29 Haziran 2019 Cumartesi

3657

(28 HAZİRAN CUMA)

Çok erken uyandım ve kahvaltıda biraz huzursuzdum aslında, içimde bir öfke beliriyor bazen ve hızlıca yüzeye çıkıyor.
Sabah rutinimin ardından pazar alışverişine çıktım, ardından dükkana uğradım. Öğlen saatlerinde artık yorulmuştum, bir saat kadar uzandım ve çok iyi geldi.
Sonrasında biraz işlere baktım, haftanın son ayakkabı siparişini tamamladım ve akşam için hazırlanmaya başladım.
Aşağı yürürken su gibi terledim, Kadıköy'e geçince sıcağın adeta başımı yaktığını hissederek yürüdüm; eczaneye girmem lazımdı.
Vapura biner binmez rahatladım, hafifleyiverdim. Nasıl da özlemişim İstanbul'u!
Beyoğlu'nda buluştuk, eski günlerdeki gibi yemeğe gittik. Sevdiğimiz şarap evinde bir masaya oturduk, soğuk beyaz şarap ve salata söyledik.
Aklımda seyahat planları var bu aralar, yeniden eskisi gibi hissedebilmek için, özlediğim yerler gözümün önünde: Bologna, Malaga, Capri, Amalfi...
Hayaller kurduk, üstüne pizza söyledik. Burası her zaman iyi, bazı yerlerin hala aynı kaldığını bilmek huzur verici. Beyoğlu'nda artık tek tük kalan 19.yy. binalarının cepheleri bile nefes aldırıyor insana, çünkü hatırlatıyor; bir zamanlar bu caddede yaşayanları ve yaşananları.
Eve dönerken Karaköy'e uğrayıp birer limonata içtik, tatlı bir yorgunlukla uykuya daldık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder