Neler neler...
Mahallemize kadar geldiler, sokağımıza kadar girdiler...
Camdan bakanlara taş attılar, uzaktan hareket çektiler, revirleri basıp adam topladılar, göz altına taciz ettiler, sorguya çekerken aşağılayıp küfrettiler...
Tarikat boyunduruğuna karşı barikat dayanışmasının yaşandığı efsanevi geceler geçirdi Kadıköy; unutmak olmaz!
Bir insanın daha ölmesini(insan demekle yetiniyorum, kendisinin bildiğimiz veya bilmediğimiz başka sıfatları da var elbet, direnişçi bunlardan biri, fakat ben insanlığını yeterli buluyorum) ve öldüğü ile kalacak olmasını öfkeyle kınayan halk, Kadıköy'de toplanmaya başladı. Boğa'dan Rıhtım'a yürüyüş yapıldı, sloganlar atılarak mücadeleye destek verildi. Bu yaz en ufak grubun bir araya gelmesinden fena halde kıllanan hükümetimiz, biz "karşının çocukları"nı da es geçmedi sağolsun; verdi gazı verdi gazı!
Haftada en az 1 sefer yürüdüğüm Bahariye, üniversitenin ilk senesini aylak aylak geçirdiğim Moda, kediler, köpekler...Yandı, yandı.
İstanbul'un en sakin, yaşaması en keyifli mahallesinin sakinleri kapı önlerine su, anahtar filan bıraktı.
Canavarlaşmış polis karşısında mecburen ve farkına varamadan savaşçılara dönüştüğümüz gecelerde, bir kaç gülümseme molası verilmedi değil neyse ki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder