(26 AĞUSTOS PAZARTESİ)
Hemen şimdi, burada mutlu olabilmemin önünde hiçbir engel yok aslında.
Öyleyse içimdeki bu eksiklik hissi neden var?
Denize girebilmek harika! Ama yine derinlerdeki o yoksunluk hissi; hep O'nu özleyen, O'nu isteyen...
Öpmek istediğin birine dokunamamak ve dokunmak istemediğin birini zoraki öpmek ne büyük ıstırap.
Akşam yatmadan önce bir anlık meditasyon: Gölgelerin oynaştığı bu rüzgarlı bahçe; burası benim kalbim ve ben bu kalbi ölümde yanımda taşıyacağım. Bu kal bahçesine tüm ailem, dedem ve anneannem, babam ve babaannem, kaybettiğim tüm kediler, dokunduğum tüm canlılar sığıyor... Kalbimi şükranla, şefkatle dolduruyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder