Doğumgünü erken kutlamaları başlasın!
Dün hiç ama hiç uyuyamadım ve hastalığım yeniden arttı, berbat hissediyorum ve bir türlü dinlenemiyorum.
Akşamüstüne kadar boş beleş geçirdim günü, kanepede uyuya kalıp öksürüklerle uyandım durdum.
Akşamüstü hazırlandık, çok hoş bir yerde masa ayırtmıştık.
Koşuyolu'nda Kaen sushide arkadaşlarla toplanıyoruz.
Menünün tamamını yemek istiyoruz, ortaya 4 çeşit sushi ve somon carpaccio söyleyerek başlıyoruz. İnsanlar biliyor burayı, içerisi kalabalık ve müzik de hoş. Kaliteli servisleri ve güler yüzlü garsonları benden tam not alıyor.
Sushiler bence nefis, her seçtiğimiz gerçekten çok lezzetli. Masaya geldiği gibi bitiyor zaten, şarapla uyumu da mükemmel. Bir posta daha sipariş ediyoruz; bu kez daha enteresan çeşitler seçip. En sevdiğim wasabi ve zencefil turşusu-tam kış tatları...Ardından enerjim düşük de olsa, geceye Kadıköy'de devam ediyoruz. Ağaç Ev blues barda Mojo Town sahnede, içerisi tıkış tepiş kalabalık. Barmenin hazırladığı enteresan kokteyllere bakarak şarkılara eşlik ediyoruz, aslında ilk parçaları bilmiyorum ve repertuarları çok benlik sayılmaz ama, grup çok iyi.
Gerçekten İstanbul'da gidilecek nadir doğru barlardan biriymiş burası ve keşfettiğime çok memnunum. İçerideki kitleyi de sevdim, kendimi ait hissettim ortama. Gece yarısından sonra tekila shotları devirdikçe neşemizi bulduk, buraya daha sık gelmeye karar verdik. Hep birlikte barda takılmayalı çok uzun zaman olmuş, özlemişiz...
2den sonra eve dönüğümde pestilim çıkmış olsa da, bence harika bir akşam ve keyifli bir geceydi. Doğumgünümde epeydir böyle eğlenmemiştim, yatmadan kitap okudum biraz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder