29 Kasım 2019 Cuma

3811

Yine geç uyandım bu sabah, günler yetmiyor bir türlü... Yogadan sonra kahvaltımı yaptım, ardından annemle balkonda çiçekleri elden geçirdik. Kaktüsleri diktik, yeni aldığımız çilli begonya ile kurdelenin saksısını değiştirdik. Çok hoş oldu, ahşap çiçekliği de düzenledim.
Sabah yağmurluydu hava, içimden huzurlu bir müzik açıp bir fincan sıcak çikolata yapıp pencere kenarında saatlerce oturmak geldi. Tabi ki hayatım buna müsaade etmedi, belki kışın kar seyrederek sessiz bir gün geçirebilirim...
Temizlik için öğlen kadın geldi; evi süpürdü sildi, toparladı. Kediler arttıkça tüylerle baş etmek de zorlaşıyor, her gün örtüleri silkelemekten yoruldum. Ben de biraz piyano çaldım, hala Beethoven'ın sonatını istediğim kadar iyi çalamıyorum. Öğleden sonra muhteşem bir güneş açtı, kaktüsleri güneşlenmeye koydum. Ben de çalışmaya oturdum ve elimdeki ayakkabıları tamamladım.
Akşamki dersimizi erteledik, zaten içimden pek de gelmiyordu gitmek,çünkü yorulmuştum. Konuşmak iyi geldi, içten içe biraz cezalandırmak istediğim birinin sesini duyunca yumuşadım sanki. Sonra kendimi bu indirim çılgınlığına kaptırdım biraz, yılbaşı hediyesi bahanesiyle birkaç şey sipariş ettim. Hafta sonu hem dinlenmek, hem biraz gezmek istiyorum, bir yandan çalışmam da gerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder