30 Ekim 2018 Salı

3415

Yoğun günler geri geldi! Uzatmalı hafta sonunun tadını iyice çıkardık, hem dinlendik hem keyif yaptık biraz. Şimdi hızlıca işlere dönüş vakti; bugün nasıl geçti anlayamadım yine.
Gündelik rutinime sosyal medya paylaşımları ve piyano çalmak eklendi, bir de haftalık seramik atölyesi derken zaten doluyken artık taşıyorum!

Yeni müşteriler, yeni iş teklifleri ve piyano başında geçen bir saat bu güneşli günün mutluluk veren tarafları oldu...

3414

(29 EKİM PAZARTESİ)

Bu tatile çok ihtiyacımız varmış; hem evdeki ufak tefek tamirat işlerine bakmak için fırsat bulduk, hem arkadaşlarla bir geceyi Emirli'de huzurlu geçirebildik.
Bugüne de parkta kahvaltı ederek başlıyoruz; küçük kafalı koca göbekli minnoş kedileri besleyip severek. Hava şahane bir pastırma yazına çalıyor, bu hafta hep güneşli gösteriyor!
Öğlen annemle buluşup Suadiye'ye yürüyoruz, planımız hem alışveriş hem kahve eşliğinde biraz sohbet. Aklıma koyduğum çizmeleri alıyorum kendime, yürümek de iyi geliyor.
Akşamüstü dedemi görmeye gidiyoruz, aile ziyaretini aradan çıkarmak gerek. Lokum almaya uğradığımız şekerciden boza alıp çıkıyoruz; kış kapıda. Tarçın kokusu cezbediyor.
Artık iyiden iyiye yaşlı olup çıkmış anne annemle dedemin her şeye rağmen tertemiz bakımlı ve görgülü hallerini görünce onlarla gurur duyuyorum içten içe. Kaç kişinin benimki gibi aile büyükleri var?...
Akşam bir saat piyano çaldıktan sonra, kendimi yorulmuş hissediyorum artık. Tek ihtiyacım Halloween seyretmek, kedilerle sevgi seli halinde kanepede battaniye altı...

28 Ekim 2018 Pazar

3413

Meşe ağacının gölgesinde birer kahve içtiğimiz bu sessiz sabaha şükürler olsun!
İnsanların dünyaları ne kadar küçük; baktım da herkes aslında hep aynı kıskacın içinde, aynı sisteme ayak uydurmaya çabalamakta... Kimsenin bu çarkı kıracak ve bu sistemden çıkacak cesareti yok,  koşullanmış oldukları öğretilerin peşinden gidiyorlar yalnızca.

Kendimi çok uzak hissediyorum, farklı bir yerden bakıyor gibiyim hepsine...

3412

(27 EKİM CUMARTESİ)

Uzun zamandır gitmediğimiz evimize bu hafta sonu arkadaşlarla gitmeyi planladık; hava mis gibi ve keyfimiz çok yerinde!
Şimdiye kadar yediğim en lezzetli palamutu almışlar, narlı karışık yeşil salata nefis, fırında patates de harika!
Rakıyı çok tadına vararak içiyorum bu akşam ve Müzeyyen Senar'a en içten ben eşlik ediyorum.

İçimde büyük umutlar, heyecanlar, hevesler...

26 Ekim 2018 Cuma

3411

Haftanın son gününe dinlenmiş hissederek uyandım, bugün temizlik var ve yapacak işlerim çok yine.
Birlikte kahvaltı edip biraz geç işlere başlıyoruz 3 hanım. Balkona kornişler takılmıştı, bugün de perdeler gelince tamamlanıyor ve düzenlenip temizlenince iyice eve benziyor.
Öğlen bir gönderiyi dükkana bırakıp ustayla yeni kalıpları konuşmak istiyorum, eve dönerken haydi birer kahve içelim diyoruz ve mahallenin yeni nesil fırınına oturuyoruz. Oradan da haydi pazardan hemencecik alışveriş yapayım diyorum, evde hazır yemek bulunsun.
Hafta sonu hem arkadaşlarla buluşup hem de piyanomu aksatmadan, gündelik işlerimi de bozmadan devam etmek istiyorsam planlı olmaya mecburum.
Her zamanki gibi işler yetişmiyor akşamüstüne, illa ki ütüler kalıyor ama olsun varsın. Bu yardımcı kadını bulduğuma mutluyum.
Derleme toparlama işlerinin sonu gelmez, daha girişe portmanto yapılacak. Yine de yaz sonundan bu yana iyi düzenledik, iyi kotardık. Mutlu huzurlu günlerimiz olsun bu evde...

3410

(25 EKİM PERŞEMBE)

Bugün dışarı çıkmak ve bir yere yetişmek zorunda olmamanın tadını çıkarıyorum, evde keyifli bir geç kahvaltının ardından masaya kurulup balkabaklarımı boyamaya başlıyorum. Kendime zor da olsa, bir şekilde işleri ayarlayıp hobi zamanı yaratmak çok iyi geliyor...
Minik balkabağı antrasit, ortancası yanık turuncu ve büyüğü hardalımsı bej rengine boyuyorum. Tam güz renkleri, sonbaharın en sevilen objeleri... Fotoğraf çekimlerimde güzel duracaklar ve kendim yaptığım ilk seramik hamurundan biblolar olacaklar.
Yalnız düşündüğümden fazla zaman aldı, sonra da piyanomun başına oturdum. Eski parçaları tekrar ettikçe, geçen hafta bana karınca duası gibi gelen notları artık okuyabildiğimi fark edip sevindim. Birkaç yeni şarkıya çalıştım, keyfim yerinde.
Akşam yemekten sonra sevdiğimiz dizilerden birini açtık, 2 bölüm darphane soyguncu çetesini seyre daldık. Fazla popüler olduğu halde gerçekten sevdiğim nadir dizilerden-karakterler çok iyi.
Gece yarısı yine düşler bastı beni, uykuya dalmadan hayallere daldım...

25 Ekim 2018 Perşembe

3409

(24 EKİM ÇARŞAMBA)

Aslında keyifli bir gündü, ona şüphe yok-öğlene kadar gönderileri ve günlük işleri halledip hastaneye uğradım, öğleden sonra da seramik atölyesine başladım.
İlk dersimde fincan yapmayı öğrendim, kulp takmayı ve tabanla birleştirmeyi, çatlamaması için püf noktalarını... Gayet sevimli insanlarla dolu huzurlu bir ortam, seviyorum burayı. Çamurun derinden gelen deniz kokusu çok hoşuma gitti, etraftaki her şeyi batırması bile.
İkinci eserim Güneş sistemi takı tabağı; emprovize bir çalışma oldu. Jamie Cullum dinleyerek Satürn, Mars ve Pluton yuvarladım avucumda, sonra balçıkla yapıştırdım tabağa-çok eğlenceli!

Bir yandan yine doktoru görmediğim ve dünden beri kesin bir cevap alamadığım için gergindim. Bu kadar zor olmamalı diye düşünüyorum. özel bir hastanede önemli bir test sonucunu doktorundan duymak. Sağlık sektörü en az gıda sektörü kadar sahtekar...

Hava döndü, soğuk bir rüzgar çıktı, zaten son haftalarda rahatsızım, bugün artık pes ettim. Akşamüstü kendimi hasta ve yorgun hissetmeye başladım. Tek ihtiyacım hayata bir es verip dinlenmek, kabuğuma çekilmek. Galiba son bir ayda kendimi fazla yordum, yıprattım. Hem çok koşturuyorum her yere, her şeye yetişmeye çalışıyorum, hem de duygusal dalgalanmalar beni yordu.

Akşam kedi sevgisi, sıcacık tarçın karanfil çayı, battaniye altı House seyretmek benim keyfimi yerine getirdi. Bir de, hiç vazifesi olmadığı halde sizin için endişelenen, yardım etmeye hazır olduğunu söyleyen insanlar olması güzel bir şeymiş hayatınızda...

23 Ekim 2018 Salı

3408

Yine yoğun bir gündemle başladı bugün; sabah rutinim haline gelen egzersizlerimi üzerimde fırlayan kedilerime rağmen yaptıktan sonra güzel bir kahvaltıyı hak etmiştim.
Biraz etrafı toplayıp yarın kargoya verilecek ayakkabıların tabanlarına yazılacakları ekledim, müşterilere geri dönüşlerimi yaptım.
Uzun süredir aklımda olan bir kendin yap projesine başladım öğlen üzeri; seramik hamurundan balkabakları yapımına giriştim.
Çok eğlenceli bir işmiş, elde hamur yoğurup şekillendirmek! İlk balkabağımı bitirdikten sonra hemen hazırlandım, doktor randevuma yetişmem lazım.
Biraz geriliyorum çünkü bu muayeneler hep gericidir işte bilirsiniz, hastane ortamı zaten sağlamken adamı hasta eder.
Sağlık sigortası provizyonları, bekleme sıraları, kan verme derken bir saatimi hastanede harcadıktan sonra içim tam da rahatlamamış vaziyette çıktım eve yürüdüm.
Kargolanacak bir evrakım vardı, onu halledip marketten birkaç şey almaya girdim.
Sonunda eve döndüğümde epey yorulmuştum, akşamüstü kahvemi hazırlayıp bal kabaklarıma geri döndüm. Yarın kurumaya bırakacağım ve sonra renklendirmek çok keyifli olacak.
Akşama arkadaşımız yemeğe geliyor diye fırına bir şeyler attım, beklerken bir müşteri adayıma eskiz yaptım ve bugüne bunca şeyi sığdırabildiğim için kendimi tebrik ediyorum şu an.

22 Ekim 2018 Pazartesi

3407

Haftaya telaşlı ve heyecanlı bir başlangıç yapıyorum; yine yapmak istediğim tonlarca iş var!

Seramik kursuna gitmek, piyanomu çalmak ve bir iş görüşmesi bu haftaya sığdıracağım şeylerden yalnızca birkaçı. Günlük rutinlerime zaten devam; bir yandan sabah egzersizleri, bir yandan ayakkabı siparişleri, yeni müşteriler için eskizler ve online dükkanda yapmak istediğim düzeltmeler...

Kalan vakitlerde bolca kedi sevgisi, tahmin etmediğim kadar aşk beni bulsun!

21 Ekim 2018 Pazar

3406

Sabah kahvaltımızı etmeden arkadaşların kedisini görmeye veterinere gidip, tahminimizden fazla kalınca günün yarısı çabucak geçmiş oldu.
Bu hafta sonu halletmeyi planladığım işlerin bir çoğunu yapamayınca da, bana bir yetişemiyorum endişesi çöktü.
Dedemi ziyaret etmeye gittik öğleden sonra, dönüşte sokak kedilerini besledik. Dedemi iyi gördüm, neyse ki. Ama ben iyi değilim, galiba.
Karamsarlığın dibine düştüm bugün yeniden; hiçbir şey kendiliğinden düzelecekmiş gibi gelmiyor...
Arkadaşlarımla paylaşmak bile zor geliyor içinde bulunduğum durumu, anneme bile hatta anlatmak zor geliyor.
Tek elimde kalan şeylere sığınmaktan başka çarem yok; kedilerim, piyanom, ayakkabılarım, kitaplarım.

3405

(20 EKİM CUMARTESİ)

Hafta sonuna daha iyi hissederek giriyorum, uzun zamandır olmadığım kadar başlıyorum.
Akşam arkadaşımızla buluşmaya Beşiktaş'a geçiyoruz ve kalabalık hoşuma gidiyor. Konuşan, kahve içen, yürüyen, bira içen insanlar görmek iyi geliyor. Bir elbise giymek ve biraz makyaj yapmak, farklı biriyle olmak...

19 Ekim 2018 Cuma

3404

Kendimi daha güçlü hissetmeye ihtiyacım var yeniden, acilen!
Bu hafta artık bir şeyler değişsin ve kendime güvenimi geri kazanayım istiyorum, kendime iyi gelecek şeylere vakit ayırmak ve hayatıma her gün yeni güzellikler katmak...

3403

(18 EKİM PERŞEMBE)

Ne hissettiğimden emin değilim, ne düşünmeliyim tam kestiremiyorum şimdilik...
İçimde bir parça hayal kırıklığı var gibi, ama bir yandan kötü olan bir şey de yok.
Belki hayalim çok büyük, gerçek olamayacak kadar güzel- yine de, olsun!

17 Ekim 2018 Çarşamba

16 Ekim 2018 Salı

3401

Doğru zaman geldiğinde söyleyeceklerim var sana, bekliyorum...

15 Ekim 2018 Pazartesi

3400

İçimde bir heves, bir heyecan, her şeye yeniden başlamak istiyorum!
Teşekkür etmek geliyor içimden, her şeye, herkese bugünlerde...
Sonbahara, mandalinalara, yıldızlara

14 Ekim 2018 Pazar

3399

Pazar günü biraz enerjisiz başladı, keyifli ama hafif hasta hissederek uyandım. Kahvaltıyı uzattım, balkonda ipini koparıp düşen telgraf çiçeğime nazar değdi diye üzüldüm. Kendime adaçayları zencefiller tarçınlar kaynattım, yetmedi akşam üzeri uyuya kaldım.
Evde fazla da işim yokken bu hafif sonbahar kırgınlığının tadını çıkardım aslında, bir yandan online dükkanımın seo düzenlemelerine devam ettim, araya bir de film sıkıştırdım. Kedilerim tarafından aşırı derecede sevgiye maruz kaldım ve Can Yücel şiiri ezberledim.

Antibiyotik içmeyeceğim ama, tamam mı? Kelime anlamını hiç düşündün mü?...

3398

(13 EKİM CUMARTESİ)

Güzel uyandık bu sabaha, sonunda, daha mutlu ve daha umutlu...
Keyifli başladık, ardından kahvaltıda yine Bizimkiler açtık-rutinlerimizi seviyorum.
Öğlen kahveye arkadaşlar gelecek diye üzümlü elmalı kek yaptım hemen, çok da tatlı oldu.
Etrafı toparlayıp biraz mahalle kedilerini beslemeye çıktık, rüzgarlı serin sonbahar havası aldık.
Akşamüstü uçak yolculuğuna uğurladıktan sonra, online dükkanımın seo çalışmalarına daldım gece yarısına kadar çıkamadım. Başlıkları kısalt, açıklamaları düzelt, etiketleri değiştir, derken ancak çok az bir kısmını elden geçirebildim-ama olsun; eksiklerimi gördüğüme memnunum.
Öncelikle kafamı toplayıp yapılacakları sıraya koymam gerekiyor çünkü; hem seo, hem fotoğraflar yenilenecek, bir yandan da ürün geliştirme ve paketleme var... Kısacası çok çalışmam lazım!

13 Ekim 2018 Cumartesi

3397

(12 EKİM CUMA)

Biraz daha kafamı toplayabildim bugün, birazcık daha iyi hissediyorum da. İçimde bir heyecan var...

Akşam dışarı çıkmak istedi canım, epeydir yapmadığımız arkadaşlarla bira içmek bile iyi gelecekti-geldi de. Önce Kadıköy'ün yeni nesil dürümcüsünde bir şeyler yedik, lezzetliydi. Sonrasında bira içmeye oturduk hani şu geçen kış arkadaşımızın ortak olduğu bara. O çekti gitti ama bizim için hala burası tanıdık mekan, bir iki derken biralar 10u geçti. Hepimizin rahatlamaya ihtiyacı varmış belli ki, mavi kokteyller tekila shotlara karıştı, erkenden yorgunluk çöktü.

Eve dönmeden önce çıldırıp gece yarısı hem çorba içmeye hem tatlı yemeye oturduk, keyfimizi
yerindeydi uzun zaman sonra yeniden!

3396

(11 EKİM PERŞEMBE)

Devam...

10 Ekim 2018 Çarşamba

3395

Göründüğü kadar naif olmayan, yeri geldiğinde sert ve bazen agresif de olabilen insanların şerefine!

9 Ekim 2018 Salı

3394

Bu sıkıntı bitsin artık yalvarıyorum, çok zor, cidden zorlanıyorum...

Nedir bu, niçin böyle olmak zorunda- anlamıyorum. Belirsizlik en kötüsü hep, bilinmezlik en zor katlanılan her zaman. 

Sabrımı sınıyor hayat son günlerde, hem ödül hem ceza...

3393

(8 EKİM PAZARTESİ)

Yeni hafta bize ışık getirsin!

İçimde karanlıklar büyüdü, demişim-ışık da sönmedi ama.
Bir şey bekliyorum, bir şey arıyorum-ama ne bilmiyorum.

İhtiyacım olan neyse o gelsin!

7 Ekim 2018 Pazar

3392

Umutsuzluğuma yakışmayacak kadar güneşli bugün, aslında sonbaharın en mis gibi havası dışarıda...
İçimde kaygılar biraz büyüdü, karanlık biraz yürüdü bugün, bilinmezlikler sardı sarmaladı.

Bu dönem de geçecek elbet ve ben kendime iyi gelen işler yaparak hayatta kalmaya çalışacağım böyle günlerde; şarkı söyleyerek, kedi severek, sulu boya yaparak, çiçek koklayarak...

Güzel günlerin geleceğine inanmak istiyorum, bu sarmaldan çıkmak istiyorum bir an önce.

3391

(06 EKİM CUMARTESİ)

Elbet acı verici, ama böyle olması gerekliydi.
Anlıyorum kabullenmek zor, fakat kabul etmezsek de ilerleyemeyiz.

Ben güzellikleri büyütmek istiyorum, sadece bu...

6 Ekim 2018 Cumartesi

3390

(05 EKİM CUMA)

Bugün de uyuyamadım ve erken kalktım, bugün de oyalandım ve kafamı toplayamadım, bugün de işlere yetişememiş gibi hissediyorum. En azından bir ayakkabıyı tamamladım ve 3 yeni modelin fotoğraflarını çektim, bu da bir şey sayılır.
Akşam da arkadaşlarımız geldi, kedilerini bizim veterinere götürdük, birlikte birer çay içtik ama kimsede enerji kalmamıştı haftanın son akşamı.

Bir yandan endişeler var ama, içten içe umutlu ve hevesliyim genel olarak. Pek çok şey yapmak istiyorum; online dükkanımı yenilemek, fotoğraf makinesi alıp daha konseptli fotoğraflar çekmek, sonra tabi kendi piyanomu alıp çalabilmek...

Ekim bana gülümsemeler getirsin!

3389

(04 EKİM PERŞEMBE)

Kendimi bu aralar dağınık ve kısıtlanmış hissetsem de, şanslıyım!
Sıkıntılarımı tekrarlamaktansa sahip olduklarıma şükretmeli ve tadını çıkarmalıyım her anın...

Kafamı dağıtanlara teşekkürler, heyecanlandıran kokulara, yaratıcılığımı besleyen seslere teşekkürler.

4 Ekim 2018 Perşembe

3388

(03 EKİM ÇARŞAMBA)

Bugün kendim için bir güzellik daha yaptım ve seramik boyama workshopuna katıldım, eve çok yakın sevimli bir atölyede.
İki tatlı kadınla tanıştım ve devam etmek istiyorum bundan sonra da, çok keyifli bir işmiş.
İlk derste elbette sadece fincan boyadım, daha hamurla haşır neşir değilim ama şimdiden hoşuma gitti.
Galaksi temalı çalışmak istediğimi söyledim, yıldızlı gece boyadım fincanlara, kayan yıldızlardan dilek dilediğimiz o büyülü atmosferi yaratmaya çalıştım...
Yıldız tozu, nebulalar ve kara delikler aşkına!
Çok kendimi vererek çalıştım, sonuç da harika oldu. Herkes bayıldı, umarım sırlanıp fırından çıktıktan sonra da şahane görünecek.
Yeni bir dünyayla daha tanıştım yani, uzun soluklu olsun ve bana çok şey katsın dilerim...

Akşam bir iki aydır görmediğim bir arkadaşımla buluşmaya gittim, Kadıköy'ün hafta içi canlılığı beni şaşırttı; insanlar yaşıyor resmen! Gençler sokakta, müzik her yerde... Bir süredir kendimi geri çektiğim bu dünyayı da özlediğimi hissettim, bir dans etmeye çıksak.

2 Ekim 2018 Salı

3387

İçimde bir boşluk olması normal sanırım, değil mi?
Fala takılmamaya ve devam etmeye çalışıyorum, ama bir yandan da zorlanıyorum.
İster istemez bir belirsizlik, bir kararsızlık ve bu boşluğun verdiği çekimserlik halindeyim.
Bir şekilde su akıp yolunu bulacak elbet; öyleyse en iyisi birlikte akmak...
Her şeye rağmen-hayat çok kısa ve çok güzel!


3386

(01 EKİM PAZARTESİ)

Ekim niyetlerim için şans benimle olsun.
Bu ay hasat mevsimi; ben de tohumlarımı büyüteceğim...
Endişe yerine güven, karamsarlık yerine neşe ektiğimiz bir aya merhaba!

1 Ekim 2018 Pazartesi

3385

(30 EYLÜL PAZAR)

Bazı şeyler zamanla çok değişse de, bir şeylerin hala değişmeden kaldığını görmek güzel...

Baş başa yemek yemekten aldığımız keyif ve baş döndüren kokularıyla "incredible India" baki...