18 Ekim 2013 Cuma

1576

(17 EKİM PERŞEMBE)

Yine mi kozmik çarpışmayız- yine mi menemen!

Bu acayip söz dizisi, biz bir araya geldiğimizde ancak mana kazanıyor ve manasını bizden başka bir de etrafımızdaki şanslı insanlar anlayabiliyor.

Bu akşamüstü, Otisabi trençkotum ve yağmurlu İstanbul gecesine önlem mahiyetinde yanıma aldığım şemsiyemle Beyoğlu'nda senle buluşmaya geldim. Kumbaracı'da bir arkadaşın açtığı minicik cafeye uğramayı düşündük, içeriden 3 saat çıkamadık. Arkadaşın bizim astrolojik haritalarımızı çıkarmaya kalkınca epeyce uzun sürecek bir çözümleme-yüzleşme sohbetine girmiş olduk. Söyledikleri şimdi buraya hiç sığmaz ama; sanırım senin manşetin "aslında yükselen yengeçmişsin" ve "duygusal derinliğin varmış" olabilir. Bana söylenen bilmediğim bir şey pek olmasa da; aklımda kalan "Hem Kirke hem Odysseus olmam" ile "büyücülük ve medyumluk yeteneğim" kızcağızı en çok şaşırtan vurgusu oldu haritamın.

Sessiz dinlemeyi tercih ettiğim ama üzerinde düşünmek üzere aklımın bir köşesinde saklayacağım tüm bu tanımlamalar, tespitler bana kim olduğumu bir kez daha hatırlattı.

Loş, kapalı, küçük mekandan biraz bunalmış vaziyete İstiklal'e çıkıp bir şeyler yemeye oturduk. "hesabımızı oraya gitmeden burada kapatalım" diyerek konuşmak için baş başa kalacağımız güne sakladığımız tüm detayları 2şer bira eşliğinde aktarıverdikten sonra, "oraya" doğru yürümeye koyulduk.

Müdavimi olduğumuz 2 barın karşı komşu olması kadar tatlı şey var mı?
Bira eşliğinde sohbetin güzel gittiği komşu barda, karşımıza çıkan zavallı "Yengeç adam"ın birbirimize paslayarak anlattığımız hikayelerimizi dinlerken acayip eğlendiğine eminim.

Sakin olur da arkadaşlarla sohbet ederiz umuduyla geldiğimiz bizim ora, tatilcilerle dolup taşınca, çok içme havasında olmayan biz biraz yorgun hissettik kendimizi. Aslında hem kalıp geceyi eğlenceli bitirmek, hem de evde battaniye altında biraz gevşemek istiyordu canımız. Sonunda sabaha karşı menemen yaptırmayı planladığımız arkadaşları eve davet edip biz önden giderek kedili kanepeye uzanmaya karar verdik.

Saat 3 ile 4 arası biraz kestirip, 4te kapımızı çalan arkadaşlara ballı limonlu ıhlamur kaynatıp, 5te "Alo menemen" dj.imizin ellerine sağlık-klasikleşen menemene taze sıcak pide banma ritüelimizi gerçekleştirdikten sonra üzerine 6 ile 7 arası bir bölüm Black Mirror seyredip, aydınlanan hava ve bastıran yağmurda saat 8 civarı arkadaşları yolcu ettikten sonra uykuya geçtiğimiz bir geceydi.

Yine yaptık! Ben daha ne diyeyim?!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder