(04 EYLÜL ÇARŞAMBA)
Evrensel Ön-yargılar ve Evrensel Olmayan Espri Anlayışı
Benim yabancıların Türkiye'de develerle gezdiğimizi düşünmesi ve bütün kadınların burka giyip kimsenin içki içmediğini sanması gibi ön yargılarım yoktu vallahi, ama artık oluştu:
Sanırım bir kızım Avrupalılar-ki bana hep Hollandalı denk geldi-9000 nüfuslu sakin köylerinde evden işe işten eve bir hayat sürüyorlar, kahvaltıda yoğurt veya müsli, öğlen peynirli salata ve akşam sosis yanında patates salatası menüsünü değiştirip değiştirip yiyorlar, haftasonu gece çıktıklarında tekno çalan barlara gidip biraz dans ediyor, birkaç bira içiyorlar, aileleri veya arkadaşları ile fazla samimi görüşmüyor, sokakta kimseyle tanışmıyor ve tanımadıkları biri bir şey sorunca panikliyorlar. Sosyal kodları fazlasıyla katı olup esnemeye izin vermiyor, espri anlayışları inanılmayacak kadar sığ, hayatta tek amaçları önceden belirlenmiş yolda yürümek: yani eğitimlerini yüksek etiketlerle tamamlandıktan sonra bir işe girip çalışmak ve çalışmaya devam etmek, terfi alıp maaşlarını yükseltmek ve senede bir hafta en eğlenceli olarak mesela kayak yapmaya filan gitmek. Avrupa dışında bir dünya olduğundan kati'yen haberleri olmadığı gibi; Ab üyesi olmayanların ülkelerini ziyaret edebilmek için evrak doldurup, para ödeyip, başvurup vize alması gerektiğini de bilmiyorlar. Dünyada herkesin kendileri gibi imkanlarla doğduğunu, bisikletle gezilebilen düz ve küçük şehirlerde büyüyüp okula gidebildiğini, herkesin bir iş bulabildiğini ve kendi evinde oturabildiğini filan sanıyorlar.
Bir minik anekdot: Mevlana'yı elbette hiç duymadığı için ve semayı pek de anlamadığından, Anadolu Selçuklularından girmeyi hiç denemeyip Konya'yı yalnızca bir iç Anadolu şehri olarak tanıtıp, kendisini etli ekmek yemeye götürdüm uçağa bırakmadan önce. Bu esnada çeşitli ülkelerin yemek kültüründen söz ederken, orta/kuzey Avrupa'da yaygın akşam yemeğinin et&patates yanına biraz salata olduğunu ve sınırlı yiyecekleri olduğu için acıdığımı espriyle söyledim. İtalyanların çok çeşidi olduğunu söyleyince her zaman hissettiğim gibi; "Aa ama İtalyanlar Avrupalı sayılmaz, onlar Akdenizli!" diye itiraz ettim gülerek. Gayet ciddi haliyle "Ama İtalya AB üyesi." diyerek düzeltti beni. Aha! Espri anlayışı sıfır noktasına tosladım!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder