4940

(31 ARALIK)

Sofra kırmaya fazla özenmedik bu sene sanki, çok çeşit de hazırlamadık. Geçen sene kızlar küçücükken buradaki soframızı hatırlıyorum. Bu sene kızlar yedirmedi zaten, bizim tabaklarımızdan bizim çatal bıçağımızla yemek için ağlıyorlar.

Dük Bey ile koyun koyuna, sevgiyle sarmaş dolaş bir yıl başı akşamı geçiriyoruz; fonda vintage jazz coverlar... Bu sene hayatıma yıldız kayması gibi giren Hocam ve hayatımdaki tüm yıldız çarpmaları-her birini tek tek içimde hissediyorum.

4939

(30 ARALIK)

Bugünden itibaren artık biraz tatildeymişim gibi hissediyorum, işleri düşünmeye kısa bir ara veriyorum. Uzun aradan sonra dayım kızları görmeye geldi, onlar da yabancılamadılar sanki. İkizlerle zaman hiç anlamadan geçiveriyor! 

Merkür retrosuna girerken, birkaç yıl önceki olaylar yeniden aklıma geliyor ve bugün hala daha rahatsız ediyor. Bir devrin içimde kapandığını hissederken, bir yandan da bazı şeylerin hiç değişmediğini fark etmek buruk bir his- bir garip...

4938

(29 ARALIK) 

Yılı ve haftayı kapatıyoruz yavaş yavaş, son gönderiler, evde son hazırlıklar. Hiç yılbaşı moduna giremedim bu sene, tıpkı doğumgünümü hiç hissetmediğim gibi. Yine de Emirli'de uzun bir hafta sonu geçirmek keyifli olacak ve biraz da sakin vakit geçirebileceğimizi umuyorum.

4837

(28 ARALIK)

Kızların aşı günü; benim için gerici, onlar için biraz zorlayıcı bir gün. Aradan çıkardığımıza memnunum ama, birkaç ay kadar aşı yok. Akşamüstü hafiften ateşlenmeye başlıyorlar ve onlarla uğraşmaktan akşam aşırı yorgun hissediyorum. Yorgunluk, uykusuzluk artık rutinim oldu, kendimi en son ne zaman zinde hissederek güne başlamıştım, sabahları yoga yapmak için hevesle güne uyanmak nasıl güzeldi...

4936

 (27 ARALIK)

Anne kız gezmeye vakit ayırdığımız bir gün; fazlasıyla beklenen ve hep ertelenmek zorunda kalan, çok özlenen bir gün. AKM'de sinemaya gidiyoruz; merak ettiğim Sick of Myself; zekice kurgulanmış bir karamizah öyküsü, sonuna doğru ürkütücü bir tat alan...

Body-positivity, narsizm, toksik ilişkiler, İskandinav toplumu eleştirisi, çağdaş sanatın absürtlüğü gibi pek çok alt başlığa dokunan filmi keyifle izledik. 

4935

(26 ARALIK)

Son dozu yaptırdığımızdan beri, menenjit aşılarının % 150 pahalandığını öğrenince bir kez daha gerildim ve öfkelendim. Bu ülkede yaşamak başlı başına bir ruh sağlığı bozukluğu sebebi.

Yıl sonuna yaklaşırken aklımdaki en baskın mevzu tüm ödemelere nasıl yetişeceğimiz; zira 2 bebek ve 2 ev idare etmek hiç de kolay değil. Benim büyürken sahip olduğum imkanlara sahip olsunlar istiyorum...

4934

(25 ARALIK)

Hayvan hakları mitingine gitmeyi planlamıştık, ama kızlar asla durmadı ve mutlaka bahçeye çıkmak istediler. Son zamanlarda hep dışarıda oynamak istiyorlar, evde zapt edemiyoruz hanımları. 5 dakikada taş yutup toprak yiyip yaprak kopardıktan ve birkaç kez ağlayıp bir çok kez güldükten sonra bahçeden eve zorla giriyoruz. Miting planı yatıyor, biz de eve erken dönüyoruz. Ama ne yazık ki dinlenmek mümkün olmuyor, yine de evde tatlı yapıp biraz uzanabilmek, bizim tüm keyfimiz bu kadarcık işte...