(18 AĞUSTOS SALI)
Nedense kendimi sabahtan beri kayıp hissediyor, bir türlü uyanamıyor gibiydim. Günlük işlerimi kendimi zorlayarak hallettikten sonra mideme oturan bir haber aldım ve sanki sıkıntımın sebebi açığa çıktı.
Emirli'deki komşular kedileri götürmüşler; zaten konuştuğumuz bir şeydi ama hangisini alıkları belli değil ve sitede hiç kedi kalmadığını söylediler. Mide ağrısıyla stres içinde gittik apar topar, belirsizlik çok sinir bozucu.
Siteye geldiğimizde kedileri götürmek isteyenlerle kapıda karşılaştık, tartışma havası yaratmadan sorduk. Cevap veremeyişleri ve hangi kedinin alındığından habersiz aptal halleri bizi iyice sinir etti. Koskoca insanlar bu kadar mı bihaber olur hayvanlardan, hamile kediyi ayırt edemez mi, rengini tarif edemez mi, hayret! Aslında şaşırmamak lazım, yine de şaşırtıcı bir gerizekalılık düzeyi. Tek meşgalesi akşama kadar yazışma gruplarında komplo teorisi paylaşmak olan birinden ne beklenir?
Siteyi gezdik, baktığımız hiçbir kediyi bulamayınca dertlendik iyice. Emily'mi çok özlerim ben! Nereye bıraktılar belli değil, hayatta kalabileceği bir yer mi diye düşünüp durdum. Hiçbir şeye kendimi veremedim, çalışamadım, bomboş kaldım akşam. Ne yapacağımı bilemedim, biri benden bir şey çalmış gibi öfkeli hissettim ve küskün...
Tek teselli, beni birazcık rahatlatan geçen hafta kayıp olan 3 yavruyu yandaki kahvaltıcının kafese koyduğunu görmek oldu. Kafeste olmaları biraz üzücü ama, en azından ölmemişler. Bir tanecik yavru kalmış bizim bahçede, anneleriyle oynayan 5 yavrunun videolarına baktıkça ağlayasım geliyor... Kim ne ister bunlardan anlamıyorum. Bu kadar bencil olmakla nereye varacağız? Rahatsız olduğumuz tüm canlıları yok ederek nereye gidiyoruz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder