29 Nisan 2019 Pazartesi

3597

Nasıl bu noktaya geldik, bilemiyorum. Kendimi neden böyle güvensiz ve tutuk hissediyorum?
Kaybetmekten korktuklarım bir yanda, kendimi bırakamayışım diğer yanda...
Nereye gideceğimi hiç bilmiyorum.
Bütün gece ağladım, oysa güzel bir sabahla başlamıştık düne.
Tüm kasvete rağmen içimde çok derinlerde bir mutluluk var, bunu sezinliyorum.

28 Nisan 2019 Pazar

3596

Pazar kahvaltısını sahilde yapmayalı ne uzun zaman olmuş, özlemişim!
Epeydir görüşmediğimiz arkadaşlarla buluşup çimenlere oturduk; hava mis...
Güneş sıcak, gölge serin, köpekler mutlu, kediler mutlu, çocuklar mutlu.


27 Nisan 2019 Cumartesi

3595

Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi, bahar geldi güneşin doğduğu yerden
Şöyle yanı başıma çimenlere uzan
Kulak ver gümbürtüsüne dünyanın
Baharın gençliğin ve aşkın

26 Nisan 2019 Cuma

3594

Kendimi yük oluyor gibi hissetmek çok zor... Pes ettim bu akşam, ağladım.
Hayat bazen çok zor geliyor bana, neden bilmem. Herkese böyle mi, bilmem.
Ben mi çok zayıfım, baş edemiyorum? Bir ben mi beceremedim bu hayatı?
Elimden geleni yapıyorum, ama yetmiyor sanki. Daha olmadı bırakır giderim bu hayatı.

3593

(25 NİSAN PERŞEMBE)

Kaçak oynamak ve göze almak arasında savrulurken...
Çaydan sarhoş, rakıyı özlerken...
Kulaklarım çınlarken...
İçimdeki galaksilere sığındım.

3592

(24 NİSAN ÇARŞAMBA)

Her gün bitirilmesi gereken işler var, tatile gidene kadar teslim edilmesi gereken gönderiler...
Hayat aynen devam yani anlayacağınız; bahar geldi bir yandan-sevinç kaynağı!

23 Nisan 2019 Salı

3591

Dün gece uyuyamadım hiç, misafir kediler sabaha kadar miyavlayıp durdular. Aklım hep onlara takıldı, kalkıp baktım. Aslında bir tanesi iyi görünüyor; mama yedi, kendini sevdirdi, ama diğeri odanın en ücra köşesine kaçıp saklanıyor. O kadar kendini gizliyor ki, içimi burktu hali. Ama zamanla açılıp rahatlayacağını biliyorum. Yine de emanet kedi, üzerine titriyorum.

Kahvaltıdan sonra enerjim düştü iyice, biraz kestirmek istedim. Çalışmaya başlamam öğleni buldu, gönderi stresi henüz bitmedi. Yeni bir çift babet boyadım ve akşamüstü güneşin açması şerefine dışarı çıktım. Biraz yürüyüş ve çilekli limonlu dondurma keyfimi yerine getirdi. Bu sene bahar çok mu gecikti, biz mi yakalayamadık? Daha çok sahil, daha çok park, daha fazla güneş ve çimen istiyorum bu bahar!

Akşamüstü evde yalnız kalınca cinayetli bir şeyler seyredip uzandım biraz, azıcık uyuya kalmışım. Kalkar kalkmaz piyano başına geçtim, ama nedense pek iyi değildim bu sefer, ben de zorlamadım. Uyku düzenim epey şaştı bu aralar; şaraplı akşamlar, hayalperest geceler derken... Hayırlısı!

3590

(22 NİSAN PAZARTESİ)

Hafta başladı, bir sürü iş var yine, biraz stresliyim. Yetişmesi gereken siparişler, gönderiler hep aklımda, tatil öncesi yoğunluğu...
Akşamları yeni dizimiz; kuzeyli zengin liseli gençler arasında geçen bir silahlı saldırı olayını anlatıyor.
Bu akşam bir de iyilik yapacağım; sahipleri tarafından terk edilen kedilere geçici yuva olacağım. Evde stres yaratmasından biraz endişeliyim elbette, hem kedilere acıyorum hem de bizimkilerin rahatı kaçmasın istiyorum. Epey gecikmeli de olsa, aksiliklerden sonra kediler getirildi.
Balkonda onlara bir küçücük yer verdim, çok ürkek oldukları her hallerinden belliydi. Umarım bundan sonra kaderleri değişir ve zaman içinde rahatlayıp güven kazanırlar...

21 Nisan 2019 Pazar

3589

Dün gece fena geçti, epeydir içmediğim kadar içmişim sanırım... Şarap susattı, kediler terletti ve alkolün huzursuzluğu karabasan gördürdü.
Berbat vaziyette uyandım bugüne, kahvaltıdan sonra tekrar yatmak istedim. Arkadaşım geldi, onla biraz sohbet edip tembellik yaptık, sonra da psiko dramasal oyunlar oynadık...
Bir an önce artık normale dönüp işlerimi bitirmem lazım, acil siparişler beni bekliyor.

3588

(20 NİSAN CUMARTESİ)

Sabah temizlik, öğlen tiyatro ve akşam arkadaşlarla yemek planımız var bugün. Uzun ve keyifli bir cumartesi anlayacağınız!
Harbiye kedilerini sevdik, oyundaki adaşıma güldük, akşamüstü sofra kurduk ve gece boyu en sevdiğimiz şarkıları açıp dinledik.
Two cellos'tan Müslüm'e nasıl geldik bilemiyorum ama, güzel oldu. Ben de şarkılara eşlik ettikçe coştum şarabı şampanyaya karıştırdım.

3587

(19 NİSAN CUMA)

Bazı günler rüyada gibi geçiyor bu aralar, bir türlü kendime gelemiyorum, uykusuzluk ve zihin bulanıklığı içinde bocalıyorum...
Bugün de öyle bir gün oldu; çalışmaya odaklanamadım ve ne tam uyanık ne tam uyku halinde - arada bir yerlerde gezindim durdum.


3586

(18 NİSAN PERŞEMBE)

"Aslında çok iyi tanıyorsun sen, her şeyi biliyorsun içinde..." dedi arkadaşım.
Ben de öyle hissediyorum.

19 Nisan 2019 Cuma

3585

(17 NİSAN ÇARŞAMBA)

İki gündür dışarılardayım, aklım da bir karış havada. Artık biraz rutin hayatıma dönüp çalışmanın vakti geldi, ama hiç işlere kendimi veremiyorum bu ay nedense...

17 Nisan 2019 Çarşamba

3584

(16 NİSAN SALI)

Dünden yorgun olsam da, ayaklarım yere basmıyor heyecandan resmen!
Bu sabah da erkenden uyanıp biraz enerjisiz halimle kendimi zorlayarak hazırlanıyorum. Erken çıkmamız gerek; Kuzguncuk'da bir aromaterapi cilt bakımı workshopumuz var.
Tahmin edemeyeceğimiz bir trafikle karşılaşınca biraz strese giriyoruz, arabayı çok yukarı park edebilince biraz koşturarak ve yarım saat gecikmeli varıyoruz ancak kurs yerine.
Yine de telaşlı başlayan etkinlik keyifli sürüyor, hem bildiklerimi tekrar duymak hem de bilmediğim birkaç detay öğrenmek iyi geliyor. 2. yarıda kendi cilt tipimize uygun ürünler yapıyoruz; bu kendin yap kısmı çok eğlenceli. Itır, gül, ylang ylang ve lavanta kokuları arasında kendimizi kaybediyoruz...
Çıkışta kafayı toplamak için bir kahve molası, ardından eve döndüğümde pilim bitmiş hissediyorum. Biraz da bahar yorgunluğu var, hem çok yürüdüm hem uykusuzdum zaten. Bir iki saat dinlenip gece piyanomun başına geçiyorum; bu benim saatim...

3583

(15 NİSAN PAZARTESİ)

Neden bu kadar kötü uyandım; hem boğazım biraz yanıyor hem de boynum tutuk ve başım ağrıyor...
Pek enerjik başlayamadım haftaya açıkçası, ama akşamüstü heyecan verici bir planım var.
Gündelik işlerimi ayarlayıp 17.30 vapuruna ancak yetişiyorum, istikamet Karaköy. Bir süredir görüşmediğim arkadaşım beni sanat günleri kapsamında bir kokteyle davet etmişti, epeydir uzak kaldığım sanat ortamlarına geri dönüş yapıyorum bugün. Pera Müzesi'nde Bedri Baykam'ın kısa konuşması ardından birer kadeh şarap alıp insanlarla tanışıyoruz. Soyadı Sepicigil olan biri, din üzerine araştırma yazdığını anlatıyor önce. Ardından sanat eleştirmeni bir adamla selamlaşıyoruz; ilgi çekici görünen kitaplarını ve yazılarını sonradan keşfedeceğim. Tülin Onat ile fotoğraf çektirdikten sonra kapı önüne sigara içmeye çıkıyoruz. Tam karşımızdan muhteşem güzellikte güneş batıyor, diyorum ki "Buraya biri şarap getirse ben burada bir saat takılırım..." Derken yanımıza eski bir tiyatrocu geliyor, içeride beyaz pos bıyıkları ve fötr şapka karizmasıyla zaten dikkatimi çekmişti. Bize katılıp bir sigara da o yakıyor, şarap içmek istediğini söyleyerek. Diğer tarafımızda bir başkası, derken kapı önüne sıralanan insanlar hepimiz aynı güzel anı paylaşıyoruz...
15 yıl evvelinden hayran olduğum ressamlar, eski kültür bakanı ve üst düzey pek çok kişinin bulunduğu bu ortamda olmak gerçekten ilham vericiydi, bu insanlarla tanıştığıma inanılmaz mutlu oldum ve çok şanslı hissettim kendimi.
Ardından Galata'da birer kadeh şarap içmeye oturduk, konuştukça hayatımın o kısır döngüsünden ne kadar bunaldığımı fark etmeye başladım. Meğer ne kadar da sıkılmışım yakın çevremdeki arkadaşlarımın hayatlarını dinlemekten, hep aynı giden günleri yaşamaktan...
Kendime bir çıkış yolu bulmak için çırpınıyordum daha birkaç ay önce, şimdi kendimi kurtardığımı hissediyorum ve geriye dönüp bakmak istemiyorum hiç.
Geçen senelerde çok kötü olan arkadaşımı da şimdi enerjik ve kendine güvenli görmek bana ilham verdi, tek başına hayatını ne kadar renklendirdiğini dinleyince onu çok içten takdir ettim.
İnsanlar isteyince neler yapıyor; kabuğuna tıkılmayıp dışarı çıkmak, insanlarla tanışmaktan korkmayıp kendini anlatmak çok iyi geliyor aslında. Dünya kocaman ve ihtimaller sonsuz, unutmamak lazım.
Daha güzel günlere!

14 Nisan 2019 Pazar

3582

Dünkü parti iptal olunca bugün evde kendimize tiramisu filan yaptık, başka bir arkadaş uğradı, onla kahve içtik. Fakat boynum tutulmuş, her tarafım ağrıyarak uyandım ve gün içinde evdeki işleri halledeyim derken neredeyse hiç oturmadığım için bir türlü kendime gelemiyorum.
Akşamüstü dedemi ziyarete gittim, döndükten sonra biraz çalıştım. Hafta fazlasıyla yoğun ve hareketli, umarım dinlenmiş başlayabilirim yarın...

3581

(13 NİSAN CUMARTESİ)

Bu hafta sonu evde parti verme planımız vardı, bir yandan öyle yorgun başladım ki kendimi zor ayağa kaldırdım. Alışverişimizi yaptık, eve dönerken arkadaşlarımız arayıp gelemeyeceklerini söylediler. Aldığımız onca çeşit peynir ve yiyemeyeceğimiz kadar bol meyve ile eve döndük. Akşam sinemaya gidelim dedik ve kült korku hikayesinin yeni çevrimini seyrettik.

Toramanımın geri gelmesini çok isterdim, her şeye rağmen!
Şakır şakır yağmurda eve dönüp yatmadan önce kitap okudum biraz...

12 Nisan 2019 Cuma

3580

Her seferinde diyorum ki; seramikten tanıştığım herkesi çok seviyorum. Bugün de yine sabah felaket uykusuz bir vaziyette kalkıp işlere koşturdum, PTT de aşırı kalabalık ve gergin ortamda kargolarımı vermeyi başarıp, dükkana uğradıktan sonra seramik atölyesine gittim. Ve o andan itibaren hayatım güzelleşti...
Çilekler güzel, sohbet güzel, çamur güzel, kapı önü sigara kahve keyfi ve en fazla da Vegas güzel!

3579

(11 NİSAN PERŞEMBE)

Ufak tefek her şeyin aksi gittiği günler vardır ya, işte bugün öyle bir gündü.
Sabahtan arkadaşım geldi, aslında severim ağırlamayı ama bu kez son günlerde fazlasıyla beni sıkan bir durum söz konusu. Yine konuştuk biraz, elbette hoşuma gidiyor benim de insan psikolojisini derinlemesine düşünmek. Ama bir yerden sonra sağlıksız ve anlamsız geliyor açıkçası, bir yandan beni engelliyor. Hayat devam ediyor ve düşünmekten yaşamaya vakit kalmıyor gibi sanki.
Neyse öğleden sonra evden çıkıp planladığım işleri halletmek üzere önce kuaföre gittim. Saçlarımı boyatıp kestirmek niyetindeyim, bir de bakım ve manikür ekledim. Nasıl olduysa hayatımda ilk kez saçlarım boyandıktan sonra tuhaf bir renk oldu, açık kahvenin turuncumsu bir tonu. Hiç alakasız, beğenmediğim bir renk çıktı. Bir daha boyandı, bu kez de kafa derim yanmaya başladı ve saçlarım kopar mu diye korktum. 3 kere boya sürüldü, neyse ki en sonunda kendi rengine döndü, sonuçtan memnunum ama 3 saat sürdü ve biraz gerildim.
Oradan çıkıp hızlıca alışveriş merkezine geçtim; son aldığım bir kaç giysiyi değiştireceğim. İnternette yazdığı halde aradığım mağazayı orada bulamadım, sinir oldum. Online aldığım büyük gelen elbiseyi de değiştiremedim, iade alıyorlarmış sadece ve iade için fatura gerek vs vs. Bir şey yapamadan döndüm, hemen derse yetişmeye çalıştım. Yolda veteriner aradık bir de, gereksiz bir koşturmaca günü oldu yani. Ama sonu güzel bitti, sakinledim, rahatladım ve keyfim yerine geldi.

3578

(10 NİSAN ÇARŞAMBA)

Bugün çok sevdiğim arkadaşım beni çok bunalttı, saatlerce telefonda konuştuk ve aylardır aynı vaziyette olması artık can sıkıcı bir hal aldı.
Hiçbir şey yapmadan yaşıyor bir süredir, vaktini bomboş geçiriyor bence. Günler haftalar aylarca sadece hayatına giren birkaç erkeğin ruh halini analiz edip davranışlarına kafa yoruyor. Neden böyle dedi, neden böyle yaptı, diye diye sonu gelmeyen mevzulara zaman harcıyor. Bir yandan asıl önemli olan, yapması gereken işi erteleyip duruyor. Onu dinlemek istesem de, birinin yüzüne gerçekleri vurması lazım gibi geliyor. Silkelenip kendine gelmeli bir an önce.
Bugün biraz yordu beni gerçekten, hala aymamış.

10 Nisan 2019 Çarşamba

3577

(09 NİSAN SALI)

Çok çalıştım bugün ve iyi iş çıkardım, biraz sıkıldım ama bu ay tüm siparişleri yetiştirmek için mecburum bu tempoya.
Akşam ancak mahalle kedilerini besleyip belki bir bölüm House seyretmeye vakit ayırabiliyorum, ama bu aralar bir de yeni başladığım kitabın heyecanı var tabi.. Yatmadan önce okuduğum Müzikofili çok acayip hikayelerle dolu; bir kazadan sonra aniden müzik hassasiyeti geliştiren hasta vakaları.
Nörolog doktorun yazdığı kitapta; yıldırım çarpması sonrası piyano çalmaya başlayan adam veya belli notalarda kriz geçiren epilepsi hastaları filan var, çok acayip gerçekten.
Kendimi kalabalık önünde sahnede piyano çalarken hayal ediyorum...

3576

(08 NİSAN PAZARTESİ)

Haftaya keyifli başlıyoruz; akşamüstü Kadıköy'de buluşup Victor Levi'de yemeğe oturuyoruz.
Çok uzun zamandır gelmemiştim buraya, 8 yıl önce doğum günümde buradaydık, ne çok şey değişti o günden bugüne...
Ortam çok hoş olmuş, botanik bir havaya bürünmüş ve kitle tahminimden genç geldi. Fajita söyledik, bir şişe şarap açtırdık, masamıza yanaşan tekir kediyi de besledik.
Yemekten kalkıp hemen sinemaya yetiştik; festivalden bir korku filmine bilet almıştık. Ne yazık ki festival ortamını özlesem de; saçma sapan bir filmdi. O nasıl bir vajina korkusu yönetmendeki...
Neyse iğrençti gerçekten, anlatmasam daha iyi.
Ama bu akşam keyifliydi!

8 Nisan 2019 Pazartesi

3575

(07 NİSAN PAZAR)

Bugün şehre bahar geldi! Güneş yüzünü gösterdi ve her yer papatyalar, hatta erkenci erguvanlarla dolmuş...
Kahvaltıdan sonra Erenköy'e yürüyüp yol üzerindeki kedileri besledik, artık bu bizim hafta sonu rutinimiz oldu. Arabayı alıp Emirli'ye geçtik; köpek maması dağıta dağıta siteye girdik. Uyuz olan köpekler görmek beni üzdü, tedavileriyle kimse ilgilenmiyor. Ne yapılabilir, biraz bu işe mesai harcamak lazım.
Sitedeki veletler iyi durumdaydı, hatta aylardır göremediğim için aklıma takılan kediyi de görünce sevindim. Bahçede manolya açmış, minik papatyalar çimleri şenlendirmiş, bir saat kadar oturup güneşlendik.



 Isınıp dinlendiğimi hissettim, kıştan artık çıktığımızı anladım. Bir an önce bedenimi de bahara adapte edip yaza hazırlamam gerek, daha hafif ve daha neşeli olmak için.
Akşamüstü biraz sönük geçti; evde takıldık ve birkaç haftadır ertelediğim mailleri okumaya vakit ayırdım biraz. Klasik pazar günü aktiviteleri ile akşamı getirdim, bu hafta çok güzel geçsin!

7 Nisan 2019 Pazar

3574

(06 NİSAN CUMARTESİ)

Ev işleri ne zamandır cumartesi aktivitem oldu, bugünü de portmanto düzenleyip mutfak çekmecelerini temizleyerek geçirdim.
Öğleden sonra yemek yapıp yine mahalle kedilerini beslemeye çıktıktan sonra akşamüstü de biraz ayakkabı boyamaya vakit ayırabildim. Artık yorulmuş hissettiğim için akşam sinemaya gidemedim ama, evde yeni başladığımız mini diziyi bitirdik.

6 Nisan 2019 Cumartesi

3573

(05 NİSAN CUMA)

Parktaki bir süredir karnı fazla şişi görünen hasta kediyi belediyeye teslim ettik bugün, umarım iyi olur. Umarım FIP değildir, hali çok da kötü değildi aslında mama yiyordu. Biraz içim buruk tabi ki...
Yavrulardan hepsini bir arada göremeyince de aklıma çok takılıyor, ama sonra ortaya çıkıyorlar. Yan taraftaki trafonun arkasında doğuran kedinin yavruları daha çok minik ve arabaların altında kalmalarından korkuyorum. Hayvan sevince insan sürekli endişe halinde yaşıyor işte böyle.

Akşam sinemaya gitmeyi istiyordum ama kendimi çok yorgun hissettim, erkenden çöktüm kaldım. Bütün gün de ayakkabı boyamaya fırsatım olmadı yine diğer işlerden, nasıl yetişecek bilemiyorum.

Hafta sonu yine çok çalışmam lazım, piyanomun başına oturacak vaktim olur umarım.

3572

(04 NİSAN PERŞEMBE)

Dersten bir saat önce Üsküdar'a geçtik; annemle birer çay içelim dedik sahilde manzaraya karşı. Havanın kararmaya yaklaştığı saatler çok güzel, Salacak sahil manzarası...
Etrafta oyların tekrar tekrar sayılmasına isyan eden sinir olmuş insanlar görmek keyfimi yerine getirdi.
Bu akşam gülümseyerek eve dönerken dudaklarıma bir melodi takıldı: "Leise flehen meine Lieder"

3571

(03 NİSAN ÇARŞAMBA)

Bütün hafta parktaki yavru kedilerle ilgilenerek, ayakkabı siparişlerini birer birer tamamlamaya çalışarak ve bir yandan da seçim saçmalığını takip ederek geçiyor...

3 Nisan 2019 Çarşamba

3570

(02 NİSAN SALI)

Bu hafta aşırı yoğunum, çok çalışmam lazım ama bir yandan aklım hep seçim sayımında dönen geyiklerde. Öyle böyle değil, akıl almaz komediler dönüyor yine güzel memleketimde...
Siparişlerime başladım bugün sonunda, hızlı bir şekilde bitireceğim hepsini umarım. Piyano çalıştım biraz da, en azından içim rahatladı.
Akşam arkadaşımız geldi; hep beraber İstanbul'un kurtuluşu şerefine birer bira içtik.

3569

(01 NİSAN PAZARTESİ)

Dün gece herkes gibi ben de çok geç yattım ve bugün bütün gün kendime gelemedim.
Gündemi an be an twitter'dan takip etmekten kendimi alıkoyamıyorum ve çalışmaya konsantre olamıyorum. İşler birikti, biriksin! Burada tarihi bir olay yaşanıyor resmen-oy vermeye başladığımdan beri ilk defa benim oy verdiğim aday kazandı!
Akşama kadar kahkahalarla güldüm, kendi kendime eğlendim. "Nasıl olabilir böyle bir şey?!"

1 Nisan 2019 Pazartesi

3568

(31 MART PAZAR)

Ne yazsam bugün için!...
Hiç beklemediğim anda, hiç tahmin etmediğim kadar güzel bir şey oldu, desem sanırım benle aynı hisleri paylaşan çok kişi olur.
Bahar şimdi geldi memleketime.