Ayaklarımı yerden kesen duygular, aklımı uçuran heyecanlar yaşamak güzeldi, çok güzeldi hem de. Bütün bunların gerçekçi tarafı ile yüzleştiğimde ne kadar zorlayıcı olacağını akıl edemiyordum hiç. Hep böyle devam edecek harika bir rüya görür gibiydim. Uyandım.
Hayatımı, seçimlerimi çok sorguluyordum: bunları ben gerçekten seçtiğim için mi, yoksa hayat öyle denk geldiği için mi yaşıyorum? Seçimlerim artık beni mutlu etmiyor mu, etmiyorsa neden değiştirmiyorum?
Şu an durduğum noktada; kimse idealize ettiğim kadar yüksek görünmüyor gözüme-ben dahil.
Belki de gereğinden fazla değer vermemek lazım insanlara, hayata, hiçbir şeye, kendine bile...
Söylerken olduğu kadar kolay değil bunlar ama, varoluşçuluğa giriş.
Artık kurtulmuş hissediyorum, özgürüm!
Öyle işte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder