25 Temmuz 2018 Çarşamba

3316

(24 TEMMUZ SALI)

Dün gece aniden bastıran deli yağmurdan uyandım, balkon camlarını açık unuttuğum aklıma gelince endişelendim. Gerçi belliydi onca nem, gök gürültüsü ve şimşekten sonra.
Dinlenemiyorum hafta sonundan beri böyle, bugün de geç uyandım.
Sabah kahvaltısından sonra annemle birlikte yeni boşalan daireyi görmeye gittik. Hiçbir şeye bakmadan doğrudan manzarayı görmek yetti.
Aslında yenilenmemiş mutfağı, banyosu ve değişmemiş eski camlarıyla çok da cazip olmasa da, öyle bir koru manzarasına bakıyor ki benzerini bulmak imkansız.
Önü çok açık, inanılmaz ferah bir daire, zaten büyüklüğü belli. Arka odalarında dolaplar var, kullanabileceğimiz. Benim içim ısındı buraya, ama öncesinde bir boyatıp pencerelere tel taktırmamız gerekiyor ilk etapta.
Eve dönerken içim daha rahatlamış halde, dükkana uğrayıp ustamla dekorasyon fikirlerimizi paylaşıyoruz. Alacağımız makinelerle yaptıracağımız yeni kalıplara paramız ancak yetiyor. Bakalım bir şekilde ayarlayacağız artık, önemli olan işimizin artarak devam etmesi.
Heyecanlıyım, yerimde duramıyorum, bir yandan işler beni bekliyor ama takip etmekte zorlanıyorum bu günlerde...
Akşam da arkadaşım geldi, yandaki kahveciye oturduk, birer çay kahve alıp sohbet ettik. Dinledikçe dertlerine şaşırıp, aklına taktığı mevzuların ne kadar yersiz olduğunu düşündüm. Millet nelerle uğraşırken ben ev taşıyıp bir yandan dükkanımın içini yaptırıp bir yandan rutin iş hayatımı sürdürmeye çalışıyorum!
kahveciyi işleten komşu çocuklar hasta bir yavru kedi bulmuş veterinere götürüp bakıyorlar, virüs varmış, yenmek yemiyormuş. Biz geldiğimizde yatıyordu ve halinden  belliydi hasta olduğu, ama biraz sevince hemen kalkıp kucağıma geldi, bana masaj yaptı-öyle tatlı ki! Çok sevindim bakıldığına, iyileşeceğine inanıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder