(29 AĞUSTOS CUMARTESİ)
Dün akşam Little Buddha filmini izlemek geldi içimden, sanırım çok eskiden seyretmiştim ama pek hatırlamıyorum. Güzel anlatılan bir hikaye ve etkileyici bir oyunculuk...
Kahvaltıdan sonra evi toparlayıp çıkalım diyoruz bugün Emirli'ye, biraz piyano çalmak da istiyorum. Keşke orada bir piyanom olsa!
Öğlen saatinde akla gelmeyecek bir Şile trafiğine takılıyoruz ne yazık ki, yol uzadıkça sıcaktan bunalıyorum ve unuttuğum İstanbul trafiğini hatırlamak hiç hoşuma gitmiyor.
Neyse ki ufaklık evde uslu durmuş ve bizi çok özlemiş. O kadar tatlı ve öyle sevecen ki, tek istediği bizimle olmak. Minicik patileri, ürkek bakışlı suratı içime işliyor...
Günün 2. yarısını burada keyifli geçirmeye çalışıyoruz; yeni aldığım tarifle peynirli kraker yapıyorum ve aşırı güzel oluyor. Soğuk bir şişe blush açıp yanına meyveli peynir tabağı hazırlıyoruz ve filmin devamını izlemeden önce biraz müzik dinliyoruz. İyi ki bu bahçe var, iyi ki bu ufacık alan bize ait ve iyi ki bu akşam buradayız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder