27 Mart 2012 Salı

1007

(26 MART PAZARTESİ)

Baharda Geri Gelen Kış

Kış geri gelmiş, diye düşündüm rüzgarlı caddede yürürken.
Adeta biz küstük diye hava bozmuş...

Yukarı çıkıyorduk yan yana, ama kol kola değil, ellerimiz ayrı ayrı ceplerimizde yalnız kalmış, üşümüş.
Ben kederle boyun eğmiştim bu duruma, suçluydum zaten, başım önde sessiz sedasız yürüyordum.
Adımlarımı bilerek yavaş atıyordum ki; birkaç dakika daha beraber kalalım. Sanki birkaç dakikada her şey çözülecek-öyle saf bir umut işte!

Sonunda bir an geldi, durdu.
"Daha fazla dayanamayacağım ben böyle yürümeye!" dedi.
Gözlerine baktım, isyan dolu, içim eridi.
Elini omzuma attı, ben de ürkek, beline doladım.
"Neden sen sarılmıyorsun?" dedi yine sitemle, "Neden hep ilk adımı benden bekliyorsun?!"
Çaresizce gülümsedim, "Bilmiyorum ki, elimi tutmak istemezsin diye düşündüm..."
Başını salladı, daha sıkı sarıldık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder