(05 KASIM PAZAR)
Hafta sonunu bugüne sığdıracağız bakalım; planımız bienal gezmek.
Evden ayrılmak zor geliyor; zira yeni 3 bacaklı kızla bizimkiler hiç anlaşamadığı için kızı arka odaya kapatmak zorundayız. Fazla uzun saatler kapalı kalmasını istemiyorum, ama yapacak başka bir şey de yok- en azından dövmesinler şapşiği!
Sabah mükellef bir kahvaltı hazırlıyoruz, her zamanki gibi, vaktimiz bize ait olunca ben de ağırdan alıp keyfimce hazırlanıyorum ve yeni kozmetiklerimi deneme fırsatı buluyorum.
Kendimi iyi hissederek rahat rahat dışarı çıktığım nadir günlerden biri ve bu bile yeter mutlu olmama.
İstanbul Modern kalabalık, bienal işleri bize yine pek de bir şey ifade etmese de hiç olmazsa rutinin dışında bir şeyler görmek, düşünmek güzel...
Çıkışta arkadaşımızla buluşmaya çalışsak da denk getiremiyoruz, karşıya geçip eve dönerken balık almaya karar veriyoruz biz de.
Palamut hala ucuzlamamış ama lezzetli, rokayla turp alırken yağmur başlıyor, helva aklıma düşüyor.
Kuzeni de yemeğe çağırıp rakı koyuyoruz; iki tek atalım değil mi sohbet eşliğinde?
Muzlu helvayı ne yazık ki çok seviyorum ve fazla kaçırıyorum bu akşam-ne diyelim sefamız olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder