24 Kasım 2020 Salı

4170

 (22 KASIM PAZAR)

Dün gece 2 gibi yattık ve fazla da içmedik aslında, ama yine de pert haldeyim bu sabah... Bir türlü uykumu alamam böyle zamanlarda zaten, bir de acayip susuyorum. Sürekli su içsem de toparlamakta zorlanıyorum, sanırım şekerim yükseldi dünden beri. Yaşlanmış da olabilirim tabi...

Kahvaltı merasimi yine aynı; dün barıştığım arkadaşımız yerinde duramıyor ve sürekli konuşup hareket ederek beni mutfakta ambale ediyor- neden ona tahammül edemediğimi bir kez daha anladım. Belki iyi niyetli, samimiyetinden böyle davranıyor ama o kadar yorucu ki! Sürekli müdahale etmesinden, yerli yersiz her şeye karışmasından bıktım.

Mutfak masasında kahve içerken biraz konuşuyoruz onunla; kendini sakinleştirmesini, mümkünse zihnine bunca farklı şeyi bir anda yüklememesini salık veriyorum. Dinliyor dinlemesine ama, mizacı böyle- değişmesi çok zor... Bunun dışında açgözlülüğü beni en çok rahatsız eden tavrı sanırım; sürekli bir eşyayı istemesi, durmadan yemek yemesi bana fazlasıyla itici geliyor. Çocukluğunda ne yaşamış olmalı ki böyle olmuş, diye düşünüyorum...

Yine de konuştuğumuz için memnunum, umarım aklında birazcık kalmıştır ve farkındalık oluşturmuşuzdur. Akşamüstü onlar da gittikten sonra ben hepten çöküyorum, aşırı yorgunum. Köpekleri besleyip toplanıp eve dönüyoruz biz de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder