28 Eylül 2016 Çarşamba

2653

Stresli bir gün, yorgun ve erken başladı.
Kötü bir rüyadan uyandım ve hiç oyalanmadan işlere başladım. Son siparişleri tamamlayıp gönderilerimi hazırladım önce.
Öğlen üzeri çiçekçiye gidip bordo galalarımı aldım ve pastacıya götürdüm süslemede kullanması için.
Ardından düğün yemeği mekanına gidip kişi sayısı ve masa düzenini kesinleştirdik.
After partinin yapılacağı bara uğrayıp masa süslemesini konuştuk, derken bir telaş aldı gitti bugünü...
Akşam fast food ile kendimizi şımarttık evde, biraz rahatladık sonunda.
Her şey artık yoluna girdi, öyle böyle derken son durağa geldik!

27 Eylül 2016 Salı

2652

Yorgun uyandım, epeyce koşturmacalı geçiyormuş son haftalar!
Son günlerde halledilmesi gereken detaylar o kadar fazla ki, organize olmak kolay değil. 
Çiçekçi, pastacı, after party mekanı ve düğün yemeği mekanını bir sıraya koyup ziyaret etmemiz gerek, misafirleri ağırlamak için yemekler yapılacak evde, hediyelikler hazırlanacak, karşılama yazısı yapılacak filan falan...

Ama sonuçta çok güzel oldu mu? Oldu. Şimdiden o kadar şahane oldu ki; herkes evlendim sandı.
Düğün zaten efsane geçecek, dostlar yanımızda, kıskananlar üzgün...

Bu provaydı, cuma gerçek!

26 Eylül 2016 Pazartesi

2651

Feci dün geceden kalmayım- ayaklarım zonkluyor kalbim çarpıyor ve başım ağrıyor.
Şampanyayı fazla kaçırmışız!
Yüzlerce fotoğraf, hepsinde gülen yüzler ve güzel dilekler var...

2650

(25 EYLÜL PAZAR)

Büyük gün erkenden kuaföre gitmemle başladı!
Öğlene doğru mekana geçerek misafirleri karşılamaya başladık, bir yandan hemencecik masayı kurduk. O kadar çok yiyecek şey getirilmiş ki kadraja sığmadı.
 Minik kekler, poğaça ve börekler, peynir tabakları, tartoletler, kurabiyeler ve somon fümeli kanepeler...
 Rengarenk kocaman masamız akiama kadar herkesi doyurmaya yetti.
 Herkes birbiriyle kaynaştı, kahvaltı geceye uzadı...
 Ahbap yine en eğlenceli günümüze ev sahipliği yaptı.
 Ersin abi sağolsun hemen bana buket hazırlayıp gönderdi.
 Fotoğraflarımıza bu buket eşlik etti.
 Çiçekçi dükkanı hoş bir bahçe arka planı yarattı.
 Çok hevesli fotoğrafçım etrafımda dönüp durdu!
 
 
15 şişe şampanyadan sonra biralar tekilalar su gibi aktı, hava kararırken deli insanlar traverslere çıkıp şarkı söylemeye başladı.
 Aşırı mı cooluz?!
Sabahı nasıl ettik hiç bilmiyoruz!

2649

(24 EYLÜL CUMARTESİ)

Hazırlıkların yetiştirilmeye çalışıldığı son gün; telaşlı ve yorucu geçti...
Yarın hava nasıl olacak, kimler gelebilecek, masayı nasıl düzenlesek, hangi müzikleri çalsak derken bugün akşam oldu bile.
Son iş olarak akşam kendi ayakkabılarımı boyadım keyifle.




24 Eylül 2016 Cumartesi

2648

(23 EYLÜL CUMA)

Veterinerden kurtulduk ya en çok sevindiğim şey o!
Oğlumuz yemek yedi, su içti, kaka yaptı diye bir seviniyoruz ki sormayın.

Öğlen üzeri cilt bakımı randevuma, taşınmış olduklarını bildirmedikleri için 20dk.lık bir yağmur altında yürüyüş ile, gecikmeli de olsa gittim. Tatlı bir kız vardı, sohbet ederek yaptı, tertemiz ve parlayan bir suratla eve döndüm.

Epey yürüyüp terlediğimden, hava da serin estiğinden sanırım son günlerin yorgunluğu da eklenince biraz hasta gibi hissettim akşam. Mankürden sonra hazırlıkları yapıp akşam yeni evime gittim. Gece yarısına kadar müzik listeleriyle ilgilendik ve THYnin Avusturya'dan göndereceği bavulu bekledik.

Heyecandan uyuyamadım başta ama sonra bol rüyalı hareketli bir gece geçirdim, Latte kedimizin defalarca odaya girip yatağa çıkmasıyla sağolsun.

2647

(22 EYLÜL PERŞEMBE)

Gelinlik provam heyecanlıydı, sonuç tam hayalimdeki gibi ortaya çıktı.
Kumaşın işlemelerinin minik kollara izin vermesi de çok güzel oldu.
Şimdi buna uygun ayakkabı düşünmeye başlayabilirim!
 
Kuaförde ve brunchta giyeceğim elbise de harika oturdu, çok içime sindi.

Son 1 hafta!

22 Eylül 2016 Perşembe

2646

(21 EYLÜL ÇARŞAMBA)

Yağmurlar geldi, düğün ve brunchı etkileyecek olsa bile memnunum.
Oğlanın antibiyotik tedavisi devam ediyor, tekrar veteriner yollarını tuttuk.
Çıkışta bize dönelim dedim, yalnız kalmasın en azından.
Safinaz deli oldu tabi, meraktan, kıskançlıktan kudurdu kızım!
Koklayıp durdu, yaklaşınca kıhladı, velhasıl bunları ayrı odalara hapsetmek zorunda kaldık.
Akşam yemeğini dedemlerde yemeye gittik; yazlıkta düşüp bileğini inciten anneannemin gönlünü almış olduk.
Kadıköy'den lila tül ve kurdeleler alınca, biraz daha yaklaşmış oldum büyük güne...


20 Eylül 2016 Salı

2645

Bugün daha güzel başladı; 2 gündür çektiğimiz stresten sonra bir parça ferahladı içimiz.
Oğlan artık tuvaletini yapıyor, bu sabah da beni grrlayarak karşıladı ve başını sevdirmek için ayağa kalktı. Hatta mutfağa geldi birlikte kahvaltı etmek için, sendeleyerek de olsa...
İçimiz fena oluyor onu böyle köşeye sinmiş saklanırken görünce, kardeşleri ona kıhlayınca.
Bir iki güne damak yarası kapanır, çene şişliği de iner de umarım artık düzelir.

Bir güzel haber de vizemin çıkmış olması; Malaga, Sevilla, Cordoba-bizi bekleyin güneşli kıpkırmızı günler!

2644

(19 EYLÜL PAZARTESİ)

İlk iş günü kötü haberle uykusuz geçen gecenin ardından enerjisiz başladı.
En güzel oğlumuz bizim yumuş kedimiz balkondan düşmüş, neyse ki kırık yok ama tabi ki epeyce sarsılmış.
Bugün siparişleri toparlayıp ustaya uğradıktan ve acil işleri yoluna koyduktan sonra banyo ve manikürle kendime gelmeye çalıştım.
Akşamüstü yeni evime geçip biraz moral düzeltmek için bu yaz es geçtiğimiz bir klasiğimiz- şakşuka yaptım, birer bira açıp rahatlamaya çalıştık.
Akşam veterinere kontrole gittik; oğlana iğneler yapıldı ve yine serum takıldı, 2 saat serumu beklerken bahçede kedi köpek sahipleriyle sosyalleştik.
Bu komünite iyi değil-az daha beklesek 6'ya tamamlayacaktık kedileri!
Geceyi sakin geçiren şapşik kedimizin mama yediğini görünce pek sevindik; iyiye gidiş olduğu belli. Bu hafta sonuna kadar eskisi gibi olsa!
 


19 Eylül 2016 Pazartesi

2643

(18 EYLÜL PAZAR)

Bu sabah arkadaşlarımızın yeni buzdolabını görmeye kahvaltıya davetliyiz; mutfağın yeni hali çok güzel olmuş.
Sofrada yok yok adeta; ıspanaklı börek, sucuklu yumurta, fırında pastırma, peynir tabağı...
Bugünün bir özelliği daha var; bir dostumuzun yeni yaptığı sevgilisi de katılıyor; küçük sevimli bir kız-bakalım nasıl anlaşacaklar?

Öğleden sonra eve dönerken yengemle kuzenim bize uğramak istiyorlar, beş dakikada evimizi gösterip kedilerimizi sevdiriyoruz.
Akşama kadar temizlik yapmakla geçiyor sonrası; sürekli camlar açık durunca yapraklar döküntüler hep balkonlarda birikmiş, iyice silip süpürüyoruz tüm evi. Salonun, yatak odası ve çalışma odasının tozunu alıp banyo ve mutfak tezgahlarını ovuyoruz. Eve bakmak gerek...

Tam huzurla ayrılmışken gece yarısından sonra nişanlımdan endişeli bir telefon geliyor: en güzel oğlumuz balkondan düşmüş!
Bahçede bulduğunda bağırıyormuş acı acı, içime oturdu tabi. Ben yokken olması, onun tek başına veterinere götürüp uğraşmasına üzüldüm, oğlanı kaybedermiyiz diye düşünmekten uyuyamadım.
Neyse ki kırık veya iç kanaması yokmuş, sadece travma atlatmış, burnunda damar çatlamış ve dişi kırılmış. Birkaç güne iyileşecek umuyoruz.



2642

(17 EYLÜL CUMARTESİ)

Gelinlik provasına çağrıldığım heyecanlı bir güne başladık!
Prova mankenine iğnelediği astar aynen üzerime oturdu, ortaya çıkmaya başlamış olduğunu görünce havaya girdim.
Dönüşte birkaç detay eksiğimizi tamamlamak için yapı markete uğradık, kedi tuvaletini havalandırmak için sineklik tel, çamaşırlar için kirli sepeti...
Evde 1-2 saatimiz vardı, akşam adada yemeğe gitme planı yapmıştık.
Bu vakti müzik listesi hazırlamak için kullandık, 80ler 90lar ile başladık ama seçmek zor...
Akşama doğru Burgazadaya geçtik, nişanlımın kuzenleri ile buluşacağız.
Ramazan Barba Yani'den ayrılmış, Çardak Restoran'a ortak olmuş.
Bu kez fazla içesimiz yok, karidesten aynı tadı alamıyoruz ama gece yarısı ay kıpkızıl öyle güzel doğuyor ki, gecesi ne güzel adanın!
Serin rüzgarda karşı kıyıya geçerken sakin ve halimizden pek memnunuz...

16 Eylül 2016 Cuma

2641

Bazıları için ilk iş günü; bize de sanki işlerin başlayacağını haber veren hafiften can sıkıcı bir cuma günü...

Kira ve faturaları ödemekle başladık güne, kahvaltının ardından hemen televizyonumuz açıldı, dünden kalan bir ayakkabıda biraz boyamam gereken yerler vardı, onları bitirdikten sonra karşıya geçmeye karar verdik.

Eminönü'ne gidiş otopark sırası beklemek ve turist kalabalığı arasında kaybolmadan yolunu bulmakla zorlu oldu, sonunda ama düğünde hediye vereceğimiz sukulentleri almayı başardık. 100 adet pek enteresan minnoş minnoş sukulentim oldu, onları eve bırakıp Ahbap'ta birer bira içtikten sonra evicimize geri döndük.

Bugünlük işler yoluna kondu, sıra önümüzdeki günlerde. Zira son 2 haftalık sürece girdik- amanın!

2640

(15 EYLÜL PERŞEMBE)

Bayramın son günü sahilde yapacağımız kahvaltının malzemelerini almak ve organize etmeye çalışmakla başladı; kimler neler yapıp getirecek, kaç şişe şampanya gerek, masayı nereye yerleştirmeli...?

Baharat kavanozlarımız tamamlandı, çiçekli cupcake kağıtları alındı, tepsiler ve servisler hazırlandı, menü kararlaştırıldı, after party için masa süslemeleri düşünüldü.

Akşamüstü adada rakı içmeye gideriz diye düşünürken, buzdolabı bozulan arkadaşlarımıza mutfak yenilemeye gittik. Raflar kestirilip yerleştirildi, bardak asmalık siyah demir duvardan alınıp fayansa takıldı, kablo uzatılıp yeni gelecek buzdolabının yeri hazırlandı.

Çok çalışıp yorulan insancıklar akşamın geç vakti pizza söyleyip masaya oturdular...

15 Eylül 2016 Perşembe

2639

(14 EYLÜL ÇARŞAMBA)

Ön balayı rutinimiz hoşuma gitmeye başladı; mutfakta kedili sabah kahvaltıları,tiramisu & kahve molaları, gündüz çalışırken horul horul uyuyan kedilerimizle dalga geçmek, akşamüstü ya evdeki işleri halletmek veya belki biraz dışarı çıkmak ve gece film izlemeden uyumamak...

Bugün damatlık ayakkabı bakmaya gittik, birkaç denemeden sonra şık bir ayakkabı&kemer seçtik. Tantintonlu mağazadan elimiz boş çıkamadık yine ve brunch organizasyonumuzda kullanmak üzere çiçekli piçekli cupcake kağıtları ile takım kapaklı tepsi aldık.

Bir gün alabilmek umuduyla karizmatik Tom Ford kokularını denedik; puro ve sandal ağacı notalarının oluşturduğu gizemli, ağır, karanlık ve seksi parfümü gittikçe daha çok sevdim...

Akşamki filmler beni hayal kırıklığına uğratsa da Flormar nude serisinden Dust rengi moralimi düzeltmeye yetti.

13 Eylül 2016 Salı

2638

Evimiz o kadar güzel oldu ki dışarı çıkamıyoruz!

Sabah viyaklayan kedimiz Latte'yi yatağımıza alıp sevgi krizini giderdikten sonra kuzenle birlikte menemen yaptık. Çamaşır bulaşık bitmek bilmiyor yerleşme aşamasında, işleri hallettikten sonra yeni bir ayakkabıya başladım. After partimiz için müzik listeleri düşünüyoruz bir yandan, akşama dayımların Görele'deki evine mangala gidiyoruz.

Unutmadan-sosyal medya etkinliklerimize davet ettiğimiz arkadaşlarımızdan iyi niyetli olanlar bizi kutlayarak mutluluklar diledi,ne yazık ki birkaç kişi fena halde bozuldu! Onlara acıyı haififleten kremlerden kitler göndereceğim, üzülmesinler.

2637

(12 EYLÜL PAZARTESİ)

Bayramın ilk günü evde sakin bir şekilde geçti; buna ihtiyacımız vardı, biraz dinlendik ve sessizleştik...
Sabah tebrik telefonlarımızı açtıktan sonra kahvaltıya sigara böreği kızarttık, çay demledik.
Öğlen yarım bir ayakkabıyı boyadım ve siparişlerimden birine daha tik attım.
Bir yandan Gitmek filmine izleyemesem de dinleyerek kulak misafiri oldum, bol ödüllü belgeselvari bir film.
Akşamüstü soğuk latte ve tiramisu molası verdikten sonra çamaşır yıkayıp astık, akşam yemeği planımız ertelenince bulgur pilavı pişirdik.
Akşamki filmimiz Stepfort Kadınları; robotik mahlukatlar ile hayatlarından memnun adamların yaşadığı zengin Amerikan mahallesi burası...
Eğlenceli bir filmdi, idolüm bu sürekli kek pişirip kocalarına hizmet eden, 50ler stili saçlar ve kabarık elbiselerle gezen kadınlar!

11 Eylül 2016 Pazar

2636

Evde yorgunluk atmaca- hava güneşli ve rüzgarlı dışarıda.
Kahvaltıya kuzeni getirdik, öğleden sonra birer bira açıp Vavien izledik, yapılacak işlerden bahsettik, bir yandan şımarık kedilerimizi sevdik ve tiramisu yaptık.
Gayet tatminkar bir pazar günü bence.

2635

(10 EYLÜL CUMARTESİ)

Kahvaltıya arkadaşlarımızı çağırıp yeni yemek odamızı görücüye çıkardık.
Çeyizlik örtülerimi serdim, yeni takımımla özenle şık bir sofra kurdum.
Börek yaptım, fırına pastırma koydum.
Çay ve kahve demleyip şampanyaları açtık.
Sefamız olsun!

Öğleden sonra avizeleri taktılar, iyice bir cool oldu evimiz.
Çok yorulmuş olsak da akşam Big Lebowski partisi için Ahbap'a geçtik.
Keyifli uzun bir gün, kendimi mutlu hissederek uykuya daldım.

2634

(9 EYLÜL CUMA)

Yemek odamız geldi, perdelerimiz takıldı; bugün itibariyle ev eve benzedi.
Salona renk katan hardal renkli perdeleri de dokuları koltuk takımımıza uyan tülleri de çok doğru seçmişiz.
Yatak odasının mor perdelerine de bayıldım, uygun nevresimlerle pek güzel duracak.
Mermer orta sehpamız pek bir cool-büfenin yanına yaklaşamaz ama!
Görmeden sipariş verdiğimiz tv sahpası da tam uyumlu olmuş, fazlasıyla memnun kaldım.

Çeyizlerin taşınması, masa örtüleri ve peçetelerin yerleştirilmesi, yemek takımı ile bardak ve kadehlerin yıkanması derken epey yorucu bir gün ama çok içime sindi her şey.

Büyük yemek masamızda ağırlayacak arkadaşlarımız çok olsun, büfenin üzerine astığımız orjinal aynalardan hep gülen yüzlerimiz yansısın.

2633

(8 EYLÜL PERŞEMBE)

Şaka maka derken çok yaklaştık, kaldı 3 haftadan az zaman!

Detaylar kaldı ilgilenecek; davetlilerin geri dönüşlerini almak, hediyelikleri hazırlamak, sahilde kahvaltıyı organize etmek, sosyal medya duyuruları, pasta tasarımı saç aksesuarı ve kese gibi...

7 Eylül 2016 Çarşamba

2632

Kıymetimi bilmeyen insanlara karşı ben de ona göre davranırım madem öyle-kendimi geri çekerim, hiç de üzemem kusura bakmasınlar.
Düğünümde kendi ailemle, arkadaşlarımla eğlenirim ve tadını çıkarırım, hiçbir şeye de kafamı takamam, moralimi bozamam!
Birkaç hafta sonra prenses de benim, göz bebeği de; herkes benim etrafımda dönecek, istemeyenler dahil olmasın.

Bu ay benim ayım, benim zamanım ve her şey istediğim gibi olacak!

2631

(6 EYLÜL SALI)

Bugün yeni evimdeyim; pek çok iş var yapılacak.
Öncelikle çiçekçiyle görüşüp gelin buketimi ve saç çiçeğimi ayarladım, bir tik daha atıldı aklımdaki işlere.
Yatak odamızın kurulumunu yapacak arkadaşları beklerken evdeki yastık yorgan ve nevresimleri elden geçirdik annemle, kolileri açıp her şeyi yıkadık pakladık. Birkaç makine çamaşırdan sonra ev mis gibi oldu, yatak odamızın yeri değişecek aynı zamanda bugün.
Yerleri silip süpürdük, montaj biraz uzun sürdü, biz de bu arada kutularda duran bardak ve kadehleri yıkayıp raflara dizdik.
Kedilerimizi şımartıp sevdik, yaramazlarımızı yeni odalarına taşıdık.
Yepyeni yatak odamız pek güzel oldu, iyi ki bunu seçmişiz diye düşündüm.
Bir posta daha silip temizledikten sonra çalışma odasındaki ayakkabı kutularını yukarı dolaplara kaldırdık.
Epeyce yorulmuş ama içimiz rahatlamış vaziyette eve dönüp sevdiğim dizinin final bölümünü seyrettim...

2630

(5 EYLÜL PAZARTESİ)

Şimdiye tamamen iyileşmiş olmayı bekliyordum, ama bu sabah sanki daha kötü uyandım. Kafam kazan gibi ve sürekli hapşırıyorum, hiç yataktan kalkasım yok.
Kendimi toparlayıp yine bir kahvecide çalışmaya oturuyorum bir iki saatliğine, birikmiş maillerime geri dönüş yapıp müşterilerime cevap veriyorum. Bir yandan işleri yürütmek çok zor geliyor bu haftalarda, umarım altından kalkabilirim.
Pasta ve çiçek işlerini halletmem gerek biliyorum, ama hiç enerjim yok, en iyisi eve dönüp öğleden sonra uzanıyorum.

2629

(4 EYLÜL PAZAR)

Kendimi biraz daha iyi hissetmeye başlayınca, damatlık bakmaya çıktık bugün.
Lacivert smokin arıyorduk, tam da istediğimiz gibi bir takım bulunca elimiz dolu çıktık...
Bir adım daha yaklaştık heyecanlıyız!

2628

(3 EYLÜL CUMARTESİ)

Pek beklediğim gibi bir cumartesi değil, iyileşemedim ve keyfim kaçık.
Sabah düğün yemeği mekanımıza uğrayıp bazı detayları konuşmak istiyoruz ama hiçbir şeyi netleştiremiyoruz.
Kafam yerinde değil zaten ve bir şeye odaklanamıyorum, kendimi kızgın hissediyorum ama neye, tam bilmiyorum.
Sanki bu düğünün sıkıntılı tarafıyla hep ben uğraşıyorum gibi geliyor.
Eve dönüp bu gece giymeyi planladığım elbisem ile topuklu ayakkabılarımı dolaba kaldırıyorum.
Dedektifli bir İngiliz filmi almıştık, onu izlemek istiyorum. Zengin bir ailenin her bireyinden ayrı ayrı zarar gören genç bir İngiliz kadının hayatının son buluş öyküsünü anlatan iyi bir film.
Akşama kadar sıkıntım geçmiyor ve kendimi uzaklaşmış hissediyorum. Geçmişi düşünüp duruyorum ve bunaltıcı rüyalara dalıyorum.

2627

(2 EYLÜL CUMA)

Çok kahveli, biraz sümüklü bir gün!
Sabah yeni açılan kahvecide laptopumla yerimi aldım ve kendime dev cappuccino söyledim-enerjiye ihtiyacım var zira hastayım ama çalışmam gerek.
2 saat kadar maillerime geri dönerken bir yandan kahvemin köpüğünü höpürdettikten sonra kalkıp bir gayretle kuaföre gittim.
Bir kaç haftadır stresten ve mevsim değişikliğinden helak olmuş saçlarımı bakımla şımartıp fönle güzelleştirdim, kendime geldim.
İş çıkışı buluşmak isteyen arkadaşıma sevinçle eşlik ettim, bir kahve de onunla içtim.
Yaklaşan düğünümüzü konuşup gülüştük...

1 Eylül 2016 Perşembe

2626

Eylül geldi!
Köprüden önce son çıkış-son 1 aya girmiş bulunuyoruz dostlar.

Bu sabah parmak izi merkezindeki randevuma gecikmeli ve kan ter içinde gitmemin sebebi; 202nin 40 dk beklememe rağmen gelmemesi, bunun üzerine metrobüsle Mecidiyeköy'e geçip oradan yol çalışması sebebiyle metroya yürümem ve Osmanbey'den çıkıp koştura koştura Harbiye'ye varmamdır.

Burası ne menem bir yermiş yahu, onlarca vezne, ana baba günü. Kalabalıkta yolumu bulup da evrak teslim edip, parmak izimi verdim ya bana bravo.

Çıkışta kayın biraderimle birer çay içmeye oturduk, tatlı tatlı konuştuk. İspanya geliyoruz!!!

2625

(31 AĞUSTOS ÇARŞAMBA)

İlk iş gününe rahat başlayabilmek için nişanlımı uğurladıktan sonra biraz daha yattım, maskeli kızım da bana dayanarak keyfince, her hareketimde bana göre pozisyon alarak çok tatlı uyudu birlikte...
Kalkınca bir posta şımarık kedilerimizin sevgi ihtiyacını giderdim, tuvaletlerini temizleyip odalarını süpürdüm.
Duş alıp hazırlandım ve yakındaki Starbucks'ta maillerime bakmaya karar verdim. Bir iki saat latteyi uzatmalı içip çalıştıktan sonra eve geçtim ve yarım kalan bir ayakkabıyı boyadım.
İçimde biraz endişeler vardıysa da, her şey güzel olacak, biliyordum.

2624

(30 AĞUSTOS SALI)

Kısa tatilimizin son günü-bööö!
Yine tamamlanamayan eksiklerimiz için evimizin her şeyi, kötbullarıyla meşhur markete gittik. Bu kez tekli rahat sandalyemizin minderini yeniledik ve banyomuza sığacak daracık uzun bir dolap aldık.
Akşamüstü arkadaşları toplayıp evde Afyon patatesi ile İsveç köftesini kombinleyerek bir kültür karmaşası yaşadık, ev yapımı deli hardal ile acılar yaşattık.

O değil de-mutfağa hangi resimleri nereye assak??

2623

(29 AĞUSTOS PAZARTESİ)

Herkes çalışırken biz tatiliz ne harika!
Hava yeniden ısındı, güneşli bir gündüz vakti Karaköy'e geçtik aydınlatma bakmak için.
Yokuşlardan Galata'ya tırmanıp filmlerimi taba bıraktık, ter içinde ara sokaklardaki rutubetli hanlara girip çıktık...
Abajurcular, elektrikçiler arasında elektrik düğmeleri seçtik ve avizeler beğendik.
Tam dönüşe geçmiştik ki aç ve yorgun, cüzdanının olmadığını fark edince nişanlım, panik halinde iskeleye vardık.
Bir kaç telefon konuşması ve endişeli bekleyişin ardından gelen Mustafa Aydoğdu vapurunda cüzdanın bulunduğunu neşeyle öğrendik.
Rahatlama hissi, evde bir film daha-bu kez ben biraz gergin hissederek uykuya daldım ama.

2622

(28 AĞUSTOS PAZAR)

Dün gece çok az içmiş olmamıza rağmen bu sabah akşamdan kalma gibi uyandım, kendime gelemedim bir türlü.
Evimizin her şeyi olan İsveçli mağazaya gidip birkaç eksiğimizi tamamladık; banyonun havlu askılıkları mesela. Detaylar önemli malum.
Mutfağa sığacak ufak ama hoş bir masamız oldu, sandalyeler için minderlerimiz, düzenleyici kutularımız...
Akşamüstünü film seyrederek geçirmek istedi canımız, biraz sakinleşip...

2621

(27 AĞUSTOS CUMARTESİ)

Kısa tatilimiz başlamış bulunuyor, hiçbir yere gitmeden geçirsek de pek mutluyuz kendi çapımızda!
Bu sabah geç kahvaltıya çağırdık dostlarımızı, şahane alkollü tiramisu yapmıştım akşamdan. Biberli pastırmalı yumurta hepimizi doyurunca, akşamüstüne kadar böyle aheste geçirdik. Evde vakit geçirmeyi çok seviyoruz bu aralar.
Akşam zaten Ahbap'ta olacaktık, yeniden açılışını kutlayıp yapılan tadilatları bir görmek için. Sırt dekolteli siyah elbisem ve kırmızı rujumla çok seksi olmuş olmalıyım ki; herkesin gözü kaldı da rujum ve ojem o gece kayboldu-adiler!
Gece yarısından sonra istek şarkılar çaldırıp iyi dans ettik ama, kendimize geldik.

Bir çocuktan duydum o gece: Benim gibi güzel ve ne kadar da zeki bir kız, evleniyormuş, sinir oluyorlarmış bu işe, bir şansları olabilir miymiş acaba hala?...

2620

(26 AĞUSTOS CUMA)

Beylere tatlı sürprizlerim var! Bordo örgü papyon; çok cool-damat beye.
Lacivert örgü papyonlar sağdıçlara, pek şık. Böcüğümüze de bordo-lacivert desenli özel papyoncuk...

Yatak odamızı sipariş verdik bugün, teslim alana kadar kayyum atanmamasını umarak. Teslim süresi epey uzun zira, üstelik para peşin. Hayırlısı, şimdi sırada nevresimler, yatak örtüleri seçmek gibi en zevkli işler kaldı...

2619

(25 AĞUSTOS PERŞEMBE)

Vize evraklarını toparladığım ve davetiyeleri hazırladığım bir gün geçti...
Kağıtlar, imzalar, isimler, bordo fon kartonu, fotokopiler, kraft zarflar, lacivert kurdeleler ve ışıltılı yıldızlar arasında...