28 Mayıs 2025 Çarşamba

5545

 (27 AĞUSTOS SALI)

Sabah Güneşi'nin hafif gölgeleri arasında meditasyon harikaydı, başka hiçbir şeyde olmayan bir canlılık, tazelik hissiyle doldurdu beni.

Sahilde bir ara hava bulutlandı, gök gürledi, yağmur yağacak gibi oldu, hafif serinledi ortalık-mükemmeldi.

Tao okuyorum ve bu kadim metne hayranlık duyuyorum. 

Akşamüstü kalkıp eve çıktık, kızların çok uykusu gelmişti artık, duş aldırıp yatırdık. 

Bu arada deniz kenarında mesaj atmıştım, müsait olduğunuzda bir haber vermek için sizi aramak istiyorum, diye yazmıştım. Akşam pat diye arayınca şaşırdım, heyecanlandım, konuştuk.

Bir şekilde benim hayat planımdan bahsedildi yine; öncelikle yaz tatilinde nerede olduğumdan ve Artur'un gazinosundan(!), ardından yurtdışına yerleşme fikrimizden- belli ki "Ben gidiyorum." demek için aradığımı sanmış. "Gitmiyorsun yani, daha buradasın?" diye birkaç defa teyit etti. Gideceğimi düşünmüş. Bu ihtimal canını yakmış mı acaba?...

Sonunda davetimi dile dökünce, birkaç soru sorarak temkinli yaklaştı ve cevap vermeden önce içinden geçtiği ölüme eşlik etme sürecini anlattı tüm samimiyetiyle. İçim ezilerek dinledim ve cevabı hayır da olsa, nezaket ve içtenlikle verdiği için kırılmadım. Başka zaman belki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder