(05 EYLÜL SALI)
Sığacık'a veda günü, sokak kedilerini, küçük limanı ve sıcak denizi ardımızda bırakıyoruz...
İzmir'de bir arkadaşımız var, onun yanına uğramayı planlıyoruz. İzmir güzel memleket, fakat çok sıcak-Eylül'de bile.
Bir iki saat annesinin evine misafir oluyoruz, aylardır çözülemeyen borç-kredi mevzularını konuşmak için buradayız. Kendisinin ne kadar zor zamanlar geçirdiğini bilsem de, annesine bağırıp çağırması, aniden sinirlenmesi ve hiç bir lafa tahammül edememesi bizi sinirlendirdi.
İzmir'in trafiği meşhurmuş, sabah saatinde köprüden farkı yok diyebilirim. Çılgınca bir trafiğe takılıp bezdik akşamüstü.
Bir yerden sonra yapacak bir şey kalmayınca dışarı attık kendimizi, buranın Kadıköy'ü hatırlatan bir öğrenci mahallesinde oturup bira içiyoruz. Umarım sorunlar hallolur diyerek ayrılıyoruz onlardan akşama doğru.
Bizi Ayvalık'a götüren yol uzadıkça uzuyor, sonunda Artur'a varınca rahatlıyoruz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder