Dün gece bir şişe şarabı bölüştük, ama bana fazla gelmiş sanırım. Sabaha karşı terlemiş ve hala sersem vaziyette uyandım, su içtim, pencereleri açtım.
Sabah yogasında daha sakin esneme ağırlıklı bir seri seçtim, kahvaltıya menemen yaptık.
Denize inmemiz akşamüstüne yaklaştı; ne yazık ki işleri birkaç günden fazla boş bırakamıyorum.
Su düne göre ısınmıştı biraz, kendimize bir şemsiye bulduk ve çok heyecanla beklediğim sesli kitabıma başladım. Dalıp gitmem kolay oldu ve altın vakte kadar saatlerimi Ev Yapımı Bir Paraşüt ile geçirdim.
Akşama kadar sahilde kalınca yemeği zeytinyağlılarla hazırladık; bir tek de rakı koyduk yanına.
Limonlu masa örtümüz, turuncu çiçekli antika porselen tabaklarda beyaz peynir, kavun, fonda Münir Nurettin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder