5 Eylül 2010 Pazar

438






(04 EYLÜL CUMARTESİ)

Uykulu bir uçak yolculuğunda rüya kokuları:

Uykulu başın geriye düşüyor, gözlerini kapıyorsun
Ben, gözlerimi kapamadan rüyalara dalıyorum
Rüyamda kuma taşlarla bir şey çiziyorum
Taşlarda saklı incecik ağaçlar var, rengarenk
Kimse fark etmiyor bizden başka, geçiyorlar

Uykunun arasında öpüyorum, gülümsüyorsun
Ben uyanığım güya, ama hayal alemindeyim
Kuma dalgalarla okunmayan bir şey yazıyorum
Dantel gibi örtülmüşler köpük köpük, kıyıya
Kızarmış sırtın biraz güneş, biraz deniz kokuyor

Uykuda elini tutuyorum, düşler görüyorsun
Ben rüyamda karanlıkta kötü adamlardan kaçıyorum
Boynunun kuytusuna saklanıyorum, sıcacık, mis gibi
Kumlara karışıp ufalanıyorum, görünmez oluyorum
Parmaklarını kokluyorum, limon yeşiline kesiyorlar

Uykunu açmadan okşuyorum enseni, kımıldıyorsun
Ben dere boyunca yürüyorum, gerçekle düş arası
Kuma ayak izlerimi bırakıyorum, hemen siliniyorlar
Tek dokunuşunla sessizleşiyorum, koynunda küçülüyorum
Tenim volkanik lav akıtan yanık öpücükler kokuyor








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder