(11 OCAK CUMA)
Sabah annem barut gibiydi; ikimize de yardımcı kadınlarla uğraşmaktan fenalık geldi. Temizlik için aylardır düzenli gelen birini bulamamış olmak, her gelenin ayrı huyuyla karşılaşmak, hatta kiminin haber vermeye gerek duymadan hiç gelmeyişi... Bir yandan dedeme baksın diye tutulan Özbek kadıncağızın gece yarısı anneannem düştüğünde kalkıp yardıma koşmayışı, ailede en büyük mevzu şu ara bunlar. Kimseye iş yaptırmak kolay değil ve kimseye anne babanı emanet etmek hiç kolay değil!
Şöyle akıllı fikirli, düzgün ahlaklı bir yardımcımız olsa; bazı işleri ona paslayıp rahat edebilsek artık...
Sinir harbi içindeki evden kendimi dışarı atıp seramik atölyesine gittim; geçen hafta ekmiştim dersi. Beni özlemişler, ben de onları. Doğrusu buranın sakin ve renkli atmosferine bayılıyorum, bana çok iyi geliyor ve bu insanlarla tanıştığıma mutluyum. Bugün de arkadaşıma Sezen Aksu bardağı boyadım, bir de bisiklete binen 4 kedimizi road tripte çizdim-aşırı eğlenceli!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder