(15 TEMMUZ PAZARTESİ)
Son gün kendimi öyle yıkık dökük hissediyorum ki... Hiç bir şeyi istediğim gibi yapamayacağım sanki, kilitlenmiş gibiyim, hareket edemiyorum.
Geçtiğimiz günlerde yeniden enerji dolu ve hevesliydim, ne oldu da bu kadar yıkıldım şimdi? Aslında ne olduğunu biliyorum, benim umudumu kıran sözler duydum. Yine de, neden bu kadar kırılgan ruh halim?
Bugün hava da kapalı, biraz rüzgarlı. Son bir denize girdik, öğleden sonra dönüş için hazırlandık. Akşamüstü Çıralı'dan yukarı yola çıktık, ama bekle bekle arabalar dolu geçiyordu. Bir de üstüne üstlük yanmışım, nasıl olduysa Güneşli bile değildi oysa. Ama cidden bacaklarım, göğsüm ve kollarım kıpkırmızı olmuş, canım acıyor.
Yorgunluk, sabırsızlık, moral bozukluğu bir de yanma derken beklemek iyice zor geldi. Yol çok uzadı gözümde, sonunda bizi hava alanına bıraktılar da uçağa yetişebildik. Güneş çarpması ne fenaymış, durup durup bir ürperti geliyor bir ateş basıyor. Sonunda gece eve vardığımda tek teselli kedlerin sevgisi oluyor...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder