Dünkü filmden kalma uyandım, diyebilirim. Aklımda replikleri, gözümün önünde sahneleri kalmış...
Adam ne tatlıydı, kadınla sevişmeleri de ne sevimliydi, kız çocuk aşırı şirindi, filan deyip duruyorum.
Kahvaltımızı kedilerimizle yaptıktan sonra, onlara iç parazit haplarını yutturmaya çalışırken akla karayı seçtik. Kızlar yine bir derece de, adamlarımız ayı oldukları için bayağı bir zorlandık, onlara da acıdım travma geçirdiler resmen.
Kedili hayattan köpekli hayata geçmek üzere yola çıktık öğlen, hava da harikaydı, uzun zaman sonra Emirli'ye gidelim dedik. Yolda arazi köpeklerini beslerken klübeler konmuş olduğunu görünce sevindik, bir adam da bize az ileride başka bir alanda daha köpekler olduğunu söyledi, onlara da mama bıraktık. Hepsi de yediler, çok hoşumuza gitti, işe yaradı yani, bazen de yemiyorlar çünkü nedense.
Sitenin köpeklerine de kalan mamayı bırakıp birer kahve içmeye bahçeye oturduk, 1 saat de olsa sessizleşmek, güneşlenmek o kadar iyi geldi ki... Baharda bu evi adam etmek istiyoruz, kısmetse. Şömineyi onarmak, teras demirlerini boyamak, alt kat banyonun klozetini değiştirmek öncelikli işler. Umarım fırsatımız olur da yaparız, sonra da yazın arkadaşlarla gelir tadını çıkartırız buranın.
Öğleden sonra Ikea'ya gitmek gibi bir hata yaptık; tabi ki acayip kalabalıktı, yine de biz kendimize bir yer bulabildik otoparkta ve hızlıca alacaklarımızı alıp yemek bile yedik.
Akşamüstü de hafta sonuna tüm bu işleri sığdırmış olmanın huzuruyla evimize kedilerimize geri döndük.
Kendimi kesinlikle daha iyi hissediyorum geçen aylara göre, bir de şu hormonlarımı kontrol altına alıp kendimi biraz iyileştirsem güzel olacak... Sonrası; daha erken kalkıp daha çok iş yapmak, daha çok piyano çalmak, daha çok heyecan, daha çok mutluluk...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder