5 Eylül 2017 Salı

2994

(04 EYLÜL PAZARTESİ)

Sendromsuz pazartesiye Sığacık'tan merhaba! Buralar çok güzel cidden, ama gelen turist kitlesi biraz değişse daha iyi olacak.
Bu defa biraz daha ileri gidip boş ve sakin bir plaj buluyoruz kendimize, üstelik bedava. Sabah bomboş neredeyse, akşamüstü dolsa da zaten sık değil şemsiyeler.
Deniz hafif çalkantılı ama güzel yine, tadını çıkarıyoruz yüzmenin... Eylül güneşi yakmaz sanıp kanıyoruz, odaya dönünce bir de bakıyoruz ki ıstakoz gibi kızarmışız!

Öğlen mısırcı geçiyor, birer tane alıyoruz. Bu arada bulduğumuz bir kitaptan okuyoruz; Teos zamanında çok önemli bir antik kentmiş, elverişli limanıyla İonya merkeziymiş. Baş tanrıları olan Dionysos'a tapan halkın koruduğu, kutsal saydığı sanatçılar topuluğu varmış-büyüleyici...
Akşamüstü erken kalkıp dönüşte bir mandıraya uğradık ve buraya özgü armola peyniri ile sert izmir tulumu aldık. 2 teneke de zeytinyağı attık arabaya.

Otelin civarında o kadar çok kedi var ki, yarısı da yavru, onları beslemeye hem kuru hem yaş mama aldık, hepsi koşturup deli oldular etrafımızda!
Keşke yerel halk biraz daha çaba sarf etse, belediyeler de kısırlaştırsa ve ilaç bıraksa, her şeyden önce sokak hayvanlarının da yaşam hakkı olduğu bir anlaşılsa...

Akşam yemeği için kararsızız, Nena'ya bir şans verelim diyoruz, görünüşü güzel ama içi boş bir mekan çıkıyor. Menü kısıtlı, yine de tereyağında karides ve kalamar tava ile sardalya söylüyoruz. Yeşil salata niyetine önümüze gelen tabak küçük ve yetersiz, Gordios beyaz şarap tatlımsı ama hoşuma gitti.

Dönüşte odada korku filmi izlemeye hevesleniyoruz, sonuç yine hüsran yine aptalca. Olsun-keyfimiz yerinde!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder