16 Temmuz 2018 Pazartesi

3306

(14 TEMMUZ CUMARTESİ)

Hafta sonuna güzel bir kahvaltıyla başlayıp, hızlıca hazırlıklara girişiyoruz. Akşamüstü sahilde arkadaşlarla oturma planımız var, kolayca yiyebileceğimiz pratik atıştırmalıklar yapacağız.
Ton balıklı avokadolu mısırlı ezme, bol salçalı acılı kısır, badem unlu limonlu muffinler ve peynirli poğaçamız var bugün.
Eskişehir'den gelen arkadaşımız evde biraz dinlenme molası veriyor, diğer arkadaşların da çocuklrı hastalanınca dışarı planları iptal oluyor. Derken bizim sahile oturmamız akşamı buluyor, ama hava tam limonata.

Kalabalık biraz rahatsız etse de, burada olmak nefes almak demek bizim için. Artık eskisi gibi festivaller, açık hava konserleri yapılmıyor pek ve iyice Ortadoğu bataklığına saplanmış bir ülkeye dönüştük sanki... Tek rahatlama alanımız bu sahil kaldı geriye, Beyoğlu bittikten sonra. Üzülüyorum, daha da fazlası bunalıyorum düşündükçe. Bir şekilde bu döngüden çıkmak zorundayız, önceden planlayıp Avrupa festivallerine bilet kovalamamız lazım bundan sonra.
Gogol'un yeni albümünü ancak dinleyebildim, geçen Kasım'da yayımlanıyordu oysa. Kaç sene olmuş onları sahnede izlemeyeli sayamadım, sanırım en az 6.
Seneye bir şekilde ayarlamaya söz verdim kendime!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder