8 Eylül 2015 Salı

2267

(07 EYLÜL PAZARTESİ)

Bugün biraz geri zekalıyız kusura bakmayın.
Zira henüz bünye tertemiz havaya, kulaklarımızı huzursuz eden sessizliğe alışamadı.

İnsan küçüklüğünden beri gittiği yerlerde kendini her zaman iyi hissediyor, çocukluğundan tanıdığı insanların yanında hep rahat ve güvende...
Burası da benim için öyle işte; 12 yaşımda geldiğimde dizime kadarken fıstık çamları artık büyüyüp orman olmuş. Süheyla teyzenin Balıkesir şiveli şen karşılaması ve kalburabastısı hala aynı lezzette.

Bu sene ne yazık ki bahçe yemyeşil ve taze değil, yaşlanan dedemler artık Mayıs başında gelip her yeri mis gibi yapıp Kasım sonuna kadar kalamıyorlar ne yazık ki. Artık bize geliyor sıra, farkındayım. Sabahları 5te kalkıp önce namazını kılan, sonra yürüyüşe çıkıp dönüşte ekmekle gazete alan, biz hala uyurken kahvaltı sofrasını kurup çay demleyen anneannemin akşama kadar oturduğunu görmezdim. Öğlen yemeği muhakkak vaktinde yenmeli, denize inen torunlar eve çıkmalıydı ona göre, ikindide incir altında çay saatimizde zeytinyağlı Ayvalık kurabiyesi olurdu. Akşam mangal yakılır, salata yapılır, yemeğin üzerine eğer sinemaya gidilmeyecekse okeye oturulur ve kuru yemiş saati böylece gelmiş olurdu.

Misafir ağırlamayı seven, her gün yerleri silen, bizleri idare eden anneannemin ev hanımlığı performansına yaklaşabilecek miyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder