Bir anda beklenmedik bir darbeyle yere savruldum, düşerken bir çığlık çıktı ağzımdan, bir köşede büzüştüm kaldım. Birkaç saniye başıma gelenin büyüklüğünü kavrayamadan acıdan uyuşmuş vaziyette yerde durdum. Göz diplerimde şimşekler çaktıran; ayağıma düşen ağırlıktı. Hızla kan doldu sol baş parmağımın tırnak dibine.
Zar zor kalkıp topallayarak içeri yürüdüm, zonklayan ayağım hemen şişmeye başladı. Hareket ettirmek şöyle dursun-bacağımı kaldırmak bile dayanılmaz acı veriyordu. Zorla sardık baş parmağımı, buz koyduk-iyice uyuştu.
İlk vuruşun ardından birkaç saat sağlam canım yanmaya devam etti, sanki donmuş parmaklarım ısıyı görünce cızırdıyor gibi bir acı-karıncalı... Ayağım yamuk durduğundan kırık sandım bir süre; ağrı kesicilerin ardından hafif bükebilince rahatladım biraz. Morardı, karardı, sarardı.
Sonraki 2 gün boyunca da; doğada bir uzvu eksik hayvanların ne kadar zavallı olduğunu idrak ettim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder