30 Haziran 2020 Salı

4025

Beni çok sarsan, aklıma takılıp kalan, düşündüren bir kadınla tanıştım.
Onun hayat yoluna çok saygı duydum daha ilk tanışmamızda ve merakla takip etmeye başladım.

29 Haziran 2020 Pazartesi

4024

Bugün öğlen dönebildik İstanbul'a, sabah kahvaltıdan sonra evi toplamak, köpeklere su ve mama bırakmak zaman aldı tabi. 
Bir yandan yorgunluk oluyor, bir yandan da içim öyle rahat ediyor ki onları iyi görünce. Yavru kediler zaten aşırı tatlı olmuşlar; artık ayaklandılar çıkıyorlar kutudan.
Umarım hepsinin güzel hayatları olur Emirli'de; bir yandan aklıma Bücürcan geldikçe içim sızlıyor. Unuttuk sanki oğlumu, başka hayvanları sevip duruyoruz...
Eve döndükten sonra malum işler; kum temizleyip süpürme, mama su tazeleme, örtü silkeleme, çamaşır vesaire derken pazartesiyi kaybettim.
Böyle oluyor pazartesi ve cuma günleri biraz, çalışamıyorum pek, ama olsun.
Haziran bitiyor bile, umarım Temmuz'u daha verimli değerlendirebilirim.

4023

(28 HAZİRAN PAZAR)

Dün gece fazla kaçırmışız, yine de çok kötü olmadan atlattık sayılır geceyi. Düşüp rezil olmadık en azından, efendice kalktık masadan. 
Sabaha karşı uyanıp su içmeye indiğimde hala başım dönüyordu, biraz kanepeye uzanıp geçmesini bekledim. Bu sabah hep birlikte yoga için sözleşmiştik ama yalan oldu. Aklımda sürekli dün gecenin muhabbetleri döndü durdu, Emily de kötü olduğumu anlayıp sanki yanıma geldi. Birden bir ter boşandı, kalkıp yatağa girdim tekrar. Dirmit kız kudurmuştu sabah sabah; ortalıkta koşturup durdu, uyuyamadım. 
Kahvaltı hazırlamak zor geldi, ama bir şeyler yedikten sonra kendimize geldik yavaş yavaş.
Sitedeki komşuların bizim yandakilerle kavgalı olduklarını öğrendik, ne dedikodular dönüyor avuç kadar yerde. Dolap takılacak daha, ama enerjimiz kalmadı hiç. Evi temizlemeyi de erteledim, haftaya yaparım. Biraz da sakince oturmanın tadını çıkaralım, sadece bahçede güneşlenmek ve sessizliği dinlemek istiyorum...
Akşamüstü fotoğraf çekimi de yaptık; sarı elbisem, hasır şapkam, inci kolyem, ortancalar, kayısı sepeti...
Bir yaz rüyası gibi.

4022

(27 HAZİRAN CUMARTESİ)

Emirli'de bu sabah kalça esnetme yoga serisini yaptım, sanki ilk sefermiş gibi zorlandım yine. Kalça esnetmek kolay değil sanırım, uzun zaman ve sürekli çaba istiyor.
Bahçede nefis bir kahvaltı sofrası kurduk; menemen, yaz rüzgarı ve Avrupa Yakası...
Bugün ilk kez enginar dolması yapmayı denedim; biraz farklı bir tarife göre yaptım ve beklediğimden güzel oldu. Uzun sürdü gerçi ama kolaydı da, ara sıra yaparım artık bunu. 
Banyoda tadilat işlerimiz vardı; lavaboyu ve dolabı yenilemek istiyorduk. Amma sulu ve zor bir işmiş, ortalık battı ve tam yerine oturmadı. 
Akşamüstü biraz kendi başıma sakince oturmak istemiştim tam, aşağı taraftaki komşu mangala çağırdı. Belki 20 yıldır görmediğim çocukluk arkadaşım gelmiş, o da çağırınca reddedemedik. İstemeye istemeye gittiğim masada birkaç duble rakı içtikten sonra sanat müziği parçaları söyleyeceğimi kim bilebilirdi? Birbirini ilk kez gören, bazısı eskiden tanışan komşular hep birlikte türküler, şarkılar söyleyip güldük. Hayatımın en tuhaf, en beklenmedik sarhoş masasıydı.

4021

(26 HAZİRAN CUMA)

Yin serisinden devam ediyorum ve bugünkü yoga dersi de çok zor geldi bana. Neden bu kadar acı veriyor, 1 yıldır yoga yaptığım halde bu kadar zorlanmam normal mi bilmiyorum. En basit pozlar birkaç dakika uzun durduğumda işkence halini alıyor. 
Güzel bir kahvaltıyı hak ettim, sonrasında pazar alışverişine çıkıyoruz. Yaz meyveleri en güzelleri; kavun, kiraz, kayısı rengarenk... Doğal ürünler satan bir dükkanı gezip, kekik balı, hindistancevizi yağı alıyoruz. Son yıllarda talep arttıkça daha sağlıklı ürünler getiren böyle dükkanlar arttı, benim de çok hoşuma gidiyor.
Gün içinde işlerimi toparladıktan sonra akşam arkadaşlarla parkta kahve içme planı yaptık son dakikada. Parkta kedileri besleyen farklı gruplar olması, herkesin elinden geldiğince hayvanlara kendini adaması o kadar mutlu ediyor ki beni anlatamam. Kahvelerimizi içip açık havada sohbet etmek iyi geldi, mahallemizin tatlı sakinleriyle karşılaşmak da...

4020

(25 HAZİRAN PERŞEMBE)

Temizlik başlamadan önce erken uyanıp yogamı yaptım; bugünkü yang dersi daha çok sevdim. Aslında deve pozu beni epeyce zorladı, ilk kez deniyorum.
Yeniden temizlikte yardımcımızın gelmesi benim için hayat kurtarıcı oldu, yoksa evin işleri ve ayakkabı işlerimden başka hiçbir şeye vaktim kalmıyordu. Ne olursa olsun üstümden yük aldığı için memnunum.
Eskizler, müşteriler, gönderiler üçgeninde geçen bir gündü. 
Daha keyifli ve zinde hissetmeyi umuyorum önümüzdeki ay...

4019

(24 HAZİRAN ÇARŞAMBA)

Yogada yeni bir seriye başladım; yin&yang.
1 gün yin ertesi gün yang yoga videolarını takip edeceğim, ama bu ilk gün doğrusu çok zorladı beni. Sanırım aynı pozda uzun durduğun yin yoga bana göre değil pek. 
Banyodan sonra kendime birazcık yüz bakımı için zaman ayırdım; bu sene cilt bakımı gibi işlemler yaptırmak için gidemiyorum, evde biraz kendime bakayım bari.
Haftalık işleri toparladığım ve aklımdakileri yoluna koymaya çalıştığım bir gün daha geçti işte; bu aralar yapmak istediğim ne çok şey var!
"Zihnin ve bedenin yapmak istediğin şeylere yetişmek için fazla hızlanmışsa, yıkıcı erile hoşgeldin" diye bir cümle okudum-bunu bir düşüneyim...

23 Haziran 2020 Salı

4018

Bugün ancak yorgunluğumu atıyorum, pazar akşamı sohbetinin düşündürdüklerinden yavaş yavaş kurtuluyorum...
Güzel bir kahvaltı hazırladım sabah; bugün uzun bir gün olacak zira.
Malzeme alışverişi için uzun bir aradan sonra, yani salgının başladığı günlerden sonra, Eminönü'ne geçiyoruz annemle. Eksikler birikmişti; danteller, boncuklar, kurdeleler diyarında birkaç saat bizi bekliyor.
Ama önce bir kahve-bu mekanın cappuccinosunu çok seviyorum. 
Aradığımız bir dantel bordürü bulamayınca hem işlerimizi uzadı, hem de biraz moralim bozuldu. Benzer birkaç başka örneği bir araya getirerek halledeceğiz bir şekilde.
Sadece ayakkabı malzemelerimizi değil, duvar süsü projemiz için de aklımdakileri aldım, çok hevesliyim bakalım nasıl olacak...
Öğleden sonra bir yağmur bastırdı-kenardan kenardan gitmeye çalıştık ama biraz ıslandık. Biraz da dükkanlarda bekledik dinmesini, hava birden serinledi. 
Eve dönüş yolunda biraz da trafiğe takıldık, Moda'nın ara sokaklarından geçmek öyle hoşuma gitti ki...
Özlediğim şeyler geldi aklıma.

4017

(22 HAZİRAN PAZARTESİ)

Pestil gibi uyandım ve bütün gün kendime gelemedim-
dün gece hem geç yatağa girdik, hem de kafam öfkelendiren düşüncelerle doluydu.
Hafta sonu keyifli geçti gerçi, ama yorulmuşuz da bir yandan. Epeydir bu kadar içmiyorduk, sanırım rakı ve sigaranın etkilerini arındırmak artık daha zor oluyor vücudum için.
Emirli'de ortalığı toparlayıp kedilere köpeklere mama bırakıp evden sabah çıktık, sütümüzü yumurtamızı aldık eve dönerken. 
Evden eve hayatımız sürüyor şimdilik, henüz dışarıda bir yemeğe gidemedik.
Bizimkiler uslu durmuşlardı neyse ki; yine de kum temizleyip su mama tazelemek, evi süpürmek derken işte öğleden sonra oluverdi. Elimdeki ayakkabıyı boyamayı bitirdikten sonra dükkana uğradım, annemle bir dondurma yemeye oturduk.
Biraz aklıma yeniden gelen aile mevzularını ona da yansıttım, aslında istemiyorum canı sıkılsın.
Neyse en son herkese boşverip konuyu kapattık.
Akşam veterinerde epey uzun bekledik, Dirmit kzımızı kontrole götürdük. Gözünden ameliyat olacak ve hayatı bundan sonra daha güzel olacak umarım!

22 Haziran 2020 Pazartesi

4016

(21 HAZİRAN PAZAR)

Akşamüstü arkadaşlarımız gelince önden soğuk blush servisi yaptık; çiçekli buzlarla.
Hemen hazırlığa giriştik mutfakta; zeytinyağlılar rakının yanına eşlik ederken mangal yakılıp köfteler sosisler atıldı. Hardal hepimizin canını lezzetiyle yakarken akşama doğru hava bulutlandı.
Eskilerden söz açılınca 3 sene evvel yaşadığımız tuhaf olayları andık yine. Neler neler yaşandı yeni evliyken biz, açıklanamayanlar halı altına süpürüldü, ama iz bıraktı her birimizde.Neden evlenip neden boşandığını anlayamadığımız arkadaşımızı aradık, karanlık bir dönemden geçtiğini söyledi. Bir araya gelip konuşmak için sözleştik, merak da ettik doğrusu.
Ardından bar üstüne bar batıran ve hep mağdur rolünü oynayan arkadaşımızı da aradık, kendini yine hafiften agresif tavırlarla üste çıkarır tarzda konuşunca, iyi ki hayatımızdan çıkmış dedik.
Konunun ucu benim ailemin bir parçasına da dokunduğu için, yine aynı mevzular açılınca ben de tekrar aynı acıyı ve öfkeyi duydum içimde. Seneler sonra pek bir şey değişmemiş, hala kendimi haksızlığa uğramış hissediyorum ve hazmedemiyorum olanları.
Bir gün yen,den karşılaştığımızda güçlü durmak ve duvar gibi olmak istiyorum, onlara karşı sert ve soğuk, geçilmez bir duvar gibi...

4015

(20 HAZİRAN CUMARTESİ)

Yogada kendimizi zorladık, güzelce terledik.
Kahvaltı soframızı yine bahçeye kurduk, ardından ev işlerini toparladık. Yarın yaz gün dönümü; pikeye geçmenin vakti geldi artık. Nevresimleri değiştirip çamaşır attım, üst kat da bir ferahladı. 
Çok severek aldığımız vitrini kurduk, keyifle yerleştirmeye başladık. O örtüyü mü sersem, bu örtüyü mü, kadehleri hangi rafa dizsem derken yarım günü geçirmişim dolabımın önünde.
Böyle detaylar çok keyifli geliyor bana, evin havasını değiştiriyor bir anda...
Akşamüstü acilen bitirmem gereken bir ayakkabı siparişi üzerinde çalıştım, yarın misafirlerimiz var. Uzun zaman sonra arkadaşlarla bir arada olmak heyecan verici...

4014

(19 HAZİRAN CUMA)

Bu hafta içi Emirli'ye gitme fırsatımız olmadı, son güne kalınca da biraz stresli oldu. Hazırlanmak, haftanın gönderilerini yetiştirmek, gidince evde unuttuğum şeyleri nasıl bulacağımı düşünmek...
Yol üzerinde evimizin her şeyine uğrayıp beğendiğim dolabı almaya karar verdik, ama ilk seçtiğim model kalmamış. 2. tercihimizi satın aldık, yeşil kareli masa örtüsüyle uyumlu peçeteleri de unutmadık. 
Akşam epeyce yorgunduk, bir şeyler yedikten sonra sevdiğimiz dizinin bir bölümünü izledik. Gece banyo dolabımızı teslim almak için depoya yola çıktık, yolda acayip bir yağmur bastırdı, göz gözü görmeden gittik. 
Hafta sonu için keyifli planlarımız var...

19 Haziran 2020 Cuma

4013

(18 HAZİRAN PERŞEMBE)

Çok hızlı çalışmam gereken günler, bir türlü yetişemediğim işler...
Erken uyanıp koşturmacaya başladığım gün, akşamüstüne kadar ayakkabı siparişlerimi boyayarak geçiyor.
Akşama kadar kendimi zorlayıp günlük planladığım işleri tamamladıktan sonra arkadaşlarla parkta buluştuk. Birer kahve içip sohbet etmek çok iyi geldi, eski normal günlerdeki gibi...

17 Haziran 2020 Çarşamba

4012

Rüyamda beni endişelendiren şeyler gördüm, yine de iyi uyandım. Güne kalça esnetme yogası ile başladım, ardından kendime kuşkonmazlı mantarlı omlet hazırladım. 
Vakit kaybetmeden Kadıköy'e geçip işlerimi halletmek için evden çıktım. Banka ile ateşli bir ilişkimiz olsa gerek-yine giremedim. Otoparktan bankaya güneş altında yürürken ateşim yükseliyor herhalde!
Basit bir ödeme talimatı bizi haftalardır oyalıyordu, zorla hallettik bu sefer.
Muhasebeciye evrakları teslim ettim, birkaç angarya işi daha aradan çıkardıktan sonra kahve molasını hak ettik. Yeldeğirmeni'nde en sevdiğim yere oturduk; şekersiz çiğ kurabiyeleri çok güzel buranın, atmosferi ve çalışanları da.
Balık pazarından alışveriş etmeyi özlemişim, aslında her şeyi özledik galiba... Moda'da çay bahçesine oturmayı, açık havada kahvaltı etmeyi...
Eve döndükten sonra aklımı kurcalayan e-faturalar, mikro ihracat evrakları vesaire vaktimi çaldı epey. Yine hızlı tempolu, işlerin yoğun olduğu bir dönem-bana kolay gelsin!

4011

(16 HAZİRAN SALI)

