12 Şubat 2016 Cuma

2423

(11 ŞUBAT PERŞEMBE)

"Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
cahil,
hâkim,
ve çocukturlar

ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır." *
Dün akşam Arhaveli İsmail'in deniz ortasında baş başa kaldığı yalnızlığını izledik, Kambur Kerim'in ağır makineli çocuk oyunlarını, Süleymaniyeli şoför Ahmet'in anadan doğma şarkı söyleyerek 3 numrolü kamyoneti sürüşünü izledik.
Teselyalı çoban Mihail'e "Seni biz öldürmedik, buraya gönderenler öldürdü seni." diyen Nurettin Eşfak'ın hikayesini dinledik, Antepli Karayılan'ın kahramanlık öyküsünü dinledik.
Kendine biçilen kadere razı gelmeyen bir milletin onurlu direnişini, sonunda kazandığı imkansız zaferi hayret, gurur ve bu toprakların nasıl temizlendiğinin ümitli ürpertisi içinde seyrettik.
"Biz ki İstanbul şehriyiz, 
güzelizdir, 
dört yanımız mavi mavi dağdır, denizdir. 
Öfkeli, büyük bir şair : 
«Ey bin kocadan arta kalan bilmem neyi bakir» 
demiş 
bize 
ve bir başkası, 
yekpare Acem mülkünü fedâ etti bir sengimize. 

Biz ki İstanbul şehriyiz, 
yüce Türk halkı, 
malûmun olsun çektiğimiz acılar... "**


* , ** Nazım Hikmet'in Kuvayi Milliye Destanı'ndan 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder