29 Temmuz 2019 Pazartesi

3686

(27 TEMMUZ CUMARTESİ)

Yıllardır sanırım bu kadar geç uyanmamıştım; sabaha karşı kediler rahat vermeyince uyku bölündü, 1-2 saat sonra tekrar uykuya dalınca da öğleni bulmuşuz...
Güzel bir kahvaltıyı hak etmiştik yani; yıllardır yapmadığımız bir başka şeyi daha yapıp waffeheisen'ı çıkardık. Tam buğday ve siyez unlu waffle larımıza yaban mersini reçel sürüp çok ecnebi hissettik.
Öğleden sonra evde biraz işlerimiz vardı, 2 günde nasıl böyle tüy birikiyor hayret! Evi süpürüp kedileri tarayıp kumlarını temizledikten sonra biraz da müşterilerimle ilgileneyim dedim. Akşamüstü ancak evden çıkabildik, gerçi zaten ölümüne sıcak bastı bugün.
Feneryolu'ndaki sevdiğimiz pideciden pide yaptırıp Kalamış Parkı'na gittik; bu akşam açıkhava sinemasında Tunuslu bir kadın yönetmenin filmini izleyeceğiz. Salma Baccar ünlü bir aktivist ve politikacı aynı zamanda, film Tunuslu kadınların hayatlarındaki erkekler tarafından itaatsizlik gerekçesi ile kadıya şikayet edilerek hapse kapatılmalarını anlatıyor. Ortadoğu hayat tarzına bir bakış, hem tanıdık hem rahatsız edici...
Açıkhavada film seyretmek güzeldi, biraz üşüsek de, önümüzden sürekli insanlar geçse de, arkadan başka müzik sesleri gelse de... Bugün sanki bir kırılma noktası oldu ve kendimi daha iyi hissediyorum, artık sorgulamaktan ve düşünmekten yoruldum diye mi bilmiyorum. Ararsan kusur herkeste var, her şeyde var, belki de mutluluğu seçmek ve diğer ihtimalleri düşünmemek iyi bir fikir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder