6 Temmuz 2020 Pazartesi

4031

Tam bir pazartesi sendromu!
Oysa güne yang yoga dersi ile güzel bir başlangıç yapmıştık, kahvaltıdan sonra evi toparlayıp, günlük işlerimizi planlamıştık. Öğlen saatlerine kadar her şey yolundaydı anlayacağınız, ama öğleden sonra şansımız döndü sanki ve bugün kedilere olan sevgimiz bizi epeyce yordu. 
Bazen gerçekten zor geliyor; saf sevgiyle hareket ederken biz, sadece hayvanların iyiliğini düşünürken, neden bu kadar zorlukla karşılaşıyoruz ki? Zaman ve enerji harcamaya razıyım da, bazen cidden tükenmiş hissediyorum.
Emirli'deki anne kedi ortalığı batırmıştı, temizlemek hem midemi bulandırdı hem de zor oldu. Hayvancağız doğurduktan sonra aşırı agresifleşti ve hiçbir kediyi yaklaştırmıyor, hepsine saldırıyor. Mecbur ayrı yerde tutuyoruz, bir yavrusunu da bulamadık. Artık öldü mü, evin içinde bir yere mi sakladı meçhul! 
Ne yapsak diye düşün taşın işin içinden çıkamadık, bir yandan buzdolabı bozuldu, bir yandan Dirmit kısırlaştırılacak. Anlatabiliyor muyum birazcık hayat üstümüze üstümüze geliyor!
Akşamüstü az çalışabildik ve yorgunluktan uyuya kaldık. O kısacık uykumun arasında piyano sesleri duydum ve meleklerle buluştum sanki... O kadar iyi geldi ki, akşam kısa bir yürüyüşle ferahlattım içimi.
Yetmek imkansız ve kendimden veriyorum, ama yine de, yine de böyle yaşamak istiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder