14 Ocak 2019 Pazartesi

3490

(13 OCAK PAZAR)

Güzel bir kahvaltıyla güne başlamak gibisi var mı? Asla mısır gevreği insanı değilim, sade kahve sigara insanı hiç olmadım zaten!
Hep en sevdiğim ve keyfini aldığım öğün olan kahvaltıya ne kadar methiye düzsek az. Mümkün olduğunca uzatılmalı bence, her gün pazar günü gibi edilmeli...

Bugün de mutfakta haftalık yemeklerimizi pişirip çiçekleri suladıktan sonra kendimize zaman ayırdık ve en sevdiğimiz şeyi yaptık; tekrar sinemaya gittik. Hava buz gibi de olsa yürümek iyi geldi, caddeye inip bu sefer de Burning filmine girdik.
 Uzakdoğu sineması ile aşk nefret ilişkim sürüyor; hem söylenirim hem de görmeden duramam.
 Eli yüzü düzgün ve enteresan konusuyla merak ettiren bir filmdi, biraz uzun geldiyse de sonlara doğru azıcık sıkılsam da sevdim.
Arabalarla vurgulanan zengin-fakir tezatlığı güldürdü, filmin bir mizahı vardı zaten. Sinir bozucu gülümsemesini üniversiteden sevdiğim bir arkadaşıma çok benzettiğim adamın şüpheli tavrı, beni de düşündürdü film boyunca.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder