23 Temmuz 2013 Salı

1489

(22 TEMMUZ PAZARTESİ)

Yola revan olmanın en tatlı yeri; yolda her şeyin tek seferlik olması...
Kendiliğinden, öylesine, geçiveren, unutulan, akşam sefası gibi...

Bir tas çorba; tadının iyi olması pek mühim değil, çarçabuk içilecek, sıcak ve limonlu.
Bir iki sigara; sigara içmeyenler de içecek, zira yoldayız-Yak bir tane!
Bir kaç laf, söz; muhtemelen hafızaya hiç yazılmayacak, Efendim yolculuk nereye?

Yolda bulunan kitaplar ne kıymetlidir mesela; birer kayıp hazine misali sevindirir insanı-benim payıma bu defa Hemingway'in "Güneş de Doğar"ı çıktı.
Dolaptan, aklımda kalmamış eski hasır şapkamla atmaya kıyamadığım çocukluk deniz gözlüğüm, bir de hepsi yarım güneş kremleri çıktı.

Yol her şeyi nasıl da geride bırakıyor, yolcuyu da aslında, bir bakıma geride bırakıp değiştiriyor, dönüştürüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder