30 Aralık 2019 Pazartesi

3842

Bu pazartesi biraz zorlu bir gün, ya da belki ben gözümde büyüttüm. Yıl sonuna kadar evdeki ve online sitemdeki düzenlemeleri tamamlayıp sosyal medya takvimime başlamayı planlıyordum, ama hiçbirini yetiştiremedim ne yazık ki. Gerçekten neden bilemiyorum, ama vaktimi yeterince doğru kullanamıyorum sanırım. Yılın son ayını hiç de istediğim gibi geçirmedim, kendimi güvensiz hissediyorum. Umarım tüm endişeleri ve zorlukları geride bırakıp yeni yılda yepyeni bir sayfa açabilirim; bol satışlar ve mutlu müşterilerle dolduracağım.

Kadıköy'de halletmem gereken ufak tefek işlerim vardı; takvim ve kalem almak için kırtasiyeye, şampuan ve el kremi filan almak için kozmetikçiye, kurdele ve taş için tuhafiyeye, ayakkabı denemek için de mağazaya uğradım. Annemle kahve içmeye oturdum, biraz aramızı düzeltmek için sohbet ettim. Çünkü gelirken ister istemez sinirlenip sesimi yükseltmiştim.

Aslında bekliyordum bunu, zira herkesin olduğu gibi benim de bir patlama noktam var. Bir süredir annemin yorulup yaşlandığının, her şeyi olduğundan fazla zor algıladığının farkındayım. Üstüne gitmemeye çalışıyorum ve her durumda neşeli kalmaya gayret ediyorum. Ama ben de artık ev ve araba konusunda azarlanmaktan bıktım, saçma sapan detayların sürekli önemliymiş gibi karşıma çıkarılmasından yoruldum ve sinirlenmeye başladım.

Anneannemin kendisine yaptıklarının bir düşük seviyesini annem de bana yapıyor resmen, ne gerek var ki oysa? Hayatı daha zorlaştırmaya ve hep olumsuzu düşünmeye, görmeye ne gerek var? Anlayamadım gitti, daha fazla stres yüklenmeye ne gerek var? Bunu göremiyor işte, görmüyorlar.

Dışarıdaki işlerimi hallettikten sonra dükkana uğrayıp ustayla konuştum, bir süredir aklımdaki plandan bahsettim; masraflara biraz destek olması için anlaştık. Hala tam netleştirmediysek de içim rahatlamış ayrıldım biraz, umuyorum her şey kendiliğinden güzelce yoluna girer bu sene...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder