Uçurumun dibindeydim dün, biraz çıkabildim bu sabah...
Dede ziyareti, arkadaşlarla yılbaşı planı ve fırında kurabiye iyi geldi sanırım.
Umutlar 2019'a!
30 Aralık 2018 Pazar
3475
(29 ARALIK CUMARTESİ)
Bir iskambil falında, çıkmıştık birbirimize
O güzel kupa kızıydı
Sinek valesiydim bense
Geceyarısı o perşembe rastladım
Köprü üstünde
Ağlama dedim, o ağladı
Trabzanlardan indiğinde
...
Bir kar tanesi ol, kon dilimin ucuna
Bir kar tanesi ol, eri ağzımda
Etiketler:
gece yarısı,
kar tanesi,
kupa kızı,
müzik dinlemek,
perşembe,
şarkı,
şarkı sözü,
Teoman
29 Aralık 2018 Cumartesi
3474
(28 ARALIK CUMA)
Sanki hala umudum varmış gibi sabah kalkıp cilt bakımına gittim, çıkışta da yeni tuttuğumuz dükkanın kira kontratını imzaladım. Yeni umutlarla başlamak lazım, oysa ben her şeyi bırakıp gitmek istiyorum.
Kimseyi de istemiyorum; arkadaşlarımın hemen hepsi saçma sapan şeyler peşindeler, hayatlar hep anlamsız, tatsız...
Tek bir kişi iyi gelir bana şimdi, o tek kişi de yanımda yok.
Schicksal, ich folge dir!
Sanki hala umudum varmış gibi sabah kalkıp cilt bakımına gittim, çıkışta da yeni tuttuğumuz dükkanın kira kontratını imzaladım. Yeni umutlarla başlamak lazım, oysa ben her şeyi bırakıp gitmek istiyorum.
Kimseyi de istemiyorum; arkadaşlarımın hemen hepsi saçma sapan şeyler peşindeler, hayatlar hep anlamsız, tatsız...
Tek bir kişi iyi gelir bana şimdi, o tek kişi de yanımda yok.
Schicksal, ich folge dir!
Etiketler:
anlamsız,
arkadaşlar,
bırakıp gitmek,
cilt bakımı,
dükkan,
hayat,
iyi gelmek,
kader,
kimse,
kontrat,
saçma,
umut,
umutsuz,
yeni
3473
(27 ARALIK PERŞEMBE)
Halim yetmezmiş gibi bir de dükkanı taşıma işi çıktı; oysa hiç yeni bir şeye başlayacak halim yok.
Sorumluluk alacak mecalim yok, hiçbir şey için enerjim kalmadı sanki...
Geceleri uyuyamıyorum, gündüzleri de yaşamıyorum resmen, sadece hayatta kalıyorum.
Muayene sırası beklediğim 1 saatin geçmek bilmeyen iç bunaltısı iyice çöktü üzerime bugün, doktorun hayatımı sorgulayan soruları da son darbe oldu.
Yaşayanlar nasıl yaşıyorsunuz, cidden?
Halim yetmezmiş gibi bir de dükkanı taşıma işi çıktı; oysa hiç yeni bir şeye başlayacak halim yok.
Sorumluluk alacak mecalim yok, hiçbir şey için enerjim kalmadı sanki...
Geceleri uyuyamıyorum, gündüzleri de yaşamıyorum resmen, sadece hayatta kalıyorum.
Muayene sırası beklediğim 1 saatin geçmek bilmeyen iç bunaltısı iyice çöktü üzerime bugün, doktorun hayatımı sorgulayan soruları da son darbe oldu.
Yaşayanlar nasıl yaşıyorsunuz, cidden?
3472
(26 ARALIK ÇARŞAMBA)
Bilmiyorum bugünler nasıl geçti, hatırladığım tek şey içime sığdıramadığım yüreğimin çarpıntı sesleri
tıktık
tıktık
tıktık
Bilmiyorum bugünler nasıl geçti, hatırladığım tek şey içime sığdıramadığım yüreğimin çarpıntı sesleri
tıktık
tıktık
tıktık
Etiketler:
hatırlamak,
kalp çarpıntısı,
unutmak,
yürek,
zaman
24 Aralık 2018 Pazartesi
3470
Yılbaşı arifesinde Yılbaşı kutlamaya karşı çıkan insanlarla dolu güzide şehrimizin eski semti Eminönü bir Hindistan metrosu kadar kalabalık...
Dün gece yine uyuyamadığım için, bugün de erken hazırlanamadım, öğlen geçebildik karşıya. Mısır çarşısı çıkışında resmen insan selinin ortasında bulduk kendimizi; Arapça konuşmalar arasında. Baharat renkleri, kahve kokusu aklımızı başımızdan aldı, kendimizi kaybettik yine ara sokaklarda...
Sonunda nasıl yaptıysak aradığımız malzemeleri bulmayı başardık; kimyon, salep, kuş burnu, kuru yemiş, hurma, rengarenk kağıtlar, paket süsleri, kraft torbalar, zarif danteller, top top kurdeleler, dizi dizi cam boncuklarla döndük evimize.
Dün gece yine uyuyamadığım için, bugün de erken hazırlanamadım, öğlen geçebildik karşıya. Mısır çarşısı çıkışında resmen insan selinin ortasında bulduk kendimizi; Arapça konuşmalar arasında. Baharat renkleri, kahve kokusu aklımızı başımızdan aldı, kendimizi kaybettik yine ara sokaklarda...
Sonunda nasıl yaptıysak aradığımız malzemeleri bulmayı başardık; kimyon, salep, kuş burnu, kuru yemiş, hurma, rengarenk kağıtlar, paket süsleri, kraft torbalar, zarif danteller, top top kurdeleler, dizi dizi cam boncuklarla döndük evimize.
23 Aralık 2018 Pazar
3469
Çok şey isteyip hepsi zor deyip yorulursun ya
Sonra gün gelip merhaba deyip çıkıverir karşına
...
Olur o zaman olur o zaman
Kalbin yolunu bulur o zaman
22 Aralık 2018 Cumartesi
3467
(21 ARALIK CUMARTESİ)
Uykusuz geceler bu aralar peşimi bırakmıyor, bu güne de en yakın arkadaşıma yatakta terapi yaparak başladım. Kendim ne haldeyim ki millete terapi yapıyorum orası belli değil.
Birkaç saat konuştuk, anlattı anlattı bitiremedi-acı çekerken çok zor hayat.
Öğleden sonra kısacık seramik atölyesine uğradım, annemle kahve içmeye oturduk ardından.
Akşam yine seramik atölyesinin yılbaşı partisine katıldım, tam bir kadınlar matinesiydi. Çocuklarıyla anneleriyle gelenler, bir sürü kadının doluştuğu, kiminin göbek attığı kiminin kenara çekildiği komik bir ortam. Birkaç kişiyle tanışıp muhabbet ettim ben de, kapı önü sigaralarına dahil oldum.
Çerkesliğim beyazlığımdan belliymiş ve yaşımı hiç göstermiyormuşum, iltifatlarla şımartıldım. Şampanya patlatıp içerken, ayrılık acısını yaşayan arkadaşımı teselli ederken, bir kenarda sohbet ederken içimde hep biraz...
İyi ki tanımışım dediğim birkaç dost ediniyorum buradan, keyifli bir akşam oldu.
Uykusuz geceler bu aralar peşimi bırakmıyor, bu güne de en yakın arkadaşıma yatakta terapi yaparak başladım. Kendim ne haldeyim ki millete terapi yapıyorum orası belli değil.
Birkaç saat konuştuk, anlattı anlattı bitiremedi-acı çekerken çok zor hayat.
Öğleden sonra kısacık seramik atölyesine uğradım, annemle kahve içmeye oturduk ardından.
Akşam yine seramik atölyesinin yılbaşı partisine katıldım, tam bir kadınlar matinesiydi. Çocuklarıyla anneleriyle gelenler, bir sürü kadının doluştuğu, kiminin göbek attığı kiminin kenara çekildiği komik bir ortam. Birkaç kişiyle tanışıp muhabbet ettim ben de, kapı önü sigaralarına dahil oldum.
Çerkesliğim beyazlığımdan belliymiş ve yaşımı hiç göstermiyormuşum, iltifatlarla şımartıldım. Şampanya patlatıp içerken, ayrılık acısını yaşayan arkadaşımı teselli ederken, bir kenarda sohbet ederken içimde hep biraz...
İyi ki tanımışım dediğim birkaç dost ediniyorum buradan, keyifli bir akşam oldu.
21 Aralık 2018 Cuma
3466
(20 ARALIK PERŞEMBE)
Ku vate moti c'ish nje here
Kur u e ti zemir
Duhshim shume mire
Ku vate moti c'ish nje here
Kur u e ti zemir
Duhshim shume mire
Oh lule lule
Oh lule lule
Ohi lule lule macë macë
E u per ti, e u per ti
E u per ti jame dal pace
E dal pace
E dal pac e dale pace e ish vertete
Etiketler:
albanian folk song,
arnavutça,
bgko,
gypsy klezmer,
lule lule,
şarkı
20 Aralık 2018 Perşembe
3465
( 19 ARALIK ÇARŞAMBA)
Ruh gibi dolaşmamın sebebi içimdeki korkular, beni harekete geçiren hislere karşılık beni tutan hisler... ve ben aralarında bir o yana bir bu yana çekilmekten yorgun düştüm...
Kendimle bağımı kurmak, yeniden Rana olmak için biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var bugünlerde; sessizliğe ihtiyacım var biraz... Saatlerce piyano çalmak iyi geldi mesela, sesler arasında bir sessizlik.
Ruh gibi dolaşmamın sebebi içimdeki korkular, beni harekete geçiren hislere karşılık beni tutan hisler... ve ben aralarında bir o yana bir bu yana çekilmekten yorgun düştüm...
Kendimle bağımı kurmak, yeniden Rana olmak için biraz yalnız kalmaya ihtiyacım var bugünlerde; sessizliğe ihtiyacım var biraz... Saatlerce piyano çalmak iyi geldi mesela, sesler arasında bir sessizlik.
18 Aralık 2018 Salı
3464
Kış geri geldi; dışarısı fırtınalı, yağmurlu ve soğuk, sahipsiz kediler üşüyor...
Karanlık bir uçurumun kenarında dolanıyorum, düşmeyi reddederek, parmak uçlarımda usul usul,
yolumu biliyorum...
Karanlık bir uçurumun kenarında dolanıyorum, düşmeyi reddederek, parmak uçlarımda usul usul,
yolumu biliyorum...
3463
(17 ARALIK PAZARTESİ)
Bir süredir hafta sonlarım tatil gibi geçmiyor, öyleyse bugün de pazartesi gibi geçmesin varsın.
Hiçbir şey yapasım yok bugün, kendime biraz durulmak için izin verdim. İşleri ve çözülmesi gereken sorunları erteledim, mutfakta vakit geçirdim biraz, çiçeklerimi suladım, kedilerimi sevdim.
Durgunum, dalgınım, burada değil gibiyim. İçimde aslında çok başka yerlerdeyim ben, Akdeniz adalarından birinde, taş sokaklarda, lodos rüzgarında, bambaşka zamanlarda...
Bir süredir hafta sonlarım tatil gibi geçmiyor, öyleyse bugün de pazartesi gibi geçmesin varsın.
Hiçbir şey yapasım yok bugün, kendime biraz durulmak için izin verdim. İşleri ve çözülmesi gereken sorunları erteledim, mutfakta vakit geçirdim biraz, çiçeklerimi suladım, kedilerimi sevdim.
Durgunum, dalgınım, burada değil gibiyim. İçimde aslında çok başka yerlerdeyim ben, Akdeniz adalarından birinde, taş sokaklarda, lodos rüzgarında, bambaşka zamanlarda...
Etiketler:
ada,
akdeniz,
çiçek sulamak,
dalgın,
durgun,
durulmak,
ertelemek,
hafta sonu,
içimde,
kedi sevmek,
mutfak,
pazartesi,
rüzgar
3462
(16 ARALIK PAZAR)
Şömine başında ayaklarımı uzatıp, dünyanın en tatlı şımarık kedisini sevmek iyi geldi bana bugün.
Aklımdaki tüm birikenleri biraz kenara iteleyip sakinledim, uzun zamandır ertelediğim yazıları okudum. Bazen dünyadan kaçmak istiyorum ya, bu köy evi o inziva için en sevdiğim yer...
Şömine başında ayaklarımı uzatıp, dünyanın en tatlı şımarık kedisini sevmek iyi geldi bana bugün.
Aklımdaki tüm birikenleri biraz kenara iteleyip sakinledim, uzun zamandır ertelediğim yazıları okudum. Bazen dünyadan kaçmak istiyorum ya, bu köy evi o inziva için en sevdiğim yer...
Etiketler:
çalışmak. iyi gelmek,
huzur,
inziva,
kedi,
okumak,
sakinlemek,
şömine,
yazı
3461
(15 ARALIK CUMARTESİ)
Aheste adalarda
Dağlarında keçilerin otladığı özgür
Saçlarım Akdeniz rüzgarında
Eteklerim içmeden sarhoş
Limandaki virane tavernada
Kediler uyuyor usul usul
Dilimde bir şarkı, söyleyemiyorum
Unutamıyorum da
Dağlarında keçilerin otladığı özgür
Saçlarım Akdeniz rüzgarında
Eteklerim içmeden sarhoş
Limandaki virane tavernada
Kediler uyuyor usul usul
Dilimde bir şarkı, söyleyemiyorum
Unutamıyorum da
15 Aralık 2018 Cumartesi
3460
(14 ARALIK CUMA)
Bitmiyor aynı mevzu, bitemiyor.
Çok ikilemli düşünüyorum; bazen saçmalıyormuşum gibi geliyor, bazen en doğrusunu yapıyorum gibi.
Rezil mi oldum da farkında değilim, aslında zafer benim de onu mu göremiyorum, hakikaten bilmiyorum.
Kendimi yine kafa bir milyon hissederek seramik atölyesine gitmeye zorladım, ve yine harika bir şey ortaya çıkardım. Anneme yaptığım fincanı boyadım; Safinaz ile Prens'i çizdim, herkes bayıldı.
Öğlen arasında eve dönüp arkadaşımla sandviç hazırladık kendimize, tarot baktık.
Halimiz duman!
Akşam şu düşünceler kasvetle çöktü içime: Kaç yıl daha hayattan zevk alabileceğim ki bu yaşımı böyle geçiriyorum? Bana da yazık değil mi cidden? Hem kimseyi üzmek istemiyorum, hem de korkuyorum ama böylesi de bana yetmiyor. Yavaş yavaş ölmek en beteri, bunu kendime yakıştıramıyorum. Ben hep tutkulu bir insan oldum kendimi bildim bileli, bundan sonra da tutkunun peşinden gitmeye ihtiyacım var...
Bitmiyor aynı mevzu, bitemiyor.
Çok ikilemli düşünüyorum; bazen saçmalıyormuşum gibi geliyor, bazen en doğrusunu yapıyorum gibi.
Rezil mi oldum da farkında değilim, aslında zafer benim de onu mu göremiyorum, hakikaten bilmiyorum.
Kendimi yine kafa bir milyon hissederek seramik atölyesine gitmeye zorladım, ve yine harika bir şey ortaya çıkardım. Anneme yaptığım fincanı boyadım; Safinaz ile Prens'i çizdim, herkes bayıldı.
Öğlen arasında eve dönüp arkadaşımla sandviç hazırladık kendimize, tarot baktık.
Halimiz duman!
Akşam şu düşünceler kasvetle çöktü içime: Kaç yıl daha hayattan zevk alabileceğim ki bu yaşımı böyle geçiriyorum? Bana da yazık değil mi cidden? Hem kimseyi üzmek istemiyorum, hem de korkuyorum ama böylesi de bana yetmiyor. Yavaş yavaş ölmek en beteri, bunu kendime yakıştıramıyorum. Ben hep tutkulu bir insan oldum kendimi bildim bileli, bundan sonra da tutkunun peşinden gitmeye ihtiyacım var...
14 Aralık 2018 Cuma
3459
(13 ARALIK PERŞEMBE)
Akşam evden çıkarken çaydanlığı ocakta unutunca annem, eve geri döndük yarı yoldan. Bir de normal dışı trafiğe takılınca derse gecikip panikledim. Paniklemeye her zamanki güvensizliğim de eklenince yeni tanıştığım Fa anahtarını sökemedim tabi. Yapamayacağımdan korktukça yapamadım, yapamıyorum dedikçe de kendimi yine aynı uçurumun dibine düşürmüş oldum. Bunu tekrar yaşamak istemiyorum. Bundan böyle kendime güvenerek ilerlemek istiyorum, umarım sakin kalabilirim artık.
Gelelim içimdekilere: Hayal kırıklığımdan ziyade, içim sızlıyor inceden. Olabilirdi, çok güzel olabilirdi, ama olamıyor. Yaşanamayan, konuşulamayan onca şey biriktirdim içimde, nereye kadar taşıyabilirim bilmiyorum. Yine de bir gülümseme var dudağımın kenarında, ölü toprağın altında can çekişmektense sarsılmayı tercih ederim. Su akar yolunu bulur nasıl olsa her zaman, ben de kendimi akışına bırakayım...
Akşam evden çıkarken çaydanlığı ocakta unutunca annem, eve geri döndük yarı yoldan. Bir de normal dışı trafiğe takılınca derse gecikip panikledim. Paniklemeye her zamanki güvensizliğim de eklenince yeni tanıştığım Fa anahtarını sökemedim tabi. Yapamayacağımdan korktukça yapamadım, yapamıyorum dedikçe de kendimi yine aynı uçurumun dibine düşürmüş oldum. Bunu tekrar yaşamak istemiyorum. Bundan böyle kendime güvenerek ilerlemek istiyorum, umarım sakin kalabilirim artık.
Gelelim içimdekilere: Hayal kırıklığımdan ziyade, içim sızlıyor inceden. Olabilirdi, çok güzel olabilirdi, ama olamıyor. Yaşanamayan, konuşulamayan onca şey biriktirdim içimde, nereye kadar taşıyabilirim bilmiyorum. Yine de bir gülümseme var dudağımın kenarında, ölü toprağın altında can çekişmektense sarsılmayı tercih ederim. Su akar yolunu bulur nasıl olsa her zaman, ben de kendimi akışına bırakayım...
Etiketler:
acı,
biriktirmek,
fa anahtarı,
güvensizlik,
hayal kırıklığı,
içim,
içimdekiler,
konuşmak,
korku,
olabilirdi,
ölü toprağı,
panik,
sakin,
sarsılmak,
su,
yaşanamayan
3458
(12 ARALIK ÇARŞAMBA)
Hafta ortasında yazmayı unutmuşum da hafta sonunda aklıma geldi.
Bugünü Kadıköy alışverişine ayırdım, hava da Güneş açtı- keyfim yerinde.
Muhasebeci ziyaretinin ardından Yeldeğirmeni'nde bir mekanda kahve içmeye oturduk. Eksik fırça ve kalemleri almak için kırtasiye gezmeye başladık sonra; yılın o takvimler ajandalar zamanı...
Akşama doğru ise uzunca bir süredir gerginlik içinde beklediğim telefon geldi, bir parça rahatladım.
Yarını bekleyerek uykuya daldım.
Hafta ortasında yazmayı unutmuşum da hafta sonunda aklıma geldi.
Bugünü Kadıköy alışverişine ayırdım, hava da Güneş açtı- keyfim yerinde.
Muhasebeci ziyaretinin ardından Yeldeğirmeni'nde bir mekanda kahve içmeye oturduk. Eksik fırça ve kalemleri almak için kırtasiye gezmeye başladık sonra; yılın o takvimler ajandalar zamanı...
Akşama doğru ise uzunca bir süredir gerginlik içinde beklediğim telefon geldi, bir parça rahatladım.
Yarını bekleyerek uykuya daldım.
11 Aralık 2018 Salı
3457
Birkaç halledilecek prüzle başlıyorum bu haftaya, gümrük sıkıntıları hatalı teslim aldığım bir ürünün değişimi vesaire.
Düzelir elbet, bir şekilde bunlar da yoluna girer.
Aklımdaysa hep birikmiş mevzular dönüp dolanıyor; nereye koyacağımı bilmediğim hislerim, muhatabına söylenmeden de rahat vermeyecekler belli ki bana.
Bir rahatlasam, bir rahatlasam artık!
Düzelir elbet, bir şekilde bunlar da yoluna girer.
Aklımdaysa hep birikmiş mevzular dönüp dolanıyor; nereye koyacağımı bilmediğim hislerim, muhatabına söylenmeden de rahat vermeyecekler belli ki bana.
Bir rahatlasam, bir rahatlasam artık!
3456
(10 ARALIK PAZARTESİ)
Fark ettim de; içimdeki bu huzursuzluğun sebebi şu uzayan bekleyiş durumu.
Geçen haftadan beri hep bir şeyler bekler vaziyette olduğum için tam kendimi veremiyorum hiçbir işe ve bastırılmış bir öfke büyüyor içimde.
Satış yapmayı bekliyorum, haber bekliyorum, bir telefon ve bir açıklama bekliyorum, sağlığımın düzelmesini bekliyorum, beklediklerim çoğaldıkça ve süre uzadıkça rahatsızlığım artıyor haliyle.
Artık beklediklerimin gerçekleştiği bir hafta olsun!
Fark ettim de; içimdeki bu huzursuzluğun sebebi şu uzayan bekleyiş durumu.
Geçen haftadan beri hep bir şeyler bekler vaziyette olduğum için tam kendimi veremiyorum hiçbir işe ve bastırılmış bir öfke büyüyor içimde.
Satış yapmayı bekliyorum, haber bekliyorum, bir telefon ve bir açıklama bekliyorum, sağlığımın düzelmesini bekliyorum, beklediklerim çoğaldıkça ve süre uzadıkça rahatsızlığım artıyor haliyle.
Artık beklediklerimin gerçekleştiği bir hafta olsun!
9 Aralık 2018 Pazar
3455
Etiketler:
aklına takılmak,
aynı,
dönüp dolaşmak,
melodi,
müzik,
piyano,
swan lake
3454
(08 ARALIK CUMARTESİ)
Sonunda dinlenmiş uyandım, güzel bir kahvaltıyla güne başladım.
Bu hafta sonu çok çalışıp kaybettiğim zamanı geri almam lazım, keşke biraz daha rahatlamış olsaydım içte içe...
Aralık ayına neşe katan hediyelerimi birer birer açıyorum bu günlerde ve beni en çok tavlayan Klimt tarot kartları oldu sanırım.
Acil yetişmesi gereken siparişlerin birikmiş olması ve pimirikli müşterileri memnun etmekte zorlanıyor oluşum beni epey geriyor son günlerde. Bir an önce tamamlayıp göndersem de kurtulsam!
Akşamüstü işleri bugünlük kenara koyup kahve içmeye çıkalım dedik, caddeye yürümek bir saat sürdü. Kahveyi Christmas jazz eşliğinde içmek iyi geldi, dönüşte bir film izlemeye karar verdik...
Sonunda dinlenmiş uyandım, güzel bir kahvaltıyla güne başladım.
Bu hafta sonu çok çalışıp kaybettiğim zamanı geri almam lazım, keşke biraz daha rahatlamış olsaydım içte içe...
Aralık ayına neşe katan hediyelerimi birer birer açıyorum bu günlerde ve beni en çok tavlayan Klimt tarot kartları oldu sanırım.
Acil yetişmesi gereken siparişlerin birikmiş olması ve pimirikli müşterileri memnun etmekte zorlanıyor oluşum beni epey geriyor son günlerde. Bir an önce tamamlayıp göndersem de kurtulsam!
Akşamüstü işleri bugünlük kenara koyup kahve içmeye çıkalım dedik, caddeye yürümek bir saat sürdü. Kahveyi Christmas jazz eşliğinde içmek iyi geldi, dönüşte bir film izlemeye karar verdik...
Etiketler:
acil,
aralık ayı,
birikmek,
çalışmak,
dinlenmek,
film izlemek,
gergin,
jazz,
kahvaltı,
kahve,
müşteriler,
neşe,
siparişler,
tarot,
yetiştirmek,
yürümek,
zaman
3453
(07 ARALIK CUMA)
Ne tuhaf bir gün, zaten uyuyamadım dün gece ve bir türlü aklımdan atamadım endişeleri.
Konuşulacak çok fazla söz biriktirdim ve patlayacak gibi hissediyorum. Bir yandan hayat devam ediyor ve hiçbir şeye yetişemiyorum bu ruh haliyle.
Sabah daha uykudan ümidi kesince kalkıp kahvaltı ettim, hem bir arkadaş gelecek onu beklemeye başladım hem de temizliğe kadın gelecek.
İkincisini beklerken ilki geldi, biraz da onunla kahvaltı edip sohbete daldım, derken bir de baktım saat 10 olmuş bile.
Bir de aradım ki bizim temizlikçi gelemiyormuş meğerse, boşuna beklemişiz. Sinir oldum, ne yapalım ortalığı biraz toplarladım çıkmadan.
Seramik atölyesi için sözleşmiştik arkadaşımla, birlikte gidip masaya oturduk. Bir yandan çamurla oynarken bir yandan düğün hazırlıklarından konuştuk, bu arada ben de Queen kupamı bitirdim.
Heyecanla bekliyorum fırından çıkacağı günü, hediye edeceğim akşamı...
Öğleden sonra arkadaşımı uğurladım, bir başka arkadaşım geldi yanıma. Bu kez çok kaygılı ve moralsiz buldum onu, hangimiz iyiyiz ki bu aralar gerçi?
Hep aynı mevzulara takılıp kalması, sürekli aynı şeyleri tekar etmesi beni endişelendirdi biraz, elimden geldiğince ona cesaret aşılamaya çalıştım. Çünkü içinde yaşadığı büyük duyguları dışarı hiç yansıtamıyor ve bu onu çok yoruyor olmalı, umarım bundan sonra daha cesur ve daha dürüst olabilir.
Akşamüstü kendimize hamburger ısmarlayıp biraz konuştuk evde, o gittikten sonra da ben artık tükenmiştim. Yorgun, uykusuz, içi kaygılar ve belirsizliklerle dolu, üşüyordum.
Bugün kayıp bir gün olarak geçti; ne piyanomu çalabildim, ne egzersiz yapabildim ne çalışabildim.
Kendimi iyi hissetmiyorum, sadece uyumak istiyorum...
Ne tuhaf bir gün, zaten uyuyamadım dün gece ve bir türlü aklımdan atamadım endişeleri.
Konuşulacak çok fazla söz biriktirdim ve patlayacak gibi hissediyorum. Bir yandan hayat devam ediyor ve hiçbir şeye yetişemiyorum bu ruh haliyle.
Sabah daha uykudan ümidi kesince kalkıp kahvaltı ettim, hem bir arkadaş gelecek onu beklemeye başladım hem de temizliğe kadın gelecek.
İkincisini beklerken ilki geldi, biraz da onunla kahvaltı edip sohbete daldım, derken bir de baktım saat 10 olmuş bile.
Bir de aradım ki bizim temizlikçi gelemiyormuş meğerse, boşuna beklemişiz. Sinir oldum, ne yapalım ortalığı biraz toplarladım çıkmadan.
Seramik atölyesi için sözleşmiştik arkadaşımla, birlikte gidip masaya oturduk. Bir yandan çamurla oynarken bir yandan düğün hazırlıklarından konuştuk, bu arada ben de Queen kupamı bitirdim.
Heyecanla bekliyorum fırından çıkacağı günü, hediye edeceğim akşamı...
Öğleden sonra arkadaşımı uğurladım, bir başka arkadaşım geldi yanıma. Bu kez çok kaygılı ve moralsiz buldum onu, hangimiz iyiyiz ki bu aralar gerçi?
Hep aynı mevzulara takılıp kalması, sürekli aynı şeyleri tekar etmesi beni endişelendirdi biraz, elimden geldiğince ona cesaret aşılamaya çalıştım. Çünkü içinde yaşadığı büyük duyguları dışarı hiç yansıtamıyor ve bu onu çok yoruyor olmalı, umarım bundan sonra daha cesur ve daha dürüst olabilir.
Akşamüstü kendimize hamburger ısmarlayıp biraz konuştuk evde, o gittikten sonra da ben artık tükenmiştim. Yorgun, uykusuz, içi kaygılar ve belirsizliklerle dolu, üşüyordum.
Bugün kayıp bir gün olarak geçti; ne piyanomu çalabildim, ne egzersiz yapabildim ne çalışabildim.
Kendimi iyi hissetmiyorum, sadece uyumak istiyorum...
3452
(06 ARALIK PERŞEMBE)
İçimde kötü bir his vardı ya, yine de gittim. Görmeden bilemezdim.
Her zamanki gibi orada olacağını düşünerek yine hazırlanıp çıktım.
Hava buz gibi ayaz, yağmur da cabası. Sokakta kediler kenara dökülmüş makarna artığını yiyordu, içime dokundu. Endişeyle döndüm köşeyi, yokuşun başında karanlığı görünce anladım.
Işık yanmıyordu, yine de zili çaldım. Bir daha çaldım, belki, diyerek...
Aradım, telefon da kapalı. Ne yapacağımı şaşırdım bir an, ne yapabilirdim ki?
Yokuşun başında öyle kalakaldım; hayal kırıklığı, panik ve öfke içimde.
Ellerim üşüdü, bekleyemedim daha fazla, ama dönemedim de.
Son yazdıklarını düşündüm tekrar, içimi korku kapladı.
Ya bir şey olduysa, dedim kendi kendime, ya...
Mesela bir hafta daha geçer de ses çıkmazsa ve yine kapı duvar bulursam burayı, ne yaparım?
Rahat rahat eve dönüp uyuyabilir miyim ki, mümkün mü bu-
Aklıma tek bir yer geldi; orayı buldum. Kalbim kulaklarımda girdim içeri, kim bilir nasıl baktım yüzüne adamcağızın da sordum iyi mi, diye.
İyi olduğunu duydum, sakinlemeye başladım yavaş yavaş. Yine de kendime gelemedim bütün gece.
Korktum, çok korktum...
İçimde kötü bir his vardı ya, yine de gittim. Görmeden bilemezdim.
Her zamanki gibi orada olacağını düşünerek yine hazırlanıp çıktım.
Hava buz gibi ayaz, yağmur da cabası. Sokakta kediler kenara dökülmüş makarna artığını yiyordu, içime dokundu. Endişeyle döndüm köşeyi, yokuşun başında karanlığı görünce anladım.
Işık yanmıyordu, yine de zili çaldım. Bir daha çaldım, belki, diyerek...
Aradım, telefon da kapalı. Ne yapacağımı şaşırdım bir an, ne yapabilirdim ki?
Yokuşun başında öyle kalakaldım; hayal kırıklığı, panik ve öfke içimde.
Ellerim üşüdü, bekleyemedim daha fazla, ama dönemedim de.
Son yazdıklarını düşündüm tekrar, içimi korku kapladı.
Ya bir şey olduysa, dedim kendi kendime, ya...
Mesela bir hafta daha geçer de ses çıkmazsa ve yine kapı duvar bulursam burayı, ne yaparım?
Rahat rahat eve dönüp uyuyabilir miyim ki, mümkün mü bu-
Aklıma tek bir yer geldi; orayı buldum. Kalbim kulaklarımda girdim içeri, kim bilir nasıl baktım yüzüne adamcağızın da sordum iyi mi, diye.
İyi olduğunu duydum, sakinlemeye başladım yavaş yavaş. Yine de kendime gelemedim bütün gece.
Korktum, çok korktum...
5 Aralık 2018 Çarşamba
3451
Dışarısı tam kara kış, içimde endişeler... Her şeyi geride bırakıp annemle bir kahve içmeye çıktım bugün, hatta alışveriş bile yaptım biraz. Çok da iyi geldi, her zamanki gibi.
Arkadaşımı cesaretlendirdim, içinde biriktirdiklerini muhatabına söylemesi konusunda. Söylenmeyenlere yazık olur çünkü, değil mi?
Her şey aslında öyle basit ki, biz karmaşıklaştırıyoruz gereksiz yere. Bazen tüm koşullar uygunken bir şey olmaz, bazen de koşullara rağmen olur işte...
Her şeye rağmen olan bir şey gerçektir bence, onu yok saydıkça, görmezden gelmeye çalıştıkça hata yapıyoruz aslında. Bırakalım olduğu gibi olsun, korkmadan söyleyelim içimizden geçeni, ne olacak yani? Adam olan anlar zaten, insan olanı etkiler bu şeffaf cesaret.
Arkadaşımı cesaretlendirdim, içinde biriktirdiklerini muhatabına söylemesi konusunda. Söylenmeyenlere yazık olur çünkü, değil mi?
Her şey aslında öyle basit ki, biz karmaşıklaştırıyoruz gereksiz yere. Bazen tüm koşullar uygunken bir şey olmaz, bazen de koşullara rağmen olur işte...
Her şeye rağmen olan bir şey gerçektir bence, onu yok saydıkça, görmezden gelmeye çalıştıkça hata yapıyoruz aslında. Bırakalım olduğu gibi olsun, korkmadan söyleyelim içimizden geçeni, ne olacak yani? Adam olan anlar zaten, insan olanı etkiler bu şeffaf cesaret.
3450
(04 ARALIK SALI)
Zaman diye bir şey yoksa ve biz aynı anda aslında hem olduğumuzu sandığımız yerde, hem de evrenin her yerinde olabiliyorsak, gerçek nedir o zaman?
Bütün olasılık fonksiyonlarında varız, bütün evrende var olma olasılığımız var...
Paralel evrenler dediğimiz zaman kavramıyla ilgili değil mi?
Bir nesnenin hızını ancak zamanla ölçebiliyorsak, ışık hızını aştığında nasıl ölçebiliriz mesela?
Zaman dediğimiz uydurma kavram; ya bir öncesi ve bir sonrası olan bir şey değilse?
Kütlesi olmayan fotonlar ışık hızında giderken onlar için zaman yoktur, evrenin doğuşunu ve yok oluşunu aynı anda görebilirler...
Bütün ihtimalleri görebildiğinizi hayal edin, hangisini görmeyi seçerseniz onu gerçekleştirirsiniz.
Gözetlenen gerçek olur, düşünce de bir enerji olduğuna göre, düşünülen gerçekleşir.
Zaman diye bir şey yoksa ve biz aynı anda aslında hem olduğumuzu sandığımız yerde, hem de evrenin her yerinde olabiliyorsak, gerçek nedir o zaman?
Bütün olasılık fonksiyonlarında varız, bütün evrende var olma olasılığımız var...
Paralel evrenler dediğimiz zaman kavramıyla ilgili değil mi?
Bir nesnenin hızını ancak zamanla ölçebiliyorsak, ışık hızını aştığında nasıl ölçebiliriz mesela?
Zaman dediğimiz uydurma kavram; ya bir öncesi ve bir sonrası olan bir şey değilse?
Kütlesi olmayan fotonlar ışık hızında giderken onlar için zaman yoktur, evrenin doğuşunu ve yok oluşunu aynı anda görebilirler...
Bütün ihtimalleri görebildiğinizi hayal edin, hangisini görmeyi seçerseniz onu gerçekleştirirsiniz.
Gözetlenen gerçek olur, düşünce de bir enerji olduğuna göre, düşünülen gerçekleşir.
4 Aralık 2018 Salı
3449
(03 ARALIK PAZARTESİ)
Pazartesi hep biraz sevimsiz bir gündür ya, bende de hafif stresli başladı. Tüm güçlüklerle baş etme motivasyonunu kendime bulmakta zorlanıyorum, ama bu içimdeki pır pır eden kuş ne olacak peki?
Pazartesi hep biraz sevimsiz bir gündür ya, bende de hafif stresli başladı. Tüm güçlüklerle baş etme motivasyonunu kendime bulmakta zorlanıyorum, ama bu içimdeki pır pır eden kuş ne olacak peki?
3 Aralık 2018 Pazartesi
3448
(02 ARALIK PAZAR)
Aileyle pazar kahvaltısı için hazırlandık, evde ne varsa yeter dedik ama masamız doldu taştı bile.
Evde davet vermeyi özlemişim, sofra kurmayı seviyorum. Kuzenlerden birinin düğün planlarına dahil olduk; ne kadar zor işler olduğunu da hatırlamış olduk.
Akşamüstü mahalle kedilerini beslemeye çıktık, dönüşte ben de haftalık sosyal medya paylaşımlarımı hazırladım. Ama tabi aklım başka yerlerde...
Aileyle pazar kahvaltısı için hazırlandık, evde ne varsa yeter dedik ama masamız doldu taştı bile.
Evde davet vermeyi özlemişim, sofra kurmayı seviyorum. Kuzenlerden birinin düğün planlarına dahil olduk; ne kadar zor işler olduğunu da hatırlamış olduk.
Akşamüstü mahalle kedilerini beslemeye çıktık, dönüşte ben de haftalık sosyal medya paylaşımlarımı hazırladım. Ama tabi aklım başka yerlerde...
Etiketler:
aile,
çalışmak,
davet,
düğün planları,
düşünceli,
kahvaltı,
kedi beslemek,
kediler,
kuzen,
mahalle,
pazar günü,
sofra,
sosyal medya
2 Aralık 2018 Pazar
3447
(1 ARALIK CUMARTESİ)
Aralık geldi bile, inanamıyorum!
Şömine başında sıcak şarap mevsimi, battaniye altı sarılma, kedilerle kıvrılıp yatma, elleri çay fincanı buğusuyla ısıtma mevsimi...
Kış bize sıcaklık getirsin, cesaret, yakınlık, güven ve berraklık versin.
Şans bizden yana, ışıltı başımızda olsun...
Aralık geldi bile, inanamıyorum!
Şömine başında sıcak şarap mevsimi, battaniye altı sarılma, kedilerle kıvrılıp yatma, elleri çay fincanı buğusuyla ısıtma mevsimi...
Kış bize sıcaklık getirsin, cesaret, yakınlık, güven ve berraklık versin.
Şans bizden yana, ışıltı başımızda olsun...
1 Aralık 2018 Cumartesi
3446
(30 KASIM CUMA)
Hava buz gibi, Kasım'da Şubat soğuğu... Dünden yorgunum, öğlene kadar işlerimi halledip yine de seramik kursuna gittim. Kendimde o gücü bulamasam da zorlayıp Queen fincanını boyamaya başladım, iyi ki de cesaret toplayıp girişmişim bu işe. Kulbu kırılmıştı, onardılar-hep Freddie'nin şerefine!
Onun sarı ceketli ikonik pozunu incenik boyamak, detayları hassasiyetle çalışmak bana çok iyi geldi. Kalan boşluğa da Bohemian Rhapsody'nin notalarını çizip, şarkı sözlerinden bir cümle yazacağım. Çok heyecan verici, umarım sorun da çıkmaz ve sonuç hayal ettiğim gibi harika olur!
Akşamüstü evde ısınmak için çorba içip bu havada kendimi tekrar dışarı çıkmaya zorladım, hazırlanıp arkadaşımla buluştum. Kadıköy'e geçtik, evde sıcak şarap içip sohbet edelim... Bir şişe rozenin yanına sevimli bir peynir tabağı hazırladık, avokado sosuna cipleri bandık. Hem sağlıklı hem sağlıksız, ruh hallerimiz gibi bir manik bir depresif takıldık işte. Herkes ilişkilerden bahsetti; bırakamadıkları, tutamadıkları, ben en sessizleriydim aslında. Hepimiz için keyifliydi bu kız kıza akşam, ama en keyif alanımız ayaklarımıza sarılan herkesten bir parça peynir kapan maskeli Fikret oldu!
Hava buz gibi, Kasım'da Şubat soğuğu... Dünden yorgunum, öğlene kadar işlerimi halledip yine de seramik kursuna gittim. Kendimde o gücü bulamasam da zorlayıp Queen fincanını boyamaya başladım, iyi ki de cesaret toplayıp girişmişim bu işe. Kulbu kırılmıştı, onardılar-hep Freddie'nin şerefine!
Onun sarı ceketli ikonik pozunu incenik boyamak, detayları hassasiyetle çalışmak bana çok iyi geldi. Kalan boşluğa da Bohemian Rhapsody'nin notalarını çizip, şarkı sözlerinden bir cümle yazacağım. Çok heyecan verici, umarım sorun da çıkmaz ve sonuç hayal ettiğim gibi harika olur!
Akşamüstü evde ısınmak için çorba içip bu havada kendimi tekrar dışarı çıkmaya zorladım, hazırlanıp arkadaşımla buluştum. Kadıköy'e geçtik, evde sıcak şarap içip sohbet edelim... Bir şişe rozenin yanına sevimli bir peynir tabağı hazırladık, avokado sosuna cipleri bandık. Hem sağlıklı hem sağlıksız, ruh hallerimiz gibi bir manik bir depresif takıldık işte. Herkes ilişkilerden bahsetti; bırakamadıkları, tutamadıkları, ben en sessizleriydim aslında. Hepimiz için keyifliydi bu kız kıza akşam, ama en keyif alanımız ayaklarımıza sarılan herkesten bir parça peynir kapan maskeli Fikret oldu!
Etiketler:
bohemian rhapsody,
boyamak,
fincan,
freddie mercury,
heyecanlı,
ilişkiler,
kız kıza,
manik depresif,
nota,
queen,
seramik,
sohbet,
şarap,
şarkı sözü
3445
(29 KASIM PERŞEMBE)
Konuşmak istediğim çok şey biriktirmişken, bambaşka şeyler konuştum.
Yine sarsıcı dürüstlükte sorularla karşılaştım ve hayatın sandığımdan daha basit olduğunu, en azından olması gerektiğini fark etim.
Kendime hiç başarısızlık hakkı tanımıyor muyum ben?
Fırtınalı havada ıslanarak yürüdüm, iyi geldi, iyi geliyor her şeye rağmen bu sarsıntılar bana...
Konuşmak istediğim çok şey biriktirmişken, bambaşka şeyler konuştum.
Yine sarsıcı dürüstlükte sorularla karşılaştım ve hayatın sandığımdan daha basit olduğunu, en azından olması gerektiğini fark etim.
Kendime hiç başarısızlık hakkı tanımıyor muyum ben?
Fırtınalı havada ıslanarak yürüdüm, iyi geldi, iyi geliyor her şeye rağmen bu sarsıntılar bana...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)