11 Ekim 2019 Cuma

3760

(09 EKİM ÇARŞAMBA)

Sabah sabah beklenen oldu ve temizlikçi kadın defoldu gitti. Sonunun buraya varacağı belliydi bu kadar lakayt ve beceriksiz halinden...
Yine 10a 10 kala gelince neden son haftalarda böyle geciktiğini sordum, kirayı yatırdığını filan anlattı. Kirayı yatıracağın önceden belli değil miydi deyince bozuldu, ben de ülkemizde mesai saatlerinin 8-5 veya 9-6 olduğunu açıkladım. O zaman bir daha gelmeyeyim bu sefer son olsun deyince ben de sinirlendim, nasıl istersen sen bilirsin dedim. Dün başka yerde cam sildim çok yoruldum burada silmeyeyim diyebiliyorsun bu bana çok garip geldi diye söylendim. Kadın da çekti gitti, açlıktan ağlar iş yapmaya gelince kaçar böyle tipler...
Özür dileyeceği yerde saygısız tavrına devam etmesi tabi ki acayip sinirlendirdi beni, arkasından epey saydım sövdüm; borç içinde kalsın da kurtulamasın inşallah.

O sinirle başladım mutfağı temizlemeye; detaycı huyum malum-her yeri sildim. Biraz da yemek yaptım akşam için; yeni öğrendiğim karnabahar mantısını denemek istiyordum. Öğlen hızlıca evden çıkmam gerekti; terapiye azıcık geç kaldım.

Görüşmede biraz sıkıldım ilk defa. Terapistim de fark etti; çünkü sürekli daha kabullenici olmaktan bıktım. Ben bu kadar melek miyim diye isyan edesim geldi, hemşire miyim ben dediğimde belki de öyle olmalısın cevabını aldım. Ne bileyim biraz tereddütteyim sanki bu terapi bana yarıyor mu, gerçekten doğrusu bu mu diye...

Bazen çok da takılmamak lazım diyorum, hayat öyle de geçiyor böyle de. Bazense tek bir yaşam şansım olduğunu hatırlayıp panikliyorum: buna razı gelmeye mecbur değilim! Gerçekten hala iki arada hissettiğim zamanlar oluyor. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder