25 Haziran 2018 Pazartesi

3285

(23 HAZİRAN CUMARTESİ)

Hafta sonuna yorgun başladım, üstelik tonla işim var! Hiç bir şey yapasım yok, suratım beş karış ve başka türlüsü gelmiyor içimden.

Bir yerde patlayacaktı, patlıyor birdenbire-bağırmak da istemezdim, kavga etmek de, ama mecburdum.
Her şeyin bittiğini hissediyorum, artık sende eski yerimin kalmadığını görüyorum, ben yokmuşum gibi hayatını sürdürüyorsun. Kendi işlerine bakıyorsun hep, kendine tv.de spor programı açıyorsun, çoğunlukla twitterda yazdığın cümle kadar cümle kurmuyorsun bana. Konuşmuyoruz, mecburiyet haricinde iletişim kurmuyoruz bence, sence?
Sence ben hepsini yanlış değerlendiriyorum ve abartılı bir alınganlık sürecindeyim.
Beni yalnız bıraktın, yolda mola verdiğimiz yerlerde, benden ayrı durdun telefonundan kafanı kaldırmadın ve beni umursamadın hiç. Madem öyle, ayrı takılalım bari, dedim, bu kez sana kahve almayışıma çok kızdın-neden ki?
Son derece kırgınım, hem kalbim hem hayallerim kırık, umarım anlayabilirsin. Ama değişeceğine inanmıyorum aslında.

Sadece, şu anda çok zor geliyor bu düzeni bozmak, bunca gerginliğin ortasında o gücü bulamıyorum kendimde. Bir ihtimal kurtarabiliriz yine, ama o bir ihtimali iyi değerlendirmemiz gerek. Sende o motivasyonu göremiyorum, tek ilgilendiğin işin ve bana çok antipatik görünmeye başladın. Tanıdığımda etkilendiğim, hayattan zevk alan, kendine has zevkleri olan adam yerinde artık son derece sıradan görünen bir tip var, bilemiyorum ki nasıl anlatsam.

Yıkılsın istemiyorum elbette, yaptığımız her şey. Ama seni bulamıyorum yanımda, ihtiyacım olduğunda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder