor, güzel bir şarkı gibi akıp gidesim var...

3419

(03 KASIM CUMARTESİ)

Tonight
I'm gonna have myself a real good time
I feel alive
And the world—I'll turn it inside out
Yeah!
I'm floating around
In ecstasy

So don't stop me now, don't stop me
'Cause I'm having a good time, having a good time

I'm a shooting star leaping through the sky
Like a tiger defying the laws of gravity
I'm a racing car passing by
Like Lady Godiva
I'm gonna go go go
There's no stopping me

I'm burning through the sky
Yeah!
Two hundred degrees
That's why they call me Mister Fahrenheit
I'm traveling at the speed of light
I wanna make a supersonic man out of you

Don't stop me now
I'm having such a good time
I'm having a ball
Don't stop me now
If you wanna have a good time
Just give me a call

Don't stop me now 
'Cause I'm having a good time
Don't stop me now 
Yes I'm having a good time
I don't want to stop at all, yeah!

I'm a rocket ship on my way to Mars
On a collision course
I am a satellite
I'm out of control
I am a sex machine ready to reload
Like an atom bomb about to-oh-oh-oh-oh-oh explode

I'm burning through the sky
Yeah!
Two hundred degrees
That's why they call me Mister Fahrenheit
I'm traveling at the speed of light
I wanna make a supersonic woman of you

Don't stop me
Don't stop me
Don't stop me
Hey hey hey!

Don't stop me
Don't stop me
Ooh ooh ooh 
I like it

Don't stop me
Don't stop me
Have a good time, good time

Don't stop me
Don't stop me

Ooh ooh alright

Ooh I'm burning through the sky
Yeah!
Two hundred degrees
That's why they call me Mister Fahrenheit
I'm traveling at the speed of light
I wanna make a supersonic man out of you

Don't stop me now
I'm having such a good time
I'm having a ball
Don't stop me now
If you wanna have a good time
Alright
Just give me a call

Don't stop me now
'Cause I'm having a good time
Don't stop me now
Yes, I'm having a good time
I don't wanna stop at all

3 Kasım 2018 Cumartesi

3418

(02 KASIM CUMA)

Pestilim çıkmış vaziyetteydim bütün gün, bir türlü kendime gelemedim. Bugünkü planlarımı yapamadım; ne seramik atölyesine gidebildim, ne piyanomun başına oturabildim. Zar zor birkaç ürün ekleyip, bir müşteriye eskiz yaptım...
Akşam biraz enerjimi toplayınca balkonda bir şişe şarap açıp peynir tahtası hazırladık, aheste şarkılar eşliğinde oturup rahatlamaya bıraktık kendimizi...

1 Kasım 2018 Perşembe

3416

(31 EKİM ÇARŞAMBA)

Yapmak istediğim o kadar çok şey var ki, yetişemiyorum!
Ama bir yandan da keyifli, rutinin dışına çıkıyor olmak, konfor alanımdan dışarı adım atmış olmak.
Hiç bilmediğim yeni bir şey öğrenmeye başlamak, çalışmak çabalamak, zaman ayırmak...

Bugün biraz da ödeme sıkıntılarını çözmeye çalışarak, son anda coşan siparişleri not edip, yeni müşterilerle yazışarak geçti. Akşam yatmadan önce kafam hala işlerdeydi, bugünü sonuna kadar verimli geçirdim diyebilirim sanırım.