Gününü değiştir sabah yogası serisini denedim, biraz yavaş başlıyor ve sonuna doğru esnemeyi artıran pozlar var. Çok sevdiğimi söyleyemem, ama yaptığıma memnunum.
Kahvaltıdan sonra, artık sıcaklar başladı diye düşünerek kile düzenlemeye giriştim. Artık kuru bakliyat, baharat vesaire buzdolabında durmalı. Rafları düzenledim, hasır çekmeceleri, tel dolabı derken epey bir düzene girdi. 
Elimde 2 tane geciken sipariş kaldı, onları da bir an önce bitirip göndersem harika olacak. Bir tanesini daha tamamladım bugün, bitirince iyi hissettim.
Bugün falafel yapmaya karar verdik ve nefis oldu. Sağlıklı ve besleyici, hem de lezzetli ve kolay tariflere bayılıyorum! 
Akşam aslında bir alışveriş fikrimiz vardı ama erteledik, onun yerinde Dirmit kızımızı veterinere götürdük. Veterinerimiz bir konuşkan olmuş, halbuki sevimsiz bir tipti, şaşırdım. Önce 5 günlük bir antibiyotik tedavisi verdi; solunum yolları düzeldikten sonra göz ameliyatı olacak. 
Umuyorum güzel bir hayat verebiliriz ona, eve döndükten sonra kendini sevdirmesi öyle komik, öyle tatlıydı ki...

15 Haziran 2020 Pazartesi

4010

Akılma geliyor ara sıra, geriye dönüp bakıp düşünüyorum: henüz geçen seneye kıyasla bile daha akıllı buluyorum kendimi, kaldı ki 10 sene evvelki Rana meğer ne kadar toymuş. Neden o zaman göremedim şimdi görebildiklerimi, şaşıyorum kendime.
Ayaklarımı yerden kesen duygular, aklımı uçuran heyecanlar yaşamak güzeldi, çok güzeldi hem de. Bütün bunların gerçekçi tarafı ile yüzleştiğimde ne kadar zorlayıcı olacağını akıl edemiyordum hiç. Hep böyle devam edecek harika bir rüya görür gibiydim. Uyandım.
Hayatımı, seçimlerimi çok sorguluyordum: bunları ben gerçekten seçtiğim için mi, yoksa hayat öyle denk geldiği için mi yaşıyorum? Seçimlerim artık beni mutlu etmiyor mu, etmiyorsa neden değiştirmiyorum?
Şu an durduğum noktada; kimse idealize ettiğim kadar yüksek görünmüyor gözüme-ben dahil.
Belki de gereğinden fazla değer vermemek lazım insanlara, hayata, hiçbir şeye, kendine bile...
Söylerken olduğu kadar kolay değil bunlar ama, varoluşçuluğa giriş.
Artık kurtulmuş hissediyorum, özgürüm!
Öyle işte...

14 Haziran 2020 Pazar

4009

Hem İstanbul'daki evde, hem Emirli'deki evde yapmak istediğimiz o kadar çok şey var ki! Yenilenecek eşyalar, onarılması gerekenler, daha keyifle kullanmak için dekore edilecek detaylar...
Bugün biraz bunlarla vakit geçirdik, galiba bu yazın teması bu olacak. Hatta Artur bile eklenebilir planlarımızın içinde.
Gerçekten zaman alan işler ve bir yerden başlamak gerekiyor. Ama hoşumuza da gidiyor; hallettikçe aklımızdan çıkıyor birer birer. Pazar günümüzde misafir yatak odalarını elden geçirdik; dedemlerin giysilerini kaldırdık, dolapların için yerleştirdik, perdeleri değiştirdik. Her adımda birazcık daha bize ait oluyor bu ev.
Hele bu yaz, bu bahçe olmasa ne yapardık diye düşünüyorum bazen...

13 Haziran 2020 Cumartesi

4008

Her şeye rağmen hayata tüm varlığımı vermek ve sevinçle devam etmek kolay olmuyor.
Yine de beklediğimden iyi gidiyorum, diyebilirim. 
Sabah erken uyandım, uyanır uyanmaz yine onu kaybettiğimi hatırladım.
Kalkıp kedilerimi sevdim, onu anımsayarak, özleyerek...
Hazırlanıp Emirli'ye geldik, yolda köpeklere mama bıraktık biraz.
Kahvaltı soframızı bahçeye kurduk; tek istediğim komedi dizimizi izleyerek kahvaltı etmekti. Biraz rahatladım, yine onun mezarını görünce içimde bir huzursuzluk, üstümde bir ağırlık hissettim.
Oracıkta yatıyor olduğuna inanmak çok zor hala, sanki veterinerde, uzakta ama yaşıyor gibi...
Gün boyu çalışma modunda değildim, sabah kendime bakım yaptım biraz, öğleden sonra da mutfakta vakit geçirdim. Sakince yemek hazırlamak iyi geldi; Refika'nın Asya usulü et tarifini denedik, nefis bir fırın mücver yaptık. Arada Dirmit kızımızı sevmeyi ihmal etmedik, ne de olsa Bücür'ümüzün emaneti.
Yerin dolmuyor güzel oğlum, yokluğun evde hissediliyor. Ama sen benim içimdesin...

12 Haziran 2020 Cuma

4007

Hayata kaldığım yerden devam ediyorum, zor olsa da.
Uyanırken aklıma Bücürto geldi, gözümden yaşlar süzüldü.
Kahvaltı hazırlarken aklımdaydı, işlere bakarken kafamı toplamakta zorlandım.
Çalışma odama girdiğimde çok sessiz geliyor bana, masamın karşındaki sandalyede o otururdu.
İşimden başımı kaldırınca göz göze gelirdik, yerimden kalkıp severdim.
Şimdi ev öyle boş kaldı ki, yaramazlık yapan, etrafta koşturan, soda kapaklarını sürüyen yok.
Sessiz kaldı birden, sanki evde hiç kedi yokmuş gibi.
Herkesin çok sevdiği bir Bücürcan'dı o.

11 Haziran 2020 Perşembe

4006

Geçen Haziran'da tam tatile gidecekken otoparkta arabanın altında bir sürprizle kesişen hayatlarımız, yine bir Haziran günü sonsuza dek ayrıldı.
1 senelik ömrüne daha bebekken bir kalça ameliyatı, ardından bacak kırığı, 1 aya varan kafes istirahatleri, korkutan epilepsi krizleri ve daha neler neler sığdırdın...
Hepsine direndin Bücürüm, hepsini neşeyle yendin ve yamuk bacağınla koşturup durmaya başladın evde. 
Diğer kedilere baş belası, bize hep gülücük kaynağı oldun. Artık öyle güçlenmiş bıçkın bir delikanlı gibi herkese kafa tutmaya başlamıştın ki, sana daha hiç bir şey olmaz diyordum.
Ölüm, hem de hiç beklemediğim anda, hiç konduramadığım en küçüğümü aldı.
Öyle güzeldin ki yerde yatarken, toprağa verirken bile daha ılık, yumuşacık, tertemizdin oğlum. Bir türlü inanamadım öldüğüne, bir türlü aklım almadı.
Beni görünce gözlerinin içi gülen Bücür'üm, biliyorum ki biz birbirimizi çok sevdik.

4005

(10 HAZİRAN ÇARŞAMBA)

Hızla çalışıp tüm işleri bitirdiğim bir hafta daha, artık hayat tempomuz epey hareketlendi.
Akşam arkadaşlarımıza yemeğe gittik, bir aradan sonra İstanbul'a geri dönen, yeni bir eve taşınan dostlarımızı çok keyfi yerinde bulduk. Ev dekorasyonu aslında benim de sevdiğim bir alan, keşke kedilerimiz bu kadar eşyalara zarar vermeselerdi de istediğimiz gibi dekore edebilseydik.
Kanepeleri değiştirmek veya yeniden kaplatmak niyetimiz var bu yaz, nasıl olsa tatile gidemiyoruz, bari bu işlere yatırım yapalım. Emirli'de zaten yapılacak boya işleri var, bir de banyoyu yenilesek harika olacak. Ama bir yandan da strese sokuyor bu işler, bir yandan bu kadar yoğun çalışırken nasıl altından kalkacağız diye düşünüyorum. 
Uzun zaman sonra bir ev yemeğine davetli olmak keyifliydi, biraz sohbet etmek, güzel bir sofraya oturmak hepimize iyi geldi. Umuyorum bundan böyle daha sıklaşır...

9 Haziran 2020 Salı

4004

Bu yaz sağlığıma odaklandım; incelip hafiflemek, aynı anda güçlenip sıkılaşmak istiyorum. 
Uyku düzenimi oturtmak, daha az ve seyrek yemek, her sabah yoga yapmak ve kendimi elimden geldiğince terbiye etmek niyetindeyim. Karantina rehavetini atıyorum sonunda, daha hareketli ve azimli hissediyorum...
İşler konusunda da aynı şekilde; hızlıca bitirip gönderileri teslim etmek ilk planım. Ödememi aldığım için sanki OK lenmiş gibi oldu ve artık tek hedefim ileri!
Gün içinde annemle bir ice-latte molası verdik; 2 ay sonra çok hoşuma gitti. Bu arada Dirmit'ten bahsedemedim, sanırım tek derdim bu aklıma takılan.

8 Haziran 2020 Pazartesi

4003

Köpekleri beslemeye gittik bugün kahvaltıdan sonra; mama gelmediği gibi suları da bitmiş. İçime dokundu, yavrular, hasta olanlar... Hepsine üşenmeden çeşmeden su doldurup taşıdık, sosis ve ciğerle besleyip yarın için kuru mama bıraktık. 100 tane köpeğe yetişmek zor, çok da vaktimizi alıyor. Ama onları aklımızdan çıkaramıyoruz beslemeyince de.
Koşturmaca halinde öğlen eve döndük bugün, birkaç şeyi de unutmuşuz o telaşla. Eve gelir gelmez de zaten kedilerin kumu maması suyu derken etrafı temizleyip toparlamakla uğraştım. Akşama kadar işime bakamadım, bu hafta yine fazlasıyla yoğun, bakalım nasıl geçecek?

4002

(07 HAZİRAN PAZAR)

Dün o kadar yorulmuşuz ki, bugün biraz da tadını çıkaralım istiyorum buranın. Bazen hayatımız sadece işler ve sorumluluklardan ibaret gibi geliyor...
Kahvaltıdan sonra biraz ayakkabı boyadım, öğleden sonra bahçede kısa bir çekim yaptım. Ardından bir cin tonik eşliğinde biraz daha çalıştım, ama kafamı veremedim pek. Bu akşam geri dönesim yok hiç İstanbul'a, buranın aheste ritmine alıştım...

4001

(06 HAZİRAN CUMARTESİ)

Yogada kalça esnetme serisine başladım, sanki çok ihtiyacım var gibi hissediyorum. Hanuman'da ne kadar zorlandığımı düşünürsek, benim kalça esnekliğim iyi değil bence. 1 ay devam edeceğim bu pratik sayesinde bakalım yol kat edebilecek miyim? Biraz sıkıcı ve acıtan pozlar var, ama yine de sevdim.
Bahçede yazın kahvaltı etmek gibisi yok-kuş sesleri, ağaç gölgesi, domates kokusu...
Bütün günü yine ev temizliği ve düzenine ayırdık, neden bir türlü bitmiyor bu işler bilmem. Her seferinde daha bir oturuyor ama, bu hafta sonu daha bir içime sindi. Yapılacak daha çok değişiklik olsa da, adım adım varıyoruz sonuca.
Akşamüstü mangal yakıp birer bira açınca, günün yorgunluğunu attığımızı hissettik yeni hasat edilen tarlaya bakarken.

4000

(05 HAZİRAN CUMA)

Bazen olduğum anda değil başka bir yerde olmak istiyorum, başka bir zamanda olmayı özlüyorum...
Biliyorum, bu o ana ihanet, yine de zihnimi engelleyemiyorum, kaçıp kaçıp gidiyor bazen.

Hayat böyle; insan hep eksik, biliyorum.
Varsın eksik kalsın, belki bu özlem de güzel...


4 Haziran 2020 Perşembe

3999

Sabaha karşı 5 gibi kedilerimiz tarafından uyandırıldık, yatakta resmen terörize edildik. Bücür Çipil'e saldırıyor, Latte ikide bir üstümüze çıkıp sevgi istiyor, Prenses üzerime çöküp kalkmıyor, sonra Karamel boynuma tilki kürkü gibi dolanıp uzanıyor, resmen fenalık geldi. Odadan atsak kapıya vurup ağlıyorlar, hepsini alsak birbirleriyle kavga ederken bizi uyandırıyorlar. Ne yapacağımızı şaşırıyoruz bazı gecelerde ve sürekli uykularımız bölük pörçük. Sanki 2 aylık bebeğimiz var gibi, 5 tane birden ama!
Bu iş böyle gitmez, diye düşündüm hatta, ne yapsak nasıl yapsak. Aslında tek istedikleri sevgi, bizi paylaşamıyorlar biliyorum ve çok seviyorum, ama cidden zorlanıyorum.
Kısacası sabaha karşı 2 saatimi böyle geçirdiğim için epeyce yorgun kalktım ve bütün gün kendimi iyi hissetmedim. Zaten benim için yoğun bir gün ve dolu bir hafta; bugün temizlik var ve 2 aydır ev berbat olduğu için de işler birikti. 
Neyse ki her şey halloluyor bir şekilde geç de olsa; ev düzene giriyor, dükkanda siparişler çıkıyor, dışarı çıkmaya başlıyoruz yeniden ve KUKLA ayakkabıları mutlu gelinlere ulaşıyor!
Heyecanlıyım aslında.

3998

(03 HAZİRAN ÇARŞAMBA)

Emirli'de sabah yogası; hızlı ve güçlü seri. Kahvaltıya menemen, bahçede kahve keyfi. Kafamı toplamaktan ve işime konsantre olmakta fazlasıyla zorlandığım garip bir gün, ama olsun. Yine de bir çift ayakkabı boyamamı hemen hemen bitiriyorum, aklıma takılan birkaç konu var. Dirmit yalnız kalacak biraz da o beni geriyor, ama bir şeycik olmaz. 
Akşamüstü eve dönüyoruz, bizimkilerin sevgi ihtiyacı yine tavan yapmış. Nasıl yeteceğiz bilemiyorum.
Amelié'nin parçasını çalışıyorum piyanoda; başta çok karışık geldi ama bir kaptırsam gidecek kendiliğinden...

3997

(02 HAZİRAN SALI)

4 yıldır çektiğim sıkıntı sona eriyor bu ay itibariyle, inanması güç gelen bir şans benim için bu! Hatta hayallerim gerçekleşti diyebilirim, o derece. Olabilecek en güzel şey oldu işim adına.
Tabi ki hala alışma süreci, bir takım sorular ve hesaplar dönüyor kafamda, o kadar olacak artık. İlk günler biraz vakit aldı bu işler, ama önümüz aydınlık ferah.
Bu hafta evde de işleri toparlama zamanı; hayat normale dönerken biz de ertelenen konuları halletmeye çalışıyoruz teker teker. Akşamüstü Emirli'ye gidip Dirmit'i orada bırakmayı planlıyoruz, bir de doğuran kediyle yavrularına mama vermek istiyoruz. 
Gerçekten de hem köpekler çok acıkmış, hem kedilerin maması bitmiş, iyi ki gelmişiz diyoruz. 2 evi organize etmek cidden zor oluyor, temizliği alışverişi, taşıması... Ama hayvanlar için, buranın sakin havası için değiyor bence. Gece rahat bir uyku çekiyoruz.

1 Haziran 2020 Pazartesi

3996

Yeni aya hızlı başlangıç; yeni haftanın ilk günü epeyce hareketli geçti. Aslında sadece rutin işleri toparladım, ama bir şekilde zaman aktı gitti. Sabah daha erken kalkıp işe daha erken başlayabilmek niyetim, başka türlü yetişemiyorum. Kahvaltı sonrası etrafı toplayayım derken biraz oyalandığımı fark ettim, bunu düzeltmeye çalışacağım bu ay.
Haziran niyetlerim arasında daha fazla yoga yapmak, piyanoda Amelie parçasını çıkarmak, geciken tüm siparişlerimi tamamlayıp göndermek ve elbette arkadaşlarla açık havada buluşmak var!