25 Aralık 2019 Çarşamba

3837

Bu ay biraz beni zorluyor, dillendirmek istemesem de endişe verici zamanlardan geçiyorum. Her gün yeniden umutla başlamak zor geliyor, yine de devam etmek için kendimde o gücü bulmaya çalışıyorum. Son günlerde garip ve uzun rüyalar görüyorum, çoğunu uyandıktan sonra unutuyorum. Bir şey var sanki, tıkalı olan, derinlerde ve henüz bulamadığım... Onu açabilmeyi diliyorum.

Bugün işlere biraz ara verip kendimi sanatla beslemeye karar verdim. İşler hiç bitmez nasıl olsa, bir yandan kendime vakit de ayırmam gerek.
Sabah erken uyandım, henüz gün doğmamışken yogaya başladım. Dünkünden farklı bir ders açtım bu kez ve beni çok zorlayan pozlar olsa bile daha çok sevdim. Acayip esneklik gerektiren bükülme hareketleri, bacak açtıran Hanuman ve baş aşağı duran Shrishasana biraz korkutuyor beni şu aşamada. Ama başarabilirsem anlayacağım ki; gerçekten istediğim her şeyi yapabilirim. Bugün ilk adımı atmış oldum ve bedenimin sınırlarını tatlı tatlı zorladım.

Kahvaltıyı hazırlarken acıkmıştım; kendime bir yumurta kırdım ve hal ettiğimi hissederek yedim. Biraz işleri toparladıktan sonra hazırlanıp çıktım, annemle buluştuk. Birlikte Emirgan'a geçtik, hava soğumuş ve yağmurlu. Önümüzdeki 3 ay filan kış olur, sokak hayvanları için üzülüyorum bu havalarda. Müzenin bahçesine biraz temiz hava aldık, sergi öncesi kısa bir kahve molası verdik. Avni Lifij'in yaşam öyküsünü öğrendikçe, savaş zamanlarında hala ders vermeye, üretmeye devam etmesine hayranlık duydum. Osmanlı'nın son dönemleri ile Cumhuriyet'in ilk yıllarına tanıklık etmiş insanlara zaten gıpta ederim hep. Nasıl bir hayat? diye düşünürüm...

Osman Hamdi'yi de gezdikten sonra yemek yemeye oturduk; sağlıklı bir seçim yapıp bowl istedik. Sahil havası rüzgarlı ve bulutluyken bile güzeldi, eve dönüp ısınmak için kendimi banyoya attım hemen.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder