Stefan Zweig'ın bu kadar canlı olduğunu bilmiyordum, son bir kaç gecedir rüyalarımı renklendiriyor...
4 duvar arasında boşluktan kafayı yiyen savaş esirlerinin satranç şampiyonuna dönüşmeleri, gözden düşmüş kraliçelerin Paris'ten sürülüp atıldıkları taşra şatolarında planladıkları detaylı ve şatafatlı intihar komedileri-hep tanıdık acıklı yalnızlıkla dolu rengarenk biçimlere bürünen, delirme öyküleri...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder