(01 OCAK SALI)
Dün gece dolu mideyle yattığımdan sabaha karşı susamış ve alkolün huzursuzluğuyla bir uyandım, sonra tekrar uyumuşum... Yine de dinlenmiş hissediyorum ve üzerimde yatan kediler olmayınca belim ağrımadan kalktım bu sabah.
Kahvaltı öncesi tembelliğini özlemişim, sanırım yazdan beri hiç fırsatım olmuyor, artık vaktim daha da yetişmiyor sanki. Hayatıma yeni şeyler soktuğumdan beri arkadaşlarla keyifli vakit geçirmeye daha az zamanım kaldığını fark ettim, iyi mi kötü mü bilemedim...
Eve dönüş kısmı tabi biraz hüzünlü ve her eğlencenin ertesi günü biraz bunalımlı. Bugün yapmayı planladığım hiçbir işi yapamayacağım kesinleşince, bari keyfim yerine gelsin diyerek BlackMirror'ın şu herkesin bahsettiği efsane bölümünü izlemeye karar verdim. Gerçekten iyiymiş, başta pek bir numara yok gibi gelse de, enteresandı cidden.
Zihnim seçimler, ayrılan yollar, geçmişi değiştirmek gibi fikirlerle dolu yatağa girip uyumadan önce Hawking okuduğum için olacak-acayip rüyalar gördüm...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder