21 Ağustos 2017 Pazartesi

2979

(20 AĞUSTOS PAZAR)

Bugüne dünden biraz yorgun uyandık, yoksa sebebi şımarık kedimiz Latte'nin gece yarısı sevdirmeleri miydi?
Kahvaltıdan sonra Emirli'ye gitmeye karar verdik, annemi de almak istedik bu sefer. Kadıncağız birkaç gündür hasta gibi, belki de psikolojik bir durumdur-iyi gelir diye düşündüm.
Emirli'deki kedi her zamanki gibi oyunbaz, şımarık ve deli dolu. Hepimizi güldürdü, oradan oraya koşturup peşimizi bırakmadı. Köpekler fazla aç görünmüyorlardı, bizden önce birileri kemik getirmiş.
Yemek yedikten sonra havuza girdik, açıkçası işler getirmiştim yanımda ama hiç içimden gelmedi.
Pazar öğleden sonra biraz tembellik herkesin hakkı değil mi?
Akşamüstü geç olmadan eve döndük, fırına yemeği koyup bir film izlemeye oturduk.
Alien'ın son filmi malum; insan-tanrı, yaratıcı/yaratmak, ilk insan/evrim, mutantlar/crossbreed türler gibi kavramlar üzerine, fazla alt metin yüklü bir hikaye. Aslında çok da büyütülecek bir şeyi yok gibi, Wagner'e gönderme yapmayan sanat olmuyor sanki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder