Adaya gidiyoruz! Kahvaltıdan sonra hazırlanıp trafiğe rağmen motoru yakalıyoruz. Büyükada'nın havası bize iyi geliyor, mis gibi...
Ahşap köşklere, bahçelere bakına bakına yürüyoruz otelimize doğru; bu gece Splendid Otel'de kalacağız. Burası bir klasik-her an odaya Atatürk girecekmiş gibi! Odamız rahat ve geniş, deniz manzaralı ve sade vintage mobilyalarla döşenmiş. Çini abajurlar, saksılar, pamukluklar hep takım.
Eşim bana sürpriz hazırlamış; yatağın yanına masa kurup gizlice getirdiği şampanyayı açmış, peynir ve jambon tabağı yapmış. Bozulmadan kalan güzellikler şerefine içiyoruz! Akşama doğru arkadaşlarımız gelince Eskibağ Teras Restoran'a gitmek üzere yola düşüyoruz.
Yol bitmek bilmiyor, adanın bir ucu. Git git karanlık sokaklarda bir yere çıkabileceğimizden umudu kesmek üzereyken tam, mekana varıyoruz. Salaş ve hoş bir ortam; kendine has bir havası var. Masamız 5 kişilik; az ve öz bu akşam!
Özlenen rakı, lezzetli mezeler, dost sohbeti ve yazdan kalma ahtapot bu akşamın keyfini özetleyen detaylar oldu... Binlerce adım atılan günü sonunda yorgun uykuya daldık, sabah bembeyaz çarşaflar arasında musmutlu doğum günüme uyandım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